Kültür Sanat

Aşık Veysel’in hayatı eserleri | Aşık Veysel kimdir?

Abone Ol

25 Ekim Çarşamba günü Google arama motoruna tıklayan kullanıcılar Aşık Veysel’in sazı ile birlikte türkü söylediği ‘doodle’ ile karşılaştı. Bu nedenle Aşık Veysel’in hayatı ve  eserleri merak edilmeye başlandı.

AŞIK VEYSEL KİMDİR?

Veysel Şatıroğlu veya lakabı ile Âşık Veysel, 25 Ekim 1894 Şarkışla, Sivas’ta doğmuştur ve 21 Mart 1973 Sivrialan, Sivas’ta hayatını kaybetmiştir. Aşık Veysel Türk halk ozanıdır. Avşar boyunun Şatırlı obasına mensuptur.

Aşık Veysel Şatıroğlu, 1894 yılında Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi. Annesi Gülizar, babası “Karaca” lakaplı Ahmet adında bir çiftçiydi. Veysel’in iki kız kardeşi, yörede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak yaşamlarını yitirdi. Ardından Veysel de yedi yaşında aynı hastalıktan dolayı iki gözünü de kaybetti. Kendi anlatımına göre: “Çiçeğe yatmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek beni çok seven Muhsine kadına göstermeye gitmiştim. Beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve dönerken ayağım kaydı ve düştüm. Bir daha kalkamadım. Çiçeğe yakalanmıştım… Çiçek zorlu geldi. Sol gözümde çiçek beyi çıktı. Sağ gözüme de, solun zorundan olacak, perde indi. O gün bugündür dünya başıma zindan.”

Babasının, Âşık Veysel’e oyalanması için aldığı bağlamayla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başladı. 1930 yılında Sivas Maarif Müdürü olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile Kutsi Bey tarafından düzenlenen bir şairler gecesinde tanıştı. Kutsi Bey tarafından verilen destek ile birçok ili dolaşmaya başladı

Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri’nde saz hocalığı yaptı. 1965 yılında özel kanunla maaş bağlandı. 1970’li yıllarda Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel’in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı. Şarkışla’da her yıl adına şenlikler yapılır.

Eserlerinde Türkçesi yalındır. Dili ustalıkla kullanır. Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içeydi. Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de vardır. Şiirleri, Deyişler (1944), Sazımdan Sesler (1950), Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplandı.1973 yılında akciğer kanseri sonucunda vefat etti. Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı.

AŞIK VEYSEL’İN ESERLERİ

Anlatamam derdimi

Arasam seni gül ilen

Atatürk’e ağıt

Beni hor görme

Beş günlük Dünya

Bir kökte uzamış

Birlik destani

Çiçekler

Cümle âlem senindir

Derdimi dökersem derin dereye

Dost çevirmiş yüzünü benden

Dost yolunda

Dostlar beni hatırlasın

Dün gece yar eşiğinde

Dünya’ya gelmemde maksat

Esti bahar yeli

Gel ey âşık

Gonca gülün kokusuna

Gönül sana nasihatim

Gözyaşı armağan

Güzelliğin on para etmez

Kahpe felek

Kara toprak

Kızılırmak seni seni

Küçük dünyam

Murat

Ne ötersin dertli dertli

Necip

Sazım

Seherin vaktinde

Sekizinci ayın yirmi ikisi

Sen varsın

Şu geniş Dünya’ya

Uzun ince bir yoldayım

Yaz gelsin

Yıldız (Sivas ellerinde)

BENİM SADIK YARİM KARA TOPRAKTIR

Dost dost diye nicelerine sarıldım

Benim sadık yârim kara topraktır

Beyhude dolandım boşa yoruldum

Benim sadık yârim kara topraktır

Nice güzellere bağlandım kaldım

Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum

Her türlü isteğim topraktan aldım

Benim sadık yârim kara topraktır

Koyun verdi kuzu verdi süt verdi

Yemek verdi ekmek verdi et verdi

Kazma ile döğmeyince kıt verdi

Benim sadık yârim kara topraktır

Ademden bu deme neslim getirdi

Bana türlü türlü meyva yetirdi

Her gün beni tepesinde götürdü

Benim sadık yârim kara topraktır

Karnın yardım kazmayınan belinen

Yüzün yırttim tırnağınan elinen

Yine beni karşıladı gülünen

Benim sadık yârim kara topraktır

İşkence yaptıkça bana gülerdi

Bunda yalan yoktur herkes de gördü

Bir çekirdek verdim dört bostan verdi

Benim sadık yârim kara topraktır

Havaya bakarsam hava alırım

Toprağa bakarsam dua alırım

Topraktan ayrılsam nerde kalırım

Benim sadık yârim kara topraktır

Dileğin var ise Allah’tan

Almak için uzak gitme topraktan

Comertlik toprağa verilmiş Hak’tan

Benim sadık yârim kara topraktır

Hakikat ararsan açık bir nokta

Allah kula yakın kul Allaha

Hak’kın hazinesi gizli toprakta

Benim sadık yârim kara topraktır

Bütün kusurlarım toprak gizliyor

Merhem çalıp yaralarım düzlüyor

Kolun açmış yollarımı gözlüyor

Benim sadık yârim kara topraktır

Herkim olursa bu sırra mazhar

Dünyaya bırakır ölmez bir eser

Gün gelir Veysel’i bağrına basar

Benim sadık yârim kara topraktır

UZUN İNCE BİR YOLDAYIM

Uzun ince bir yoldayım

Gidiyorum gündüz gece

Bilmiyorum ne haldeyim

Gidiyorum gündüz gece

Dünyaya geldiğim anda

Yürüdüm aynı zamanda

İki kapılı bir handa

Gidiyorum gündüz gece

Kırkdokuz yıl bu yollarda

Ovalarda dağlarda çöllerde

Düşmüşüm gurbet ellerde

Gidiyorum gündüz gece

Şaşar Veysel iş bu hale

Kah ağlaya kah güle

Erişmek için menzile

Gidiyorum gündüz gece