Sen milleti denize dökemezsin, ama bu kahraman millet seni de, Kılıçdaroğlu’nu da, CHP’ni de; iplerinizi, kumandanızı elinde tutan emperyalist, Türk ve İslam düşmanlarını sandığa gömer…
Mustafa Hüsnü Bozkurt…
Namı diğer ANZAK HÜSNÜ.
Elinize Hüsnü’nün bir fotoğrafını alın, diğer elinize de 1915’de dedelerimizi öldürmeye, Türkiye’mizi işgal etmeye gelen bir ANZAK askerinin fotoğrafını alın. Bakın bakalım. Hüsnü Türk askerine mi benziyor, düşman ANZAK askerine mi benziyor? Yarbay Mustafa Kemal’in askerine mi benziyor, düşman Generali Hamilton’un askerine mi benziyor?
Cevabı ben vermeyeceğim. Sadece deneyim. ANZAK Hüsnü’nün kim olduğunu anlayacaksınız…
CHP’nin Konya Milletvekili. Ancak aslen Çanakkale Ezineli. Yıllardır Konya’da yaşıyor, Konya’nın ekmeğini yiyor. Ama Konya’nın hiçbir değer yargısıyla yakınlığı yoktur…
Emperyalizmin, Türk ve Müslüman halkın değer yargılarını ifsat etmek için taşeronluk görevi verdiği dernek, vakıf ve kulüplerin Konya’daki ağababalarından birisidir. 1990’lı yıllarda Tenis ve Dağcılık Kulübü’nde bu oluşumların toplantılarında herkes rakı içerken, Hüsnü’nün her zaman kırımızı şarap isteyişini bilirim…
Erem Şentürk Bey, “Rakıyı fazla kaçırıp…” demiş. Erem Bey, Hüsnü CHP’nin “rakıcı” değil, “şarapçı” kanadındandır. Denize dökeceği halkın kulak, burun ve boğazına para için bakan bir monşerdir…
Katıldığı bir TV programında, “Diyelim ki, evet çıktı, kimse heveslenmesin…Ulan sizi İzmir’e kadar kovalamazsak anamızdan emdiğimiz süt helal olmasın. Sizi de sizin yedi göbek sülalenizi de, bütün emperyalistleri de yine İzmir’den denize dökeriz” hezeyanıyla aziz milletimize içindeki kin ve nefreti kusmuş…
Bak ANZAK Hüsnü, ülkeyi düşman işgalinden kurtarmak için Samsun’a çıkan, Ankara’da toplanan Anadolu halkı içinde senin gibi bir tek adam yoltu. Samsun’a çıkan, Sakarya’da düşmanı yenen, İzmir’de Yunan’ı denize dökenler; Hüsnü’nün bugün denize dökerim dediği kişilerle aynı düşünceye sahipti. Oysa Hüsnü’nün dedesi Kurtuluş Savaşı sırasında yan gelip yatmıştır.
Hadi dedesinin Çanakkale Zaferimize, babasının Kurtuluş Savaşımıza bir katkısı olmadı; 15 Temmuz darbesinde emperyalistler ve yerli işbirlikçileri Genelkurmay Başkanlığı’na, MİT Yerleşkesi’ne, Boğaz Köprüsü’ne, Emniyet Müdürlüğü’ne, Gölbaşı Özel Harekât Müdürlüğü’ne saldırdığında Hüsnü’den de bir katkı göremedik.
Hüsnü’nün mensubu olduğu Millet Meclisi’ne, darbeciler bomba yağdırırken Hüsnü neredeydi? Hüsnü o sırada darbenin başarılı olması için “totem” yapıyordu. Bilerek dua ediyordu demedim. Çünkü Hüsnü’nün duayla işi olmaz. Yöneticisi olduğu özel hastanede namaz kılan ve dua eden çalışanları “Burası cami değil. Bir daha namaz kıldığınızı görmeyeyim” diyen adam dua eder mi?
Tüm Türkiye ve Konya, Hüsnü’nün İzmir’de denize dökeceğim dediği emperyalizm darbesine karşı 24 saat meydanlardaydı. Siz hiç Hüsnü’yü bir meydanda, darbe ve darbecilere karşı iki kelime ettiğini duydunuz mu? Ama denize dökeceğiz dediği halk darbecilere, emperyalistlere karşı meydanlarda aylarca nöbet tuttu. O kahraman millet F-16’lara, tanklara karşı direnirken Hüsnü hangi fare deliğinde saklanıyordu acaba?
Yüreği yetiyorsa açıklasın. Darbeye karşı direnmek, emperyalizme karşı savaşmak, TV stüdyosunda CHP’lilere coşku vermeye benzemez.
Sen “Evet” diyenleri İzmir’de denize dökemezsin. Ama “Evet” diyenler seni, Kılıçdaroğlu ve Baykal’ı; İzmir’de denize dökerler. Anadolu’da toprağa, seçimde de sandığa gömerler. Yunan’ın Anadolu halkı karşısında yaşadıklarından hiç ibret almadınız mı? Sizin babalarınız Yunan’a özlem şarkıları bestelerken, bizim dedelerimiz onları denize dökmekle meşguldü.
Bizim dedelerimiz, senin dedelerini Çanakkale’de denize dökerken seni unutmuşlar! Ama torunlarının seni Konya’da Aslım Çöplüğü’ne gömeceğinden şüphen olmasın…
Şarap şişede durduğu gibi durmaz ANZAK HÜSNÜ. CHP olarak bir gün de milletin karşısına ayık çıkın. Bu dindar halk sarhoşa, ayyaşa, berduşa ülkenin yönetimini teslim etmez!