Aydın ve sanatçıların ideolojik iflası

Abone Ol

14 Ağustos 2015. ‘Karadenizli aydın ve sanatçılardan barış bildirisi: Artık yeter!’

Aralarında oyuncular, yönetmenler, gazeteciler, müzisyenler, fotoğrafçıların bulunduğu Karadenizli aydınlar ‘Biz barış istiyoruz’ diyerek bildiri yayınlar.

Bildiride, “Karadeniz’i kirli siyasetlerinin milli parkı, iktidarlarının arka bahçesi yapmak istiyorlar. Artık yeter! Gençlerimizin hayatını söndüren, ailelerin yüreğini dağlayan bu savaş planlarına hayır diyoruz… Uzlaşma, diyalog ve barış mesajı veren 7 Haziran seçimlerinin çağrısına uyulsun istiyoruz” açıklamaları yapılır.

1 Şubat 2016. Çok sayıda aydın ve sanatçı, devlete Cizre çağrısında bulunur: “Siz onları kurtarmazsanız biz kurtarmaya hazırız.”

Cizre’de bir evin bodrumunda yaşam mücadelesi veren ve bir türlü ambulans ulaştırılmayan yaralılarla ilgili aydın ve sanatçılardan isyan çığlığı’ diye haber verdi bazı ajanslar durumu. Bütün Türkiye bodrum katında kimlerin olduğunu sonradan öğrendi. Aydınların aslen kimler için bildiri düzenlediğini de.

7 Ekim 2015. Aydın, sanatçı, yazarlardan HDP çağrısı. ‘Oyumuz umuda’ kampanyası.

HDP’nin “En başından beri barış” diyen tek alternatif olduğuna dikkat çekilen çağrı metninde, “Umut bu yüzden HDP’de. Bizim bu yüzden umudumuz var. Dün umutluyduk, bugün umutluyuz, yarın umutlu olmaya devam edeceğiz. Dün başardık, bugün başarıyoruz, yarın, 1 Kasım’da da başaracağız” denilir.

Toplumun aydınları ve sanatçıları haziran seçimleri sonrasında kazılan hendek ve tünellere rağmen HDP’yi barış için tek umut olarak görme eğiliminden vazgeçmezler.

22 Ocak 2017. Aydınlar ‘hayır’ çağrısı yapıyor.

Konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Ülkemiz çok yakında geleceğini oylayacak. Biz Türkiye’nin şair, yazar, ressam oyuncu, müzisyenleri, sanatçıları ‘Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine’ yaşamak için hayır diyoruz” diyerek o bilindik açıklamalarla seslerini duyurmaya çalışırlar.

Aydın ve sanatçılar tarafından buna benzer yapılan açıklamalar sadece seçim veya referandum dönemlerinde yapılmıyor elbet. PKK ve benzer terör gruplarının operasyonlarla köşeye sıkıştığı her dönemde sözde aydın ve sanatçılardan yapılan benzer açıklamalar da mevcut.

Güneydoğu’da hendek olaylarında bodrum katında saklanan teröristleri masum insan görünümünde sunmak, 7 Haziran seçimleri öncesinde barışın umudu olarak adres gösterdikleri HDP ve uzantısı PKK’nın başlattığı çatışmalarla altı yüze yakın insanımızın ölmesini görememek, 1 Kasım seçimleri öncesinde HDP’yi yaşanan çatışmalara rağmen hala umudun kapısı olarak değerlendirmek, 1 Kasım’da AK Parti’nin seçimi kazanmasını hesap edememek… Bu aydın ve sanatçıların hangi ülkede hangi milletle yaşadıklarını sorgular hale getiriyor.

Ve en önemlisi kendine aydın ve sanatçı diyen bir kesimin halktan uzak olan yaşamları ile yaşadıkları ideolojik iflasın resmini gözler önüne seriyor.