Türkiye’nin çiçeği burnunda yeni Belçika Başkonsolosu Dilşat Kırbaşlı Karaoğlu’nu Brüksel’deki Konsolosluk çalışma ofisinde ziyaret etme fırsatım oldu. Öncelikle Türk misafirperverliğinden ötürü teşekkür ederim.
Ziyarette biraz Avrupalı Türkler’i konuştuk. Başkonsolosumuz Dilşat Hanım Belçika’da özellikle Türk kökenli çocuklar üzerinde yoğunlaştığını ve onların eğitimli bireyler olması için yaptığı çalışmaları anlattı.
Başkonsolos Dilşat Hanım, Belçikalı Türkler’in en büyük sorununun eğitim olduğunun da altını çizdi. Bu sorun sanırım Avrupa genelinde mevcut. Eğitimli Avrupalı Türklerin, her alanda bulundukları ülkede hizmet edebileceklerini elbette ki hepimiz biliyoruz. Ancak bu yönde bir çalışmanın olmasını duymak bizi memnun etti.
Esas sorun Türk çocuklarının iş güç sahibi olan ailelerinin yanında ekonomik özgürlükleri için çalışmayı tercih ettiklerini söylüyor Dilşat Kırbaşlı Karaoğlu ve bunu kırmanın yolunu arıyor. Bu nedenle de neredeyse tüm enerjisini çocuklar üzerinde yoğunlaştırmış. Kendisi de bir anne olması hasebi ile de evladının en iyi yere gelmesini isteyen anne yüreği ile çalışmalarını anlatırken, ne kadar içten ve heyecan dolu olduğunu anlıyorsunuz.
Sohbette esasen Türk çocuklarının dil sorunu nedeni ile de seviyesi düşük teknik okullara yönlendirildiklerini öğrendim. Bu nedenle de okuma oranının çok düşük kaldığı tespiti de yapıldı.
Aslında herkes biliyor ki, Türkiye Avrupa’nın ta kendisidir. Bu yüzden Avrupa’da daha çok okumuş Türk kökenli siyasetçilerimiz, doktorlarımız, hakim ve savcılarımız, bürokratlarımızın olması siyasi anlamda da doğruların görülmesi anlamına gelecektir. Elbette var, ancak çok yetersiz.
Çabalarımızı çoğaltmalıyız. Her şeyi devletten beklemek yerine kendi çabamızla nerede yaşarsak yaşayalım, oraya adapte olup faydalı olabilecek konumlara gelmeliyiz. Güçlü olmanın yolu budur. Yanlış algıları ortadan kaldırmanın yolu da budur.
Avrupa seyahatimde şunu da fark ettim ki, Türkiye düşmanı olarak bu ülkelere gelen ve kendini bir yerlerde konumlandırmış olan ihanetçilerin çabaları Avrupa ile aramızın açılmasında büyük katkıları var.
Hainlerle Türkiye’den elbette mücadele edilmelidir. Anca, Türkiye sevdalılarının da ihanetçilerle mücadele etmek için Avrupa’da yaşamanın yollarını arayıp, bu mücadeleyi toplum ve hukuk zemininde buradan da yürütmelidirler.
Bu yöndeki her türlü çalışmayı da Türkiye desteklemelidir.
Selam ve dua ile…