Son 20 yıldır süte alternatif içecek arayışı hız kaybetmeden devam ediyor. Günümüzde bu alternatiflere olan eğilimi görmezden gelmek imkânsız hale gelmiş durumda.Süte alternatif çeşitli bitkisel içecekleri neredeyse tüm marketlerde ve kafelerde görüyoruz.
2010 yılına kadar dünyada soya sütüne eğilim artsa da,önemli piyasa araştırma firmalarından biri olan Nielsen’e göre özellikle son 5 yılda %250’lik bir artışla badem sütü alternatif süt piyasasının lideri konumunda. Temmuz 2018 itibariyle, dünya yıllık badem sütü satışlarının geçen seneye kıyasla %10 artışla 1,2 milyar dolara ulaştığı belirtiliyor. Bu rakam 230 milyon dolarlık soya sütünün 5 katından daha fazla. Bunu yaklaşık 60 milyon dolar ile hindistan cevizi sütü ve 18 milyon dolar ile pirinç sütü izliyor. Ancak alternatif sütler bunlarla da sınırlı değil. Karışımlar ve yulaf sütü gibi piyasalara yeni giren alternatiflerinde pazar payı gittikçe artıyor.
Elbette alternatif bitkisel içeceklerin pazar payının artması süt satışının ve tüketiminin bir miktar azalmasına neden oluyor. Yapılan bir araştırmada inek sütü piyasasının 1 milyar dolar ile yaklaşık %7 daraldığı belirtiliyor.
Süte alternatif bitkisel içeceklere olan eğilimin artmasında çeşitli nedenler olmakla birlikte ilk sırayı vegan beslenme tipinin yaygınlaşması alıyor. Laktoz intoleranslıve süt alerjisinesahip kişilerin toplumda sayılarının giderek artması süt alternatiflerine olan talebin önemli nedenlerinden bir diğeri. Laktoz intoleransın ülkemizde ne boyutlara ulaştığını çok başarılı bulduğum okul sütü programı kapsamında çok sayıda öğrencide yaşanan rahatsızlık bildirimleri ile görme imkânı bulmuştuk. Yine kilo verme ve bazı sağlık endişeleri ki bunların çoğunun kaynağı inek sütüne ilişkin yapılan asılsız yayınlar ve haberlerdir, alternatif süt tüketimine olan eğilimin artma nedenleri arasında sayılıyor. Bir diğer neden ise hayvan refahı ve çevreye ilişkin hassasiyetler.
Beslenme eğilimlerinin değişmesinde elbette toplumsal algı çok etkili. Ayrıca süt piyasasında giderek artan bir satış hacmine sahipolan badem ve soya sütlerininlitre fiyatının marketlerde 20-25 TL olduğu göz önüne alındığında alım gücü ve ekonomik şartların da azımsanmayacak bir etkisi söz konusu.
Elbette bu alternatif sütlerin sağlık açısından faydalarını saymakla bitiremiyorlar, taa ki olumsuz etkileri ortay çıkana kadar. Aynen soya sütünde olduğu gibi. Bir dönem oldukça popüler olan soya sütünde bitkisel östrojen hormonu olan fitoöstrojenin yüksek seviyelerde olduğu haberleri yayılınca tüketici eğilimleri tersine dönmüştü. Şimdi ise benzer bir durum badem sütüne karşı meydana geliyor ve başta tiroid olmak üzere sağlık açısından çeşitli olumsuz etkileri olduğu belirtiliyor.