Araba teknolojisinde yarış yeniden başlıyor

Abone Ol

Teknolojide ‘paradigma dönüşü’ dediğimiz kırılma noktaları vardır.

Teknoloji sistematik büyümesini üst üste koyduğu bilgi gelişimleriyle sağlıyor.

Biriktire biriktire bir noktaya gelirken teknolojinin kırıldığı, dönüştüğü aşamalar oluyor.

İşte bu kırılma anlarında yarış yeniden başlıyor.

İşte bu süreçlerde yeni aktörlerin şansı artıyor.

Teknolojinin gelişim süreçlerinde işin ucunu kaçırmışsanız bunu yakalamak ve sonrada diğerlerini geçmek çok zor olabilir.

Yüz yıl gibi uzun zamanlarda öyle bir süreç yaşanır ki yeni girişimcilere fırsat doğar.

Buna ‘kırılma noktası’ veya ‘yeni paradigma dönüşü’ diyebiliriz.

Konuyu şöyle açalım…

Türkiye çok istemesine rağmen bir türlü araba teknolojisinin yerli üretimine sahip olamadı.

Bunun nedeni çok…

Peki şimdi ne yaşıyoruz?

Araba teknolojisi son model lüks arabalara doydu. Artık konfor konuşulmuyor.

Artık başka bir aşamaya geçiliyor.

Araba teknolojisinde konuşulan başlıklar çok farklı.

Otomotiv sektöründe büyük değişimleri beraberinde getirecek önemli gelişmeleri görüyoruz. Bu süreçte sürücüsüz otomobilden tutun da, elektrikli otomobile kadar pek çok değişiklik devreye giriyor. İnsan unsurundan bağımsız olarak otomobillerin dönemine girdik.

İşte bu süreç tam da bahsettiğimiz paradigma dönüşünün yaşandığı bir aşamadır.

Türkiye yüz küsur sene önce benzinle çalışan içten yanmalı motora sahip otomobil üretme noktasında başarılı olamadı.

Şimdiyse yeni bir aktör olarak piyasaya giriyor.

Yeni bakış açısıyla, tarihi fırsatı yakalamanın verdiği opsiyonla bu hakkını cesurca kullanıyor.

Dolayısıyla bu girişim Devrim otomobili girişiminden farklı olarak kendi içinde zamanlama ve fırsatlar açısından avantajlar taşıyor.

Türkiye bu fırsatı iyi kullanmalı ve sektörde söz sahibi olabilmelidir.

Türkiye’nin motivasyonunu kırmak için hem içerden hem de dışardan odaklar çalışacaktır.

Toplumsal desteğin yüksek olduğu bu konuda işimize bakarak yol almaya gidelim.

Çünkü milletimiz şimdiden modelin ismi ve tasarımı hakkında konuşmaya başladı bile.

Millet sabırsız… Millet iş bekliyor. Sonucu görmek istiyor…