İstanbul'da Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik operasyonda, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra örgütün sözde TSK imamı Adil Öksüz'ün kaçmasını sağladığı gerekçesiyle tutuklanan Cihat Yıldız'ın savcılıkta verdiği ifadesine ulaşıldı.
Savcılık İfadesi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda alınan ifadesinde, şüpheli Cihat Yıldız, ailesinin İstanbul'da yaşadığını ancak kendisinin son 7 yıldır farklı adreslerde ikamet ettiğini ve bu adresleri hatırlamadığını belirtti. Yıldız, kaldığı yerler hakkında bilgi vermekten kaçındı ve "Kod ismim ya da lakabım olup olmadığı konusunda cevap vermek istemiyorum. Hakkımda çıkartılan yakalama kararından ailemin bilgi vermesi üzerine haberdar oldum. Emniyetten arandığımı söylediler ve bu nedenle kendimi gizlemeye çalıştım" dedi.
Yıldız, savcılıktaki ifadesinde şunları söyledi:
"Yakalandığım gün Esenyurt'ta yürüyordum. Öğle namazına gidememiştim. Yakında bir cami de yoktu. Rastlantı sonucu orada beklemekte olan beyaz renkli aracın yanına gittim. Araç içerisinde sürücü kısmında oturan kişiye yakın bir cami olup olmadığını sordum, o da istersem camiye bırakabileceğini söyledi. Bu şekilde yola çıktık. O sırada yine tanımadığım bir kişi daha vardı. Ahmet Hızal isimli kişiyle ilk kez orada rastlantısal şekilde görüştüm. Daha önceden tanımıyorum. Arabayı kullanan Adem isimli kişiyi daha önceden tanımıyordum. Sonra bir süre arabayla gittik. 1 kilometre gittiğimizde ben sol tarafta bir cami gördüm. Şoför o tarafa dönemeyeceğini söyledi. Yol üzerinde başka bir yere bırakmayı teklif etti. İleride çevirme olduğunu gördüm. Öğle namazı geçiyor diye diğer kişi ile beraber yürüyerek camiye gitmek için araçtan indik. Bu sırada polis memuru bizi çağırdı, biz de yanına gittik. Yakalanmam bu şekilde gerçekleşmiştir."
Polise Ağabeyinin Kimliğini Verip Kaçmaya Çalışmış
Yıldız, polise ağabeyinin kimliğini vererek kaçmaya çalıştığını kabul etti. 16 Ağustos 2024 tarihinde, ağabeyi Mustafa Yıldız'ın kimlik belgesini kullanarak yakalanma girişiminde bulunduğunu doğruladı. Yıldız, Esenyurt'ta yürüdüğü sırada rastgele bir araçla camiye gitmek için yola çıktığını, bu aracın polis kontrolüne yakalanarak yakalandığını ifade etti.
Diğer Detaylar ve İddialar
Yıldız, FETÖ'nün sözde üst düzey yöneticisi Mehmet Hanefi Sözen ve örgütün mahrem yapılanmasında görev yaptığı iddia edilen Pehlül M'yi tanıdığını ancak iddiaları reddetti. Ayrıca, 2019 yılında karşılaştığı Pehlül M'yi tehdit ettiği yönündeki suçlamaları da reddetti. ByLock programını kullanıp kullanmadığı konusunda net bir hatıra bulunmadığını belirtti.
Yıldız'ın, FETÖ'ye bağlı şirketlerdeki kayıtlarına ve Bank Asya'ya para yatırdığına dair bilgileri doğruladı, ancak bu işlemleri herhangi bir talimatla yapmadığını ve bu eylemlerin hukuksuzluk olarak gördüğünü vurguladı.
FETÖ'yle irtibatlı olduğu gerekçesiyle kayyum atanan şirketlerdeki kaydına ilişkin Yıldız, şunları söyledi:
"Ticari faaliyetlerim kapsamında ortak olduğum 2013'te ortaklığımı sonlandırdım. Bank Asya'ya, o tarihlerde batırılmasını uygun görmediğimden ve hukuksuzluk olarak gördüğümden 2014'te para yatırdığım doğrudur. Herhangi bir talimatla yapmadım. ByLock programını kullanmadım ancak telefonuma kurup kurmadığımı hatırlamıyorum."
Örgütsel Bağlantılar ve Yakalanma Süreci
Cihat Yıldız'ın, Adil Öksüz'ün 15 Temmuz darbe girişiminden sonra saklandığı evde bir hafta kaldığı ve Öksüz'ü kaçırmak için bir araç temin ettiği belirlenmişti. Yıldız, ByLock uygulamasını kullanmış ve örgüte iltisaklı kurumlarda öğretmen olarak çalışmış. Yıldız, Ahmet Hızal ve Adem Bora ile birlikte yakalanmış ve tutuklanmıştı. Ahmet Hızal'ın FETÖ'nün askeri mahrem yapılanması içinde görev yaptığı ve Adem Bora'nın ise FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olduğu tespit edildi.