Geçtiğimiz hafta aşırı sağcı bir terörist, Paris’te terör örgütü PKK tarafından kurulmuş olan bir sözde sivil toplum kuruluşuna terör saldırısı gerçekleştirdi.
Saldırı sırasında aralarında örgütün dağ kadrosunda bulunan bir isim de dahil olmak üzere 3 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi de yaralandı.
Fransız polisinin yaptığı açıklamaya göre saldırgan geçmişte göçmenlere yönelik saldırılar gerçekleştirmiş olan ve güvenlik kuvvetlerince bilinen bir şahıs.
Aşırı sağcı terör, Avrupa’da yükselişte. Daha geçen hafta Almanya’da aşırı sağcı bir terör örgütünün darbe girişimi açığa çıkarıldı.
Avrupa devletlerinin istihbarat örgütleri ardı ardına aşırı sağcı teröre dikkat çeken raporlar yayınlıyorlar, aşırı sağcı terör örgütlerine yönelik operasyonlar yapılıyor, güvenlik kuvvetleri içerisinde aşırı sağcı hücreler ortaya çıkarılıyor.
Solingen’den Hanau’ya, Breivik’ten Tarrant’a aşırı sağcı terör Avrupa’da ve Batı’da her geçen gün kuvvetlendi ve göçmenleri, mültecileri ve Müslümanları hedef tahtasına koydu. Aşırı sağcı teröristlerin hedefinde Türkiye de var. Tarrant’ın manifestosunda Türkiye’ye yapılan atıfları hatırlayalım.
Ama bütün bu arka plana rağmen yolda yürürken ayaklarına taş takılsa Türkiye’den bilen PKK terör örgütü ve yandaşları Paris saldırısını Türkiye’ye mal etmeye kalktılar.
Saldırı sonrası başlayan gösteriler sırasında PKK militanları ve sempatizanları Paris caddelerini âdeta savaş alanına çevirdiler, arabaları kundakladılar, polisle çatıştılar, otobüs durakları ve kent mobilyalarını tahrip ettiler.
HDP Milletvekili Sezai Temelli, saldırı sonrasında attığı bir twitte “Paris yanıyor, bırakın yansın” diyerek önce şiddet eylemlerine destek verdi, daha sonra kulağı çekilmiş olacak ki “demokratik protesto hakkını savunmaya devam ediyorum” diyerek şiddeti övdüğü twitini sildi.
Diğer PKK yanlıları ise şiddetin doğru bir hak arama yöntemi olmadığını söyleyerek, PKK’nın Avrupa’daki imajına zarar verdiği için şiddet eylemlerinin durdurulması çağrısını yaptılar.
Alman Bild gazetesinden Zara Riffler ise “Irkçı saldırı şok edici ama şiddeti haklı çıkarmaz, bugün Noel ama PKK mensupları kamu düzenine saygı göstermeyip şehri yakıp yıkıyorlar.” diyerek açıktan PKK’yı eleştirdi.
Bu terör saldırısı Türkiye’nin karşı karşıya olduğu rezilce bir ikiyüzlülüğü ve çifte standardı açığa çıkardı.
Öncelikle terörü ve şiddeti bir hak arama yöntemi olarak meşru gören bir terör örgütünün, kendisi terör saldırısına muhatap olduğunda verdiği tepki ibretlik bir ikiyüzlülük örneği.
İkinci olarak terör saldırısına verilen tepkide şiddet eylemlerinde bulunulmasının PKK’ya yakın çevrelerce meşru görülmemesi de açık bir çifte standardı açığa çıkarıyor.
Yani PKK terör ve şiddeti kullandığında meşru, PKK’ya karşı kullanıldığında ise gayr-i meşru.
PKK Türkiye’de hak ararken şiddet ve terörü kullanması meşru ama aynı PKK Avrupa’da hak ararken şiddet ve terör gayr-i meşru.