Galatasaray Avrupa kupalarından 1 yıl men oldu. Sarı-kırmızılı ekip, finansal fair play kurallarını yerine getirmediği için Avrupa’dan men edildi. Galatasaray’ın verdiği yazılı ve sözlü savunma etkili oldu diyebilirim, 2 yıl yerine 1 yıl ceza çıkması bunu gösteriyor. Sarı-kırmızılıların cezasının kalkması için Avrupa’ya gitme hakkı kazanması gerekli. Bu sene Avrupa’ya gitme hakkı kazanırsa, cezası başlayacak, seneye gidebilecek. Ama bu sene hak kazanamazsa seneye hak kazanırsa, cezasını bir sonraki sene çekecek. Öyle ya da böyle Galatasaray bu sezon üst sıralarda bitirmesi gerekiyor ligi.
En kötüsü ise Galatasaray’ın transfer konusu. Geçen sezonlardaki gibi bir transfer çalışması istemiyor UEFA, her şeyi usulünce yapmak zorunda sarı-kırmızılı ekip. Bu da demek oluyor ki yine transfer hayal gibi. Mevcut borcun altına düşmeme şartıyla transfer yapılabilir, altına düşersen yine ceza kapıda olur. Bu sebepten dolayı Galatasaray’ın mevcut başkanı Dursun Özbek, yapacakları mali genel kurulda bunları gündeme getirmeli. Eğer yapamıyorsa, bir çıkış yolu bulamıyorsa Özbek istifa etmeli, tıpkı Mustafa Denizli gibi. Galatasaray’da güçlü işadamları var, özelliklede parasal yönde güçlü isimler bulunuyor.
Dursun Özbek, görevini yerine getiremiyor, daha fazla uzatmanın bir anlamı yok. Kulüp yönetmek kolay bir iş değil, paran varsa başkan olursun, paran yoksa Galatasaray’ı batırırsın. Başkan dediğin sadece maddi yönden güçlü olmamalı tabi ki, kulübün içindeki herkesle ilgilenmeli, takımına sahip çıkmalı. Özbek de şüphesiz ilgileniyordur ama maddi yönden kulüp sıkıntıda olduğu için, hiç değilse sportif başarı kaydedilmeli. Bu da yok.
Dursun Özbek, Taffarel gibi bir adam dururken alt yapıdan teknik direktörü sürüyor sahaya. Taffarel uzun yıllar Galatasaray’ın içinde olan bir isim, Galatasaray’da ne zaman bir teknik adam değişikli olsa takımın başına Taffarel getiriliyordu, gayet de başarılı oluyordu Brezilyalı. Peki şu an neden böyle bir şey yapılmadı?
2,5 YILDA 4 TEKNİK ADAM DEĞİŞTİ
Galatasaray’da görev alan teknik direktörlerin macerasına dair Anadolu Ajansı dün güzel bir derleme yaptı. Bir kısmını burada paylaşıyorum:
Mustafa Denizli’nin istifasının ardından teknik direktör arayışına başlayan sarı-kırmızılı ekip, teknik direktör konusunda istikrar sağlayamadı. Galatasaray’ın başına 2011-2012 sezonunda geçen Fatih Terim, 2 Süper Lig ile 2 TFF Süper Kupa şampiyonlukları kazanıp, UEFA Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale yükselme başarısı gösterse de, kulüp başkanı Ünal Aysal ile yaşadığı sorunlar nedeniyle 24 Eylül 2013 tarihinde görevden alındı. Terim, bu dönemde yaklaşık 2,5 yıl görev yaptı. Fatih Terim sonrası 2,5 yıllık süreçte ise Roberto Mancini, Cesare Prandelli ve Hamza Hamzaoğlu’nun ardından Mustafa Denizli ile de yollar ayrıldı.
Galatasaray’da Fatih Terim’in ardından teknik direktörlük görevine getirilen İtalyan teknik adam Roberto Mancini, 2013-2014 sezonu sonunda görevini bıraktı. Premier Lig şampiyonluğu yaşadığı Manchester City’den ayrıldıktan sonra sarı-kırmızılı takımın başına geçmesi tüm Avrupa’da dikkati çeken Mancini, UEFA Şampiyonlar Ligi’nde takımını son 16 takım arasına sokmayı başarırken, ligi şampiyon Fenerbahçe’nin 9 puan gerisinde ikinci durumda tamamlayarak hayal kırıklığı oluşturdu.
Galatasaray’da başkan Ünal Aysal, Roberto Mancini’nin ardından teknik direktör olarak 2014-2015 sezonu başında bir başka İtalyan çalıştırıcı Cesare Prandelli’yi tercih etti. Sarı-kırmızılı ekip, Prandelli yönetiminde Süper Lig ile UEFA Şampiyonlar Ligi’nde beklentilerin altında bir performans ortaya koyarken, 28 Kasım 2014 tarihinde İtalyan teknik adamın sözleşmesi feshedildi. Bu süreçte Prandelli, Galatasaray’la ligde yalnızca 10 maça çıkabildi.
Ligde 2014-2015 sezonu 12. haftasında, eski takımı Akhisar Belediyespor’a karşı Galatasaray’ın başındaki ilk resmi maçına çıkan Hamzaoğlu, sarı-kırmızılı ekibin tarihine geçecek bir performansla sezonu tamamladı.
Sarı-kırmızılı ekibin lig tarihindeki 20. şampiyonluğunu kazanmasını ve 4. yıldızı takma hakkını elde eden ilk takım olmasını sağlayan Hamzaoğlu, bu dönemde takımıyla Ziraat Türkiye Kupası ve 2015 TFF Süper Kupa şampiyonluklarına da imza attı.
Mustafa Denizli’yi konuşmaya bile gerek yok, yaptıkları ortada.
Şimdi sormak gerekiyor: Madem Galatasaray’da “görevini yapamayan” ya istifa ediyor, ya görevinden alınıyor; peki niçin başkanından üyelerine, kulüp yönetimi için böyle “radikal” çözümler gündeme gelmiyor? “Başarısız” bulunan teknik direktör ile yollar ayrılabiliyor, ama başarısız yöneticiler neredeyse hiçbir şey yokmuş gibi görevlerine devam edebiliyorlar. Bu mu?