Üniversiteler, Osmangazi Üniversitesi’nde yaşanan faciadan sonra sürekli teyakkuz halinde…
Olayın üzerinden bu kadar zaman geçmesine rağmen herhangi bir değişikliğin olmadığını ve ‘aynı tas aynı hamam’ devam edildiğini düşünen akademisyenlerin artık, YÖK’ten ve rektörlüklerden herhangi bir ümitleri kalmadı.
O kadar yazılıp çizilmesine; belgeler, bilgiler, mahkeme zabıtlarının, şikâyetlerin dosyalardan, klasörlerden taşmasına rağmen üniversitelerin üzerinden FETÖ gölgesi ve FETÖ’nün karabulutları kaldırılamadı.
YÖK üzerine düşeni yapmadı…
Önceki yazılarımın birinde, YÖK Başkanı’nın, 15 Temmuz darbesi öncesinde, Milletvekili Cuma İçten’e “Paralel yapıya karşı elim kolum bağlı” dediğini yazdıktan sonra YÖK Basın müşavirliği tarafından arandım.
Bana Yekta Saraç’ın böyle bir ifadesinin olmadığı söylendi.
Öyle de olsa kamuoyunun ve üniversite camiasının ortak kanaati şudur ki: YÖK, FETÖ ile mücadelede gerekeni yapmamış ve sınıfta kalmıştır.
YÖK’te bir FETÖ temizliği yapılmamıştır.
15 Temmuz darbesinin hemen ardından yapılacak olan rektör atamaları durdurulmuş fakat hemen öncesinde atanan rektörlerin büyük bir kısmı hala görevinin başındadır.
Kurumlar gerekeni yapmayınca bunun siyasi faturası Reis’e kesilmektedir.
Türkiye’nin muhtelif üniversitelerinden gelen bilgi, belge ve şikâyet mektuplarının yanına şimdi de bir rica ve talep eklendi.
Rica ve talep şu:
“Muhtarlarla sürekli ve düzenli olarak toplantılar yapan Sayın Cumhurbaşkanımız, bir kere de akademisyenleri Külliye’ye davet etsin. Derdimizi, sıkıntılarımızı şikâyetlerimizi bizzat kendisine yapalım. Üniversitelerde FETÖ’nün hâkimiyetinin devam ettiğini ve FETÖ’cü olmayanların neler çektiğini, ne ıstıraplar, sürgünler, takipler, tehditlere maruz kaldıklarını belgeleriyle birlikte kendisine sunalım.”
Diyorlar ki,
“Özellikle üniversite ve yargıda FETÖ ile mücadelenin hakkıyla yerine getirilmediğini düşünüyor olsak bile, Cumhurbaşkanımızın bu konudaki samimiyetine inanıyor, başka kimseye inanmıyor, güvenemiyoruz.
Erken seçimde hem AK Parti’yi ve hem de Cumhurbaşkanımızı desteklemeyi düşünüyoruz. Çünkü Türkiye’nin dününü ve bugününü karartan bu hain yapı ile Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası mücadele edemez.
Yarınımızı tehlikeye atmak istemiyoruz.
FETÖ ile mücadeleyi CHP’ye bırakırsak daha kötü ve daha felaket günlerin geleceğini biliyoruz.
Ne İYİ Parti ne Saadet; Cumhur İttifakı’nın dışındaki diğer ittifakların FETÖ ile mücadeleyi bir kenara bırakacağını, ülkeyi FETÖ’ye teslim edeceğinden korktuğumuz için çare yine Recep Tayyip Erdoğan…
Sayın Cumhurbaşkanımız yaklaşmakta olan seçim kampanyaların hareketli günleri gelip çatmadan bizleri, bizlerden bir akademik heyeti davet etmelerini, kendilerine meramımızı anlatmak için bize bir fırsat vermelerini istiyoruz.”