Lübnan Başbakanı Necib Mikati, İsrail'in Hamas liderlerinden Aruri'nin öldürüldüğü Beyrut'a düzenlediği hava saldırısını kınadı.
Lübnan Başbakanlık Ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Mikati, "Bu saldırı, ülkenin güneyinde her gün çok sayıda kişinin şehit olmasına ve yaralanmasına neden olan saldırıların ardından, İsrail'in Lübnan'ı yeni bir çatışmaya sokmayı amaçladığı bir suçtur." ifadesini kullandı.
Mikati'nin ayrıca Lübnan Dışişleri Bakanlığına Beyrut'a saldırı düzenleyen İsrail'i Birleşmiş Milletlere (BM) şikayet etme talimatı verdiği belirtildi.
Gazze'deki hükümet
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite, Aruri suikastının "İsrail'den beklenen bir suç" olduğunu söyledi.
Sevabite, "Filistin direnişinin, suikastlara rağmen devam edeceğinin ve İsrail işgali tamamen ortadan kalkana kadar asla durmayacağının" altını çizdi.
Hamas
Hamas, İsrail'in Lübnan'daki ofislerini hedef alan saldırısına ilişkin, "İsrail'in korkakça suikastlarının Filistin halkının direnişini kıramayacağını" belirtti.
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Aksa TV'de yayınlanan konuşmasında, Beyrut'taki Hamas ofisine düzenlenen saldırıda Aruri ile Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Komutanları Semir Fendi, Azzam el-Akra'nın yanı sıra Hamas mensubu Mahmud Şahin, Muhammed Beşaşe, Muhammed er-Reis ve Ahmed Hammud'un hayatını kaybettiğini aktardı.
Hamas'ın üst düzey yöneticisi Aruri'nin öldürülmesinin yansımalarından İsrail'i sorumlu tutan Heniyye, "Aruri’nin Lübnan topraklarında öldürülmesi tam anlamıyla bir terör eylemi ve Lübnan’ın egemenliğinin ihlalidir. Halkımıza ve topraklarımıza karşı saldırıların dairesinin genişletilmesidir." dedi.
Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri de Aruri suikastının, İsrail'in çatışma alanını genişletme isteğinin bir ifadesi olduğuna dikkati çekerek, Filistin halkına bu açık meydan okumayla yüzleşmek için hazırlık yapma çağrısında bulundu.
Filistin Kurtuluş Örgütü
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Kurulu Üyesi Vasıl Ebu Yusuf, İsrail'in, Aruri'ye suikast düzenlemesinin "büyük bir savaş suçu ve devlet terörü" olduğunu söyledi.
Fetih Hareketi
Fetih Hareketi Sözcüsü Hüseyin Hamayil, Aruri'nin öldürülmesinin Filistin halkını mücadelesini tamamlamaktan vazgeçirmeyeceğini kaydetti.
İsrail'in bir suç devleti olduğuna vurgu yapan Hamayil, "Bu suikast, İsrail işgal devletinin suç devleti olduğunun ve çatışmayı tüm cephelerde tırmandırmaya çalıştığının kanıtıdır." dedi.
Filistin İslami Cihad
Filistin İslami Cihad Hareketi, Aruri'nin İsrail saldırısında öldürülmesinin karşılıksız kalmayacağını belirtti.
Hareketten yapılan yazılı açıklamada, "Şehit lider Aruri ve arkadaşlarına düzenlenen suikast, Siyonist düşmanın çatışma alanını genişletme girişimidir ve cezasız kalmayacak bir suçtur." ifadesi kullanıldı.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), İsrail'in Aruri suikastıyla sahadaki başarısızlığını örtmeye ve kendi kamuoyuna bir "başarı hikayesi" sunmaya çalıştığını kaydetti.
Ürdün ve Mısır'daki Müslüman Kardeşler Teşkilatı
Ürdün ve Mısır'daki Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) da İsrail'i kınadı.
Ürdün'deki Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın siyasi kanadı İslami Çalışma Cephesi Partisi'nden yapılan yazılı açıklamada, bu olayın "cihadın ve direnişin ateşini körükleyeceği, yaklaşan kurtuluşa giden yolda bir ışık olurken, İsrail'e, onun yandaşlarına ve ajanlarına karşı bir ateş olacağı" ifade edildi.
Mısır'daki İhvan'dan yapılan açıklamada da Aruri suikastı şiddetle kınanarak, Hamas'a başsağlığı dileğinde bulunuldu.
Açıklamada ayrıca Aruri suikastı "Gazze Şeridi'nde askeri başarısızlığa uğrayan İsrail'in, devletlerin egemenliğini ihlal etmeye yönelik hain bir girişimi" olarak değerlendirildi.
Salih el-Aruri kimdir?
Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri, 19 Ağustos 1966'da Ramallah'ta doğdu.
İzzeddin el-Kassam Tugaylarının kurulmasına katkıda bulunan Aruri, 15 yıl İsrail hapishanelerinde kaldıktan sonra sınır dışı edildi ve Lübnan'da yaşamaya başladı.
Aruri, Hamas'ın İsrail ile 11 Ekim 2011'de yaptığı, bir İsrail askeri karşılığında 1027 Filistinli esirin serbest bırakılması anlaşmasının müzakerecileri arasında yer alıyordu.