Nijer'in ABD ile anlaşmasını sonlandırması ve Air Base 201'deki İHA üssünün kapatılması, Afrika'daki güç dengelerinde önemli bir değişime işaret ediyor. ABD'nin Sahel'deki varlığı zayıflarken, Rusya, İran ve BAE gibi yeni aktörler kıtada nüfuzlarını artırmaya çalışıyor. Bu karmaşık ortamda Türkiye, istikrar sağlayıcı ve Afrika halklarıyla dayanışmacı bir rol üstlenerek öne çıkıyor.
ABD'nin Gerilemesi ve Yeni Aktörlerin Yükselişi:
Nijer'in ABD ile anlaşmasını sonlandırması, Sahel'de ABD'nin etkisinin azaldığını gösteriyor. Bu durum, Rusya ve İran gibi ülkelerin bölgede daha fazla etkinlik göstermesine zemin hazırlıyor. Rusya, Wagner Grubu ve African Corps aracılığıyla askerî varlığını artırırken, İran da ekonomik ve siyasi iş birlikleriyle Afrika'daki nüfuzunu genişletmeye çalışıyor.
BAE'nin Afrika'ya Yatırımı:
Son iki yıldır Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Afrika'daki yatırımlarını önemli ölçüde artırdı. Çin'i geride bırakarak kıtadaki en büyük yatırımcı konumuna gelen BAE, bu yatırımlar aracılığıyla Afrika'daki nüfuzunu ve etkisini genişletmeyi hedefliyor.
Fransa'nın Yeni Stratejisi:
Batı Afrika'daki etkisini kaybeden Fransa, Doğu Afrika'ya yönelerek yeni bir strateji izliyor. Bu stratejinin bölgede yeni istikrarsızlıklar oluşturma potansiyeli bulunuyor.
Türkiye'nin Afrika'daki Rolü:
Türkiye, Afrika'da kapasite inşası, güvenlik ve istikrar sağlama, meşru hükûmetlerle iş birliği ve kalkınma yardımları gibi alanlarda önemli bir rol üstleniyor. Afrika halklarıyla dayanışmacı bir tutum sergileyen Türkiye, kıtada istikrar ve kalkınma için önemli bir aktör olarak kabul görüyor.
Afrika'da güç dengeleri değişiyor ve yeni aktörler kıtada nüfuzlarını artırmaya çalışıyor. Bu karmaşık ortamda Türkiye, istikrar sağlayıcı ve Afrika halklarıyla dayanışmacı bir rol üstlenerek öne çıkıyor. Türkiye'nin Afrika politikası, kıtadaki barış ve kalkınma için önemli bir katkı sağlayabilir.