CHP’li belediye başkanlarında bir öz güven patlaması yaşanıyor. Seçimi 10 partinin destek ve oylarıyla kazandıklarını unutmuş görünüyorlar.
Yurt içinde millete hizmet konusunda ölüm sessizliğine gömülen başkanlar, Türkiye sınırları dışına çıkınca maşallah gümbür gümbür ses veriyorlar…
Meydanı boş bulsalar biri Kıbrıs’ı Rumlar’a diğeri Güneydoğu’daki vatan toprağını terör örgütüne verecek…
CHP’li belediye başkanları belediyecilik dışında her şeyi yapıyorlar. Türkiye’ye saldıran devletlerle terör örgütlerine malzeme ve cephane verme konusunda hayli istekli davranıyorlar. Terörle mücadelede Türkiye’nin değil, “terör örgütü” ve onu destekleyen AB ülkelerinin yanında duruyorlar.
AK Parti ve MHP, Yerel Yönetimler seçiminde kampanyasını “Türkiye’nin beka sorunu var” teması üzerine inşa etmişti. Millet İttifakını oluşturan CHP, İP, HDP ve SP ne dedi? “Türkiye’nin beka sorunu yok. Şehrin çöpünü toplayacak, sokaklarını süpürecek belediye için başkan seçiyoruz. Belediye başkanlarının ülkenin bekasıyla ne ilgisi olabilir ki?”
Şimdi ne oluyor peki? Millete hizmet etmek için milletten oy, devletten yetki alan belediye başkanları; devlet ve millete değil Türkiye ve millet düşmanlarına hizmet ediyorlar…
HDP’nin birçok belediye başkanı terör örgütüne yardım, terör örgütüne üye olmak, kamu kaynaklarını terör örgütüne aktarmak gibi suçlamalarla görevden uzaklaştırıldı. Milletin vergileri; polis, asker ve Kürtleri öldüren terör örgütüne mermi, roket ve havan parası olarak gitmeyecek artık…
İZMİR’İN SU SORUNUNU ÇÖZEMEYEN BAŞKAN KIBRIS’TA YUNAN’IN YANINDA DURUYOR
Çeyrek asırdır İzmir’i yöneten CHP, şehrin hiçbir sorununa çözüm üretebilmiş değil. Musluklarından su akmayan İzmir’de çöp dağları İzmir’in doğal siluetinin bir paçası olmuş durumda…
Şehre hizmet etmek için seçilen belediye başkanları başka merkezlere hizmet etmek derdinde. CHP’nin İzmir Belediye Başkanı şehirde yaşayan halkın yol, su, çöp, sosyal ve kültürel sorunlarını çözmekten acizken görev alanı içinde olmayan Kıbrıs’a, Güney Doğu’ya, Kürt halkına dil uzatmaya çalışıyor. Bu politik bir kurnazlık değilse tam bir ahmaklıktır.
İSTANBUL’U YÖNETEMEYEN BAŞKAN GÜNEY DOĞU’DA TERÖR ÖRGÜTÜNÜN YANINDA DURUYOR
İstanbul’u yönetemeyenler çıkmış Batı’nın verdiği gazla, terör örgütünün siyasi ayağına diyet borcunu ödemek için Türkiye’nin terör örgütleriyle mücadelesine ayar vermeye kalkıyor.
Bu ülkenin İçişleri Bakanı’na “Adam değil” demek terör örgütü elebaşlarının bile kullanmadığı, kullanmaya cesaret edemediği bir üsluptur. Size kim gaz verip Türkiye’nin terörle yürüttüğü mücadeleyi sekteye uğratmaya çalışıyorsa bilsin ki, bu millet karabasan gibi üzerinize çöküp sizi ve size gaz verenleri nefessiz bırakacaktır…
Terör örgütüne ve teröristlere aldırmaya çalıştığınız nefesin onları hayatta tutmaya yetmeyeceğini Suriye’de görüyorsunuz!
Ne Soyer’in ne de İmamoğlu’nun Kıbrıs’ta ve Güneydoğu Anadolu’da bir damla kanları, bir gram alın terleri yoktur. Bugün çıkıp buraları AB’ye, Rum’a, Siyonizm’e, Ermeniler’e peşkeş çekme arzuları başlarını yakar.
Milletimizin kanla kazandığı Kıbrıs’ı, Anadolu’yu birilerine bırakmak bu “ahmakların” haddi değildir! Şimdi anladınız mı bir belediye başkanı nasıl da “beka sorununa” dönüşüyor…