AK Parti kongrelerindeki tehlike

Abone Ol

AK Parti, Nisan 2025’te yapacağı sekizinci büyük kongreye ilçe kongrelerini başlatarak start verdi. 

Partilerde kongreler, halkın ve seçmenin beklentilerini, seçimlerde verdiği mesajları dikkate alarak yeni başkanların, yeni yönetim kurullarının oluşturulduğu süreçlerdir.  

AK Parti’nin il ve ilçe kongreleri seçmen tarafında büyük bir heyecan ve coşku; halktaysa “yeni bir umut” içinde beklenirdi.  

Seçmen AK Parti’de görev almak için âdeta yarışırdı. Son seçimdeki sonuçlar ve ekonomideki sorunlar sadece halkın değil, AK Parti’nin kemik seçmeninin üzerine de bir umutsuzluk karabasanı gibi çökmüş durumda.  

İl ve ilçe başkanı olmak, yönetimlerde yer almak için eskisi gibi yoğun bir talep yok. Parti yönetimi bunun sebeplerini “iyi” araştırmalı, “doğru” analiz etmelidir! 

Öncelikle genel merkezdekilerin adamlarından oluşan teşkilatlardan AK Parti de Türkiye de pozitif bir katkı alamaz. 

İl ve ilçe kongrelerinde seçilecek yönetimin; AK Parti’nin ve Türkiye’nin içinden geçtiği “zorlu” süreçte yürütülecek mücadeleye ne kadar katkı sunacakları dikkate alınmalıdır. 

Erken müdahale ve erken tedavi insanların da partilerin de yaşamasını sağlar! 

Unutulmamalı ki ilaçla tedavi edilmeyen “küçük” rahatsızlıklar, ilerleyen zamanlarda “ameliyatla” bile çözülemeyecek “büyük” hastalıklara, daha da ilerleyen dönemlerde ölümün beklendiği süreçlere evrilir. 

AK PARTİ’DE HALKIN BEKLEDİĞİ “DEĞİŞİM” OLACAK MI? 

Halktaki, tabandan başlayarak yukarıya doğru çıkacak olan değişim süreci başlamış mı yoksa eski tas eski hamam görüntü devam mı edecek sürecin sonunda göreceğiz. Halkın son seçimlerde verdiği “hayati mesajın” gereği yapılmazsa AK Parti’nin yoluna güçlü bir şekilde devam etmesi pek mümkün görünmüyor.  

AK Parti’nin halkın değişim beklentilerini ve potansiyel seçmenin beklentilerini karşılamak için kongrelerde ortaya koyacağı “fabrika ayarlarına dönüş” görüntüsü partinin sadece 2028’e uzanan yolculuğunun akıbetini değil, varlığını nasıl devam ettireceğini de belirleyecek.  

AK Parti hiçbir dönemde böylesine kaygan ve zayıf bir zeminde yol yürümedi, hiçbir kongre sürecine bu kadar kırılgan girmedi. Güçlü parti, liyakatli parti yönetimi, marka isimler, parti üst yönetiminde yer alan siyaset dünyasının kariyerli şahsiyetleriyle girilen kongrelerden her zaman güçlenilerek çıkılırdı. 

Şimdi öyle mi? İşte bu soruya verilecek cevabın pozitif olması, AK Parti’yi bugünden daha güçlü olmaya götürecek çözüm yolunun ilk adımı olacaktır. 

Halka ve seçmene; “O yolları baban mı açtı, deden mi açtı?” diye fırça atan milletvekilleriyle AK Parti’nin iktidarda kalamayacağını anlamak zor değil. 

Seçim bölgesinde hiçbir çalışmaya katılmayan parti yöneticileriyle, belediye başkanlığı seçiminde AK Parti’nin adayına karşı başka partiden aday çıkaran, AK Parti adayının seçimi kazanmaması için oyunu bile vermeyen parti temsilcileriyle yolun sonu çok da aydınlık görünmüyor.  

Hafta sonu Konya’da önemli ilçelerin kongreleri vardı. Protokolde oturan parti yöneticilerinin objektiflere bakarken bile yüzü gülmüyor. Halk, seçmen, partililer 2028 seçimine bu görüntüyle gitmemeli.  

Halkın da seçmenin de tüm umudu büyük kongreye kalmış durumda. Büyük kongredeki “değişimin büyüklüğü” halkın 2028 seçiminde oyunun rengini belirleyecek. 

Çünkü milletin AK Parti’ye vereceği başka mesaj kalmadı!