Anıtkabir ve cami saldırılarındaki provokasyonlara uymamak lazım

Abone Ol

Önümüzdeki yerel seçimlere yaklaşırken ülkemizi sarsan bir dizi provokasyonla karşı karşıyayız. Bu provokasyonlardan biri Anıtkabir'de gerçekleşti ve bir meczup, "Kahrolsun cumhuriyet" diye bağırarak şeriat çağrısı yaptı. Diğer taraftan ise Fatih Camisi'nde yaşanan saldırı olayı kamuoyunu endişelendiriyor.

Anıtkabir'deki olayın arkasında daha önce de benzer zamanlarda ortaya çıkan meczuplar ve gerginlik yaratan çağrılar olduğunu hatırlıyoruz. Bu tür olayların neden tekrarlandığı ve kimler tarafından desteklendiği ise belirsizliğini koruyor.

Fatih Camisi'ndeki saldırıda ise saldırgan olarak bilinen Ömer Salgın, cami imamı Galip Usta ve talebesi Bilal Erdem'i bıçakladı. Salgın'ın kişisel sorunları ve eski ilişkileriyle ilgili bunalımda olduğu söyleniyor. Ancak bu saldırının neden sadece camiye yapıldığı ve seçim dönemine denk geldiği düşündürücü.

Geçtiğimiz günlerde yakalanan Mossad ajanlarının Türkiye'de, Süleymaniye Camisi'nin görüntülerini çekmeleri talep edilmişti. Mossad'ın neden bu camiyle ilgilendiği ve Türkiye'deki provokasyonlara dair bir bağlantısı olup olmadığı ise şu an için belirsizliğini koruyor.

Bu provokasyonların yerel seçimlere yakın bir dönemde gerçekleşmesi, Türkiye'nin siyasi atmosferini daha da gerginleştiriyor. Bu olaylar yalnızca içsel sorunları işaret etmekle kalmayıp aynı zamanda uluslararası bir oyunun da parçası olabilir. Soruşturmaların gelişmelerini beklerken bu gizemli bağlantıların ne olduğunu anlamaya çalışacağız.

Herkesin sağduyulu olması ve bu tür olaylara karşı birlik içinde durması önemli. Yaşanan olaylar karşısında duyarlılığımızı koruyarak, sağduyu ve birlik içinde olmak hepimizin sorumluluğu.