Arabuluculuk; hukuk sistemi gelişmiş ülkelerde yaygın olarak kullanılan bir alternatif uyuşmazlık çözümü yöntemidir. Taraflar arasında çıkan uyuşmazlığa ilişkin arabulucu huzurunda yapılan görüşme neticesinde tarafların anlaşmasıdır.
Dünyada 160 ülkede uygulanan arabuluculuk uygulamasını ilk hayata geçiren 1970 yılında ABD’dir. Türkiye’nin arabuluculukla tanışması, 2012 yılında yürürlüğe giren Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile olmuştur. 2012 yılından itibaren tarafların anlaşmasıyla ihtiyari arabulucu uygulanmıştır.
2018 yılında ilk kez belirli alan ve konulardaki uyuşmazlıklarda Zorunlu Arabuluculuk aşamasına geçilmiş olup, arabuluculuk safahatını tamamlamadan mahkeme yoluna giden tarafın davası dava şartı yokluğundan usulden reddedilmektedir.
Süreç nasıl işliyor?
Zorunlu arabuluculuk kapsamında bir uyuşmazlıkla karşılaştığını iddia eden taraf, öncelikle arabuluculuk dairesine başvuruyor. Atanan arabulucu ile taraflar toplantısını gerçekleştirerek iddialarını arabulucu huzurunda karşılıklı olarak açıklıyor. Akabinde anlaşma olması halinde anlaşma belgesi düzenlenerek işlem aşamasına geçiliyor. Anlaşamama halinde düzenlenen belge ile mahkeme sürecini başlatabiliyorsunuz. Bu arada sistem tamamıyla tarafların anlaşmasını kolaylaştırmak üzere inşa edilmiş bulunmaktadır. Taraflar ortak bir arabulucu belirlemesi halinde süreci belirlenen arabulucu yürütmektedir.
İhtiyari arabuluculuk ise zorunlu arabuluculuk kapsamında olmayan konularda; tarafların anlaşması suretiyle arabulucu yoluna gidebiliyorlar.
İş uyuşmazlıklarında arabuluculuk
İş Mahkemeleri Kanunu’nda yapılan düzenleme 1 Ocak 2018’de yürürlüğe girdi. Bu tarihten itibaren bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda mahkemeye gitmeden önce arabulucuya başvurma şartı geldi.
Ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk
Alacak ve tazminata ilişkin ticari uyuşmazlıklarda da dava şartı haline getirilen arabuluculuk uygulaması, 1 Ocak 2019’dan itibaren başladı. Konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri ile ilgili uyuşmazlıklar için önce arabulucuya başvurma şartı geldi.
Tüketici uyuşmazlıklarında arabulucu
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda değişiklik ve ekleme ile 28 Temmuz 2020 tarihinden itibaren tüketici uyuşmazlıklarında da zorunlu hale geldi. Tüketiciler bu tarihten itibaren, satıcı ve sağlayıcılarla olan, 10 bin 390 TL nin üzerindeki veya konusu itibarıyla parasal bir değeri bulunmayan, para talebi içermeyen uyuşmazlık ve şikâyetler için önce arabulucuya başvurma şartı geldi.
Uzlaştırma ile karıştırılmaktadır
Uzlaştırma ile arabuluculuk mekanizmaları birbirinden farklı iki kavram halinde çalışmaktadır. Uzlaştırma; Türk Ceza Kanunu çerçevesinde ceza soruşturması ve davasında tarafsız bir kimsenin kanun kapsamında uzlaştırma kapsamına giren uyuşmazlığın çözülmesi için suçun mağduru ve faili arasında yürüttüğü süreçtir. İşleyiş itibariyle arabulucu ve uzlaştırma bambaşka uygulamalara sahiplerdir.
2019 yılında zorunlu arabuluculuk kapsamında iş ve ticari dosyalarda toplamda 885.668 dosyanın arabuluculuk görevlendirilmesi yapılmış olup, %60 oranında bir anlaşma sağlanmıştır. Bu sayının tüketici uyuşmazlıklarında dâhil olmasıyla yükselmesi beklenmektedir.
Arabuluculuk uygulaması ile taraflar anlaşma iradesi göstermesi halinde mahkeme masrafı, vekâlet ücreti gibi giderlerle karşılaşmadan uyuşmazlığı çözüme kavuşturmaktadır. Esas olarak en kıymetli kazancımız olan zamandan da büyük ölçüde tasarruf edilmektedir.
Son Söz: Arabuluculuk uygulaması yargıdaki iş yükünü hafifleterek, can suyu olmuştur. Ülkedeki reformların bir parçası olarak adalet anlamındaki yeniliklerden birisi olan arabuluculuk sisteminin kapsamının genişletilmesi ile tarafların vazgeçilmezi olacağı kanısındayım.
“Adaletin en kötüsü geç tecelli edenidir. Sonunda hüküm isabetli olsa da, geciken adalet zulümdür.” Orhan Gazi