“Her şey akar; su, tarih, yıldız, insan ve fikir!”
Aşk için, dostluk için, gözlerden gözlere muhabbet akar.
Mahcup gözlerden secdelere yağmur gibi yaş akar…
Kul olunur, kul durulur kıyamda, tekbirler akar.
Kula umuttur dua, kalplerden rahmet kapısına dualar akar.
Sevdalar için şiirler söylenir, türküler yakılır, gönlün havzına şarkılar akar…
Dava için umutlar akar, vatan için kan akar, şehitler için yürek dağlayan ağıtlar akar…
İnsanlar akar, kalubela ile kıyamet arası yolculukta…
Su gibi zaman akar, hasılı hayat akar…
Kimi “nur” olup iz bırakır bu akışta, kimi “kir” olup kelepçeler takar insanlığın ruhuna.
İnsanoğlu akıp giderken bıraktığı iz kadar yaşar.
Kimi kulluk makamının kadrini bilir, hayra huzura, umuda meyleder de hayati olur!
Kiminin elleri zulmün pençesine dönüşür, baktığı her yere ateş düşürür, söylediği kurşun olup ölüm saçar da varlığı memat olur!
İnsan oğlu ya âdem olur, ya adem olur! Kimine düz yol düşer, kimine yokuş…
Kimi, köhnemiş “Haçlı ruhundan” ilham alıp zulmün bekçisi olur.
Satılır kiminin ruhu, öz yurduna ihanetiyle gurur duyar. Üç-beş liralık menfaati için vatanını zalimlere satar.
Zordur insan olmak. İnsan kalmak. Ağırdır çünkü imtihanı… Kimine insaniyet namına emek vermek düşer, kimisi hayvan-ı natık mertebesine iner.
Kolaydır kötü olmak, kötüleşmek. İyi olmak emek ister. Gayret gerektirir.
Kötülük satın alınabilir, fakat iyilik ne satılır, ne alınır. Yalnız ve yalnız samimi bir istekle, merhamet ve şefkatle edinilir. Zordur iyi olmak, iyi kalmak.
İyiler tamah eylemez, makam-mevkie, para pula, kadın kıza, saray köşke… Takası yoktur iyiliğin kötülerin teklif edeceği payelere…
İyilerin derdi, kendinden başkasını da düşünmektir. Sadece dünya değil sonsuzluğun saadetini hedeflemektir.
Kötülerin derdi, kendilerinden ibarettir. Kendi menfaatleri için ihanet onların şerefleridir! Bir olumsuzluk ekiyle, aslına rücu edenlerdir.
Kötüler için, vatan, millet ne umur? Beka ne gam? Benim kedim de hesap etmez bekayı, göz koymaz sonsuzluğa… Yer, içer, yaşar ve ölür. (Kötülerin mağrur duruşunu, kendilerinden memnun oluşlarını kedimin havline bakınca anladım…)
İşte iyi olmak bu sebeple zordur! İyilerin yolu zorludur.
Kötülük dipsiz kuyu… Her hakkı mahfuzdur bu yüzden zalimlerin.
İyiler ve iyilik güzeldir de, “akletmediklerinde” kötülerin ve kötülüklerin ekmeğine yağ sürülür.
Olup bitenin ardından “ah ile vah”lar ayyuka çıksa ne, çıkmasa ne?
Kötülere değil, iyilere, isyankârlara değil iman edenlere, buzağıya tapanlara değil, Hakk’a yakaranlara akletmek farz olundu madem, öyleyse peşin peşin akletmeli…
“Size verdiğimiz Kitab’a sımsıkı sarılın, içinde olanları hatırda tutun. Belki bu sayede sakınır, korunursunuz.” ayetindeki tavsiyeye riayet etmeli…
***
Bu insana ve insanlığa dair basit kritizenin ardından; hala sonuçları muğlak olan 31 Mart Mahalli Yönetimler Seçimi vatana, millete hayırlı olsun demek düşüyor bize…