Avusturya kamu savcılığı, Kickl’in 2017-2019 yılları arasında içişleri bakanı olduğu dönemde, kamu fonlarını reklam ödemelerinde kullanarak pozitif medya desteği satın aldığına dair yalan ifade verdiği iddialarını soruşturmak istiyor.
Kickl, bu dönemde reklamlara ilişkin kararlar almadığını savunmuştu.
ÖVP milletvekili Christoph Zarits, dokunulmazlığın kaldırılmasını teklif ederek, “Herbert Kickl için de diğer vatandaşlarla aynı kurallar geçerlidir.” dedi.
Siyasi Çıkmaz ve FPÖ’ye Tepkiler
Kickl’in liderliğindeki FPÖ, Eylül seçimlerinde birinci parti olmasına rağmen diğer partilerle koalisyon kuramadı. Avusturya Şansölyesi Karl Nehammer, Kickl’i “güvenlik riski” olarak nitelendirerek koalisyon seçeneğini reddetti.
FPÖ, dokunulmazlık kaldırma kararına yalnızca kendi üyeleriyle karşı çıkarak, bu durumu “partiye yönelik bir siyasi dava” olarak nitelendirdi.
Tartışmalı İsim ve Geçmiş İddialar
Herbert Kickl, Covid-19 pandemisi sırasında komplo teorileri yaymak ve tıbbi geçerliliği olmayan önerilerde bulunmakla eleştirildi.
- Dünya Sağlık Örgütü’nü “güç çıkarlarını dayatma aracı” olarak tanımladı.
- Ivermectin gibi tartışmalı ilaçları savundu.
FPÖ, göçmen karşıtı politikaları ve Rusya’ya yönelik yaptırımların kaldırılması gibi sert politikalarıyla biliniyor. Ayrıca, Ukrayna’ya askeri yardımların sınırlandırılmasını talep ediyor.
Diğer FPÖ Üyelerine Yönelik Suçlamalar
Parlamentoda ayrıca, bir eski milletvekilinin cenazesinde Nazi sloganları atılan bir törene katılan üç FPÖ üyesinin dokunulmazlıkları da kaldırıldı. Bu üyeler, 1947 tarihli yasa kapsamında Nazizm’i desteklemek ve insanlık suçlarını inkâr etmekle suçlanıyor.
FPÖ ve Avusturya Siyasetinde Yeni Bir Dönem
Kickl’in dokunulmazlığının kaldırılması, FPÖ için yeni bir siyasi kriz yaratırken, partiye karşı halk ve diğer siyasi gruplar arasındaki tepkiler giderek büyüyor.