Güncel

Askerim yalanı! Kirayı ödemeyip eşyalarla birlikte kayıplara karıştı

Kendini askeri personel olarak tanıtıp yılbaşı akşamı bir apartta kalan şahıs, kira bedelini ödemezken dairedeki televizyon, ısıtıcı, saç kurutma makinesi ve anahtarı yanında götürdü. Parasını isteyen ev sahibine de, "‘Alabiliyorsan al. Seni nasıl kandırdım" şeklinde mesaj yazdı.

Abone Ol

Günlük kiralık evler sıkça dolandırıcıların hedefi oluyor.

Bu kez olayın adresi Eskişehir.

Kentte apart işleten Ahmet Ulusoy’un babasının baktığı günlük kiralık evlere gelen Muammer Emin Yılmaz, askeri personel olduğunu belirterek girişte verilmesi gereken bilgileri vermeyi ve imzalanması gereken evrakları reddetti.

"Eşyalarımı koyayım sonra giriş yapacağım"

Ardından Yılmaz, “Ablam gelecek, bilgilerimi vereceğim. Eşyalarımı koyayım sonra giriş yapacağım.” deyip daireye yerleşti.

Apart sahibinin iddiasına göre ücreti EFT yoluyla gönderen şüphelinin parası, işletme sahibinin hesabına yılbaşı tatili nedeniyle düşmedi.

"Seni nasıl kandırdım"

Daha sonra parayı geri çeken Muammer Emin Yılmaz, yine apart sahibinin iddiasına göre odadan televizyon, ısıtıcı gibi ufak ev eşyalarının ve anahtarı da yanında götürdü.

Muammer Emin Yılmaz ile iletişime geçen Ahmet Ulusoy, kira bedelini ve evin anahtarını istedi. Yılmaz'dan, ‘Alabiliyorsan al. Seni nasıl kandırdım. Ben sana paranı verecektim ama sen böyle konuştuğun için para vermiyorum.’ cevapları alan Ulusoy, bir kez daha şaşırdı.

"Sakın açma..."

Ulusoy, Muammer Emin Yılmaz’ın numarasını araştırdığında başka kişilerce, "tokatçı, dolandırıcı, sakın açma, kaçak" gibi sıfatlarla kaydedildiğini öğrenildi.

"Anahtarı aldıktan sonra bir daha ses seda alamadık"

Olayı anlatan apart işletmecisi Ahmet Ulusoy şu ifadeleri kullandı:

Biz ailece günlük ve haftalık olarak apart işletmeciliği yapıyoruz. Yılbaşında işletmemizde ufak çaplı hırsızlık ve verilen sözlerin tutulmaması gibi bir olay yaşandı. Yılbaşında bir müşterimize oda temin ettik, verdiği sözler ve davranışlarıyla güvenerek, anahtarımızı teslim ettik. Bize kendisini askeri personel olarak tanıtmıştı, odaya giriş yapmadan bilgilerinizi almamız gerekirken, ‘Ablam gelecek, bilgilerimi vereceğim. Eşyalarımı koyayım sonra giriş yapacağım’ derken, bizden anahtarı aldı. Yılbaşı dolayısıyla bizim dalgınlığımıza geldi ve anahtarı aldıktan sonra bir daha ses seda alamadık. Bize mobil yoldan para aktaracağını söyledi, EFT yaptı ama yılbaşı dolayısıyla para hesabımıza salı günü geçecekti.

Bize dekontu gönderdi ama burada kaldığı sürede işlemi iptal etmiş, bizim paramızı vermedi. Bununla beraber apartımızdaki televizyon, ısıtıcı gibi ufak ev eşyalarının olmadığını gördük. Bizim şu anki isteğimiz herhangi bir para talebi değil, ‘Başımıza böyle bir olay geldi. Biz yandık, başkaları da yanmasın’ demektir. İnsanların birbirlerini cep telefonuna nasıl kaydettiğini görebildiğimiz bir uygulama var, oradan bu şahsın numarasını tarattık ve orada ‘Tokatçı, dolandırıcı, sakın açma, kaçak’ gibi çeşitli şekillerde kaydedildiğini gördük.

"Apartçılar arasında tanınan ve kara listede olan biri olduğunu öğrendik"

Ahmet Ulusoy, diğer apart sahipleri ile görüştüğünde aynı olayı onların da yaşadığını öğrendiğini belirtti. Kandırılan Ulusoy, şu şekilde konuştu:

Yani bu kişi apart apart gezerek, insanları kandırıp, zamanlarına ve emeklerine çöküyor. Buraya benzer bir apartta da parayı vermemiş, ‘Geleceğim, vereceğim’ diyerek oyalamış, sonra da parasını vermemiş. Bu şahsı göndermişler, daha sonra denk gelip paralarını almışlar. Buradaki olayda ne olup bittiğini bilmiyoruz ama artık bu kişinin apartçılar arasında tanınan ve kara listede olan biri olduğunu öğrendik. Bize adını Eyüp Yılmaz olarak tanıttı ama adının Muammer Emin Yılmaz olduğunu öğrendik. Bu bir hastalık mı ruhsal bozukluk mu bilmiyorum ama adam geldi bize bir şeyler dedi, bizim yoğunluğumuz olmasaydı böyle bir şeyi kaçırmazdık ama biraz gaflet ve yoğunlukla bunu gözden kaçırmış olduk.

Buradaki seslenişim ‘Biz yandık, başkaları yanmasın. Televizyon ve ısıtıcı gibi küçük olan, rahatlıkla çantasına koyabileceği eşyaları yanında götürmüş. Telefon konuşmalarımızda bizimle dalga geçtiğini söylüyor, ‘Alabiliyorsan al. Seni nasıl kandırdım. Ben sana paranı verecektim ama sen böyle konuştuğun için para vermiyorum’ şeklinde pişkin pişkin konuşuyor. Bir kere ağzımız yandı, bu saatten sonra güvenebileceğimiz insana da güvenmeyiz, çünkü kalbimiz kırıldı, olanaksız olacak şeyler başımıza geldi. Bunun sonucunda iyi insana da güvenemeyeceğiz.