Bu satırları kaleme aldığım saatlerde gün içinde Irak’ın çeşitli kentlerinde süren gösterilerde hayatını kaybeden Iraklı sayısı otuzu geçmişti…
ABD ve koalisyon güçlerinin Irak’a demokrasi, özgürlük, refah getirmek için açtığı savaş ve gerçekleştirdiği işgalin üzerinden ise tam 28 yıl geçmişti…
Irak halkının geçen onlarca yıla rağmen halen şu saatlerde demokrasi, özgürlük ve refah naralarıyla tüm kentlerde sokağa dökülmüş olması Ortadoğu halklarının demokrasi, özgürlük ve refah aldatmacaları ile nasıl helak edildiğini ortaya koyuyor maalesef.
Kutsanmış demokrasi ve özgürlük adına açtılar tüm işgal savaşlarını. Demokrasi ve özgürlük vaatleriyle afyonlayıp, narkozlayıp köleleştirirdiler tüm toplumları.
Petrol ve enerji zengini Ortadoğu’nun sömürülmüş mazlum halkları, ele geçirilmiş ülkelerinin yer ile yeksan şehirlerinde, yoksulluk ve yurtsuzluk içinde mülteci ve muhtaç bir yaşam sürerken sözüm ona enerji fakiri Batılı ülkelerin sömürü ile inşa ettikleri muhkem ve muhteşem şehirlerdeki yaşam göz kamaştırıyor…
Arun Aleyküm Ya Arab! Tek dinden, tek dilden, tek kültürden, tek bir örften üretilmiş 22 suni sınırla daha ne kadar ve nereye kadar hayatta kalabilirsiniz?
Onlar etnik farklılıklarına rağmen yüz yıl ve otuz yıl süren mezhep savaşlarının ardından iki büyük dünya savaşı yaşamış kendi kıtalarına barış ve istikrarı, kalkınma ve özgürlükleri tüm sınırlarını kaldırıp; ekonomik, siyasi ve coğrafi anlamda bütünleşerek hâkim kılarken size ne oluyor da Allah’ın birleşin emrine rağmen ayrışıyor, bölünüyor, çatışıyor ve köleleşiyorsunuz? Kimin davasını güttüğünüzün farkında mısınız?
Aynı kardeşten doğan atalarınız Evs ve Hazrec kabileleri Yahudi ve münafıkların fitneleriyle Medine’de yüzyıl nasıl birbirlerine düşürülmüş ise binlerce yıl sonra siz torunları aynı ateş çukurunun kenarındasınız.
Yüzyıllar önce atalarınız Evs ve Hazreç kabilelerini birliğe, bütünlüğe davet eden Ali İmran Suresi-103 bugün de ilk indiği gün gibi taptaze ve muhatabınız:
“Ve hepiniz toplu olarak Allah’ın ipine sımsıkı sarılınız. Ve birbirinizden ayrılmayınız. Allahü Teâlâ’nın üzerinizdeki nimetini hatırdan çıkarmayınız ki, siz birbirinize düşman iken, kalplerinizi birleştirdi de, O’nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Ve siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken sizi ondan O kurtardı. İşte, Allah size âyetlerini böylece apaçık bildiriyor. Tâ ki, doğru yola eresiniz.”
Bilin ki; coğrafyalarınıza çizilmiş Sykes-Picot sınırlarından daha tehlikeli kin ve nefret sınırları şuur altlarınıza çizilmiş… Şuur altlarınızdaki nefret sınırlarınızı uhuvvet sınırları ile yenilemediğiniz sürece Allah’ın emrine muhalif birbirinize karşı şiddetli, düşmanlarınıza karşı müşfik ve merhametli olmaya devam edeceksiniz.
Arun Aleyküm Ya Arab! Bilin ki, Batı’dan yüz çevirip Allah’a yönelmedikçe coğrafyalarınız sömürü, vatanlarınız işgal, halklarınız zulüm altında inlemeye devam edecek. Kelebeğin ömrünü dahi geçmeyen evlatlarınızın ömrü Akdeniz’in merhametsiz sularında son bulmaya ne acı ki devam edecek.
Hadi gelin yüzyıl önce çizilmiş tüm suni sınırları bir bir kaldırıp yürürlükten, hudutları barış, kardeşlik, paylaşım ve özgürlük olan sınırsız bir Ortadoğu inşa edelim. Bugünkü Avrupa Birliği’nden çok daha güçlü ve muhkem bir coğrafyayı sunalım yeni yüzyıla…
Hadi gelin sadece coğrafyamızda değil bütün bir yer kürede yüz yıldır hüküm süren çürümüş tüm kaba kuvvet, zulüm, kan ve sömürü sistemlerini bir bir yürürlükten kaldırıp yerine gürbüz bir adalet, merhamet, paylaşım medeniyeti inşa edelim…
Allah ve Peygamber aşkına…