Alavere dalavere Kürt Memmet nöbete

Abone Ol

İlk olarak bundan 5 yıl önce Erbil’e gittim. Sonrasında o dönemde Genel Müdürlüğü’nü yaptığım kurumun ticari yatırımları nedeni ile Kuzey Irak’ı baştan aşağı gezdim. Bölgeye onlarca kez seyahat ettim. O zamanlar Erbil şaşaalı dönemindeydi. Henüz IŞİD tehdidi yoktu ve Amerikalılar Erbil’i Irak’ın reklam yüzü yapmaya kararlıydı. Bölgenin en kıvrak siyasetçilerinden olan Barzani ailesi havayı iyi koklamış ve Erbil’i Irak’ın Dubai’si yapma söylemi ile yola koyulmuştu. Barzaniler göçebe aşiret toplumundan yerleşik düzene geçme şansını yakalamış, fırsatı görmüşlerdi. Bu yüzden rant ekonomisinden üretim ekonomisine geçmeye çalışıyordu. Üretim ekonomisine geçmek için de en iyi model Türkiye idi. Taşeron terör örgütünün anlayamadığı gerçeği Barzaniler anlamışlardı. Kürtlerin umudu, geleceği, dostluk ya da ittifak yapabilecekleri tek ülke Türkiye’dir. Dahası Türkiye’nin düşmanları Kürtlerin de düşmanıdır. Mesela PKK.

Bu sadece PKK’nın ideolojisi, yöntem ve siyaseti ile ilgili değildir. PKK yapılanması itibari ile ranta dayalı ekonomik modele hizmet eder. İdeolojisi tamamen bir bölüşüm kavgasına odaklandığı için, üretim becerisi zayıftır. Zihinsel refleksleri reaksiyonedir. 30 kusur yıldır silahlı çatışma yapan, kitleselleşme becerisi gösteren örgütün, hala bölge ekonomisi ile ilgili tutarlı bir söylemi bulunmamaktadır. Ekonomik kaynağı, verimli toprağı sınırlı olan bölge, Barzani’nin petrol tarlası dolu bölgesine benzemez. Ekonomik kalkınma için tek kaynağı iş gücü olan bölgenin, nitelikli işgücü oranı maalesef oldukça düşüktür. Türkiye’den koparak oluşturulacak büyük Kürdistan kurma teorisi ütopya bile değildir. Bu ütopyaya desek, desek ahmakıslatan diyebiliriz. Büyük Kürdistan ideolojisine ekonomik kaynağı çok; ama nüfusu az Barzani, Türkiye’den çok daha fazla karşı çıkacaktır. Çünkü büyük Kürdistan demek Barzani’nin sonu demektir. Bütün bu gerçeklere rağmen Kürt gençlerini pisi pisine ölüme göndermek, nefret ve haset üzerine dayalı ideoloji tesis etmek neyin nesidir?

Hakikat şu ki dünyanın düzeni budur. Efendilerin değişmesi zaman alır, kölelerin değişmesi ise daha çok zaman alır. Rant düzeni değişmezse, dün Kürt Memmet’i alavere dalavere ile işe koşan beyaz laikin yerini bugün esmer laik alır, iş Memmet’e rant ise Selahattin’e kalır. Bu sebeple barış isteyen çevrelerin rant simsarlarıyla iş tutmaları gereksizdir. Barış müzakeresini, masa bile kurmadan sosyal mutabakatla yaparsın. Formül basit: adalet mülkün temelidir. Adaleti sağlarsan, mala mülke zarar gelmez, mala mülke zarar gelmezse büyük oranda barış da gelir huzur da. Bu saatten sonra gelir dağılımını düzeltmek ve bunu ulufe dağıtmadan üretime dayalı bir modelle yapmak Kürtlerin tek çıkış yoludur. Yoksa gerisi alavere dalavere.