Erdoğan’a olan nefretleri o kadar kabardı ki, nefrette boğulup son çare PKK’nın katliamlarına sarılan ittifakın karar mekanizması.
Dün incelediğimiz 1. profilden sonra, PKK’nın 2. seçmen profili ile devam ediyoruz. ilk evvela PKK’nın 5 tip seçmen profilini hatırlayalım.
HDP hangi seçmen profillerinden oy aldı?
1. Doğrudan PKK’lı veya PKK sempatizanı olan Kürt ve Türklerden.
2. Erdoğan’dan intikam almak isteyen Fetullahçılar, Kemalistler, Sermaye ve Cihangir Solcularından.
3. “HDP iktidar olursa Türkiye, Sodom-Gomore gibi olur rahat ederiz” diyen LGBT’den.
4. HDP’yi Kürtlerin sözcüsü kabul Kürtlerden.
5. Kendini HDP ile ifade edebileceğini düşünen solcu gençlerden.
PKK’nın ikinci seçmen profili.
2. Erdoğan’dan intikam almak isteyen Fetullahçılar, Kemalistler, Sermaye ve Cihangir Solcuları
HDP’ye oy veren bu seçmen profilinin sağa sola ateş ettikleri kalaşnikofları yok. Bir kısmının PKK’lı teröristlere ve FETÖ üyelerine istihbarat ulaştıran memurları var, bir kısmının kadehleri ve bir kısmının da terörü finanse eden paraları var.
Önce bu profilin PKK’ya oy verme ve oy toplama mekanizmasını anlamamız lazım. Hiç biri PKK’lı değil. Birinci profilde olduğu gibi PKK katliamlarından zevk almıyorlar. Zevk almıyorlar fakat katliamları gerekli buluyorlar. Hedeflerine giden yolda kabul edilebilir kayıplar olarak görüyorlar.
Peki, fiilini onaylamadıkları PKK niye destekliyorlar? Tam olarak neyi kotarmanın peşindeler?
Engizisyon kardinallerinin Avrupa’yı çökerten taktiklerine birebir benzeyen bir siyaset yapıyorlar.
“Fenalıklar yayıldıkça, kan, korku, ölümler, salgınlar arttıkça halk belasını bulduğunu anlayacak”
Bu üçlü komitenin peşinde olduğu ruh hali tamda budur. Belamızı bulduğumuza inanacağız ve onlar kimi hedef gösteriyorsa onu suçlayıp cezalandıracağız.
Kim bu? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
Bu sebeple, mümkün olduğu kadar kötülüğün yayılması için agnostik ayinler düzenliyorlar gazete manşetlerinde, ana haber bültenlerinde. Bu sebeple şehit tabutları ile Erdoğan üzerinden algı yönetimi yapıyorlar. Bu sebeple PKK’nın katliamlarına saray savaşı diyorlar. Bu sebeple her laflarının başına ve sonuna Erdoğan diyorlar.
Çünkü…
Çünkü başka çareleri kalmadı. Ellerinde işe yarar tek çare olarak PKK’yı görüyorlar. Zannediyorlar ki PKK öldürdükçe onlar yeniden devleti ele geçirmek için fırsatlar kazanacaklar. Hedefleri, devleti gasp etmek olduğu için onlar adına katliamlar yapan teröristlere ihtiyaçları var.
Buraya dikkat buyurun lütfen ; Meşru olarak siyaset içinde olan ve halkın teveccühü ile yetki talep eden bir yapılanmadan bahsetmiyoruz.
“Ben saman pazarında başlayan bir mücadeleyle devletin içinde 40 yıl adamlar sızdırdım. Pensilvanya’da, Rasulullah (as) ile toplantılar yapıp gelen talimatlar doğrultusunda hareket ediyoruz. Türkiye bize verildi biz yöneteceğiz” diyen ezoterik bir yapılanmadan bahsediyoruz. Hayalle gerçek arasındaki kimyasal sınırını yitirmiş intihara meyilli hastalar. “Halkın kime oy verdiğinin önemi yok çünkü devleti halk yönetemez, halk aptal, halk aciz… Devleti biz yöneteceğiz” diyen teolojik vesayetçiler.
Bir diğeri zaten kendisinin kurucu ve sahip olduğunu iddia edip, “insancıklara sormayacaksın zorla çağdaşlaştıracaksın” diyen 2.Dünya savaşı sonrası köhne vesayetçiler. Ve “para bizde kardeşim bizim sözümüz geçer” diyen sermaye.
Ortak noktaları şu: Kamunun kan ve korku ile çaresiz kaldığı anlarda çatlaklara sızıp devleti gasp etmeye niyetli açgözlüler. Mustafa Kemal adına, Pensilvanya adına yahut para adına. Ne adına olduğu önemli değil, önemli olan: Türkiye, Türkiyelilere bırakılamayacak kadar değerlidir ve hepsi halkın üzerinde olan mavi omurgalı liderler.
Erdoğan’dan ve Erdoğn’a oy veren halktan nefret etmelerinin de sebebi bu. Erdoğan halktan aldığı yetkiyle bu “mavi omurgalı sahiplere” saygısızlık yapıyor. Nasıl olabilir bu. Erdoğan dediğiniz adam kim? Kim oluyor? Kendini ne sanıyor? Yetkiyi batıdan almış, batıya sıkı sıkı bağlı mavi omurgalı asiller dururken nasıl olurda sadece oy aldığı için birisi yetkili olabiliyor. Bu psikolojik bozukluk, FETÖ, Ulusalcı ve Sermaye olarak bilinen bu vesayeteci akıl hastalarını delirtiyor. Zindanda sakladıkları hayvanı sokağa salıp hepimizi cezalandırıyorlar. PKK bu sebeple çocukların kafasını eziyor, bu sebeple Fırat Simpil’i mayınla parçalayarak öldürdü.
Tam burada taali bir soru soralım. Üçü de devleti kendisinin hak ettiğine inan bu vesayetçiler düşman ya da en iyi ihtimalle rakip olması gerekirken nasıl oldu da birleşebildiler? Üçünün de nefesini kesip kenara koyan adam Recep Tayyip Erdoğan. Üçünde düşmanı aynı. Önce engel ortadan kalkacak sonra kendi aralarında rekabet mi ederler yoksa paylaşarak vesayet ederler, bu sonraki mesele.
O sebeple ömürlerinin son nefesinde PKK’nın tüfeklerini yağlıyor, teröristleri övüyor, ve her gün ellerinde tutukları medyalarında PKK adına agnostik ayinler yapıyorlar. Yazık! Haberleri yok ki; heybelerinde teröristten başka turp kalmamış adamların sonu da yasak aşk yaşadıkları teröristler gibi olacak.
2 numaralı bu profile karşı ne yapacağız peki?
1. Devlet ayrı bir şeydir, hükümet ayrı bir şeydir diye dayattıkları ucube sisteme itiraz edeceğiz. Devleti fantastik bir üst yapıymış gibi anlatanlara, “orda dur” diyeceğiz. “Ben halkım ve oy veriyorum. Ben kime oy verirsem devlet odur. Ben sandığa gittiğimde hükümet kurmuyorum, devlet kuruyorum” diyeceğiz.
2. IŞİD denilen belayı da onların destekleme ihtimaline karşı ihtiyatlı ve gözümüz açık olacağız çünkü, PKK’yı meşrulaştırmak adına en kullanışlı kartları IŞİD.
3. Her cümlemizde dünyaya bir teklifimiz olacak. İddiaları ve idealleri olan kadim bir davanın neferleri olduğumuz unutmayacağız. Tarihimizde ihtiyacımız olan bütün çareler mevcut.
4. Misak-ı millî denilen sınırların bize dar geldiğini ve bu ülkenin tarihinin 1923’te başlamadığını hep hatırlayacağız.
5. İzzet en büyük sermayemiz. Koca burunlarını havaya kaldırıp, batılı ağızlarıyla konuşmalarına müsaade etmeyeceğiz.
6. Elimize gelen ilk fırsatta onlara “demokrasi” ihraç edeceğiz. Kendi aralarında seçimler yapsınlar, yesinler birbirilerini.
(Yarın nasipse 3. Profil:“HDP iktidar olursa Türkiye, Sodom-Gomore gibi olur rahat ederiz” diyen LGBT)