Arabuluculuk Kanunu hakkında genel bir değerlendirme

Abone Ol

Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden biri olan arabuluculuk faaliyetinde, bağımsız ve tarafsız olan üçüncü kişi yani arabulucu tarafından tarafların üzerinde anlaşmazlık içinde bulundukları noktalar saptanır ve bu zemin üzerinde anlaşmanın doğmasına yardım eder.

Arabulucu, taraflara hukuki görüş bildirmekten veya onları kendisinin hukuki kanaati doğrultusunda bir karar almaya yönlendirmekten kaçınmalıdır.

Arabuluculuk aşamalarında, tarafların birbirlerinin taleplerini en iyi şekilde anlamaları, bu anlama neticesinde her iki tarafında çıkarına hizmet eden en iyi çözümün bulunması amaçlanır.

Arabuluculuk faaliyeti için öncelikle tarafların üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilecekleri, karar verebilecekleri hukuki bir uyuşmazlığın olması gerekmektedir.

Bilindiği üzere 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 25.10.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.

Düzenleme ile işçi alacağı ve işe iade davası açılmadan önce arabulucuya başvurmak zorunluluğu getirildi. Bu başvuru zorunluluğu dava şartı olarak öngörülmüştür. Ancak düzenleme 01 Ocak 2018 tarihi itibari ile yürürlüğe girecek.

Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır.

Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir.

İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.

Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.

İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları hakkında bu zorunluluk geçerli değildir.

Arabulucu, taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması yahut yapılan görüşmeler sonucunda anlaşmaya varılması veya varılamaması hâllerinde arabuluculuk faaliyetini sona erdirir ve son tutanağı düzenleyerek durumu derhâl arabuluculuk bürosuna bildirir.