Bu sonuç, II. Dünya Savaşı'ndan bu yana aşırı sağın bir eyalet parlamentosu seçimlerinde kazandığı ilk zafer olarak kaydedildi. Ancak, AfD'nin Thüringen'de hükümet kurma umudu oldukça zayıf çünkü diğer partilerin kendisiyle işbirliği yapması olası değil. Pazar günü yapılan diğer büyük eyalet seçimi, komşu Saksonya eyaletinde de AfD, CDU'nun hemen arkasında ikinci sırada yer aldı. Burada CDU, oyların %31,9'unu alırken AfD ikinci sırada yer aldı ve yine ülkeyi yöneten üç partiyi geride bıraktı.
Şansölye Olaf Scholz, sonuçları "acı verici" olarak nitelendirerek diğer ana akım partilere aşırı sağı dışlayarak eyalet hükümetleri kurmaları çağrısında bulundu. Scholz, AfD'nin Almanya’ya zarar verdiğini, ekonomiyi zayıflattığını, toplumu böldüğünü ve ülkenin itibarını zedelediğini ifade etti.
AfD’nin Thüringen’deki baş adayı Björn Höcke, zaferi "tarihi" olarak nitelendirirken, büyük bir gurur duyduğunu belirtti. Ancak Höcke, eyalet parlamentosu için doğrudan bir koltuk kazanamadı; parti listesinin başında yer aldığı için bir sandalye kazandı.
AfD, federal seçimlere bir yıl kala ulusal kamuoyu yoklamalarında ikinci sırada yer alıyor. Partinin eş lideri Alice Weidel, sonucun Almanya'yı yöneten üç parti için bir "cenaze marşı" olduğunu ve her iki doğu eyaletindeki seçmenlerin partilerini hükümette görmek istediklerini açıkça ortaya koyduğunu belirtti. Ancak, diğer partilerin desteği olmadan AfD Thüringen'de hükümet kuramaz ve CDU, aşırı sağla birlikte yönetmeyeceğini açıkça belirtti.
Son yıllarda Almanya'nın doğusunda aşırı sağa olan destek artarken, Thüringen'de 30 yaş altı seçmenlerin %36'sı AfD'ye oy verdi. AfD seçmenlerinin en büyük endişesi göç ve özellikle mülteci ve sığınma konusu oldu.
AfD, Ukrayna'ya silah tedarikini durdurmak istiyor ve bu konuda Sahra Wagenknecht'in sol popülist partisinin benzer görüşlerine sahip. Ancak Wagenknecht, diğer partiler gibi aşırı sağ ile herhangi bir koalisyona katılmayı reddetti. Thüringen eyalet parlamentosunda AfD'nin kazandığı 32 sandalye, partiye anayasayı değiştirmek veya yargıç atamak gibi kararlar için gereken üçte iki çoğunluğa sahip olmasa da bir engelleme azınlığı sağlıyor.
Pazar günkü seçimler, Almanya’nın yöneten "trafik ışığı" koalisyonunun popülaritesizliğini bir kez daha ortaya koydu. Üç hafta sonra Brandenburg'da yapılacak olan üçüncü bir doğu eyalet seçimi öncesinde, AfD anketlerde önde görünüyor. Thüringen eyalet parlamentosu önünde toplanan AfD karşıtı protestocular, sonuçtan duydukları endişeyi dile getirdiler. Protestocular arasında yer alan Erfurt'tan bir öğrenci olan Hannah, seçim sonucunun Almanya’nın Nazi geçmişine karşı sorumluluğunu unutmaması gerektiğini söyledi.