Biliyorsunuz birkaç gün önce koalisyon güçleri Musul harekâtını başlattı. Musul’da başlatılan harekât üzerine bilen bilmeyen herkes ahkâm kesmeye de başladılar! Harekâtın amacı neymiş efendim? Ne olacak, ABD Irak’ta birazcık olsun bir istikrar temin ve tesis etmeyi amaçlıyormuş! Ha, Amerika’da bir de ne istiyormuş? Ne isteyecek efendim, Amerika DAEŞ’li katiller ordusunun Musul’dan temizlenmesini hedefliyormuş Musul’a başlatılan harekâtla!
Bu cümleler şaka değil efendim, kesinlikle şaka değil! Bu ifadelerin hepsi kelimesi kelimesine makbul ve muteber İslâmcı bilinen bir gazetecinin köşesinde yer aldı! Bu makbul ve muteber İslâmcı gazetecimiz Musul harekâtının hedeflerini masaya yatırdığı yazısında Türkiye’nin de neleri amaçladığını yazıyor! Onlara ise girmeye hiçbir sebep yok! Amerika için böylesine komik hedefler yakıştıran birinin Türkiye için ne küçük adımları hedeflediğini az buçuk tahmin edebilirsiniz! Musul harekâtını güya masaya yatıran bu köşe yazısı okuduğum ve insanın yüzünü kızartacak kadar yanlış yönlere işaret eden bir yazıydı!
O yazıda tabii ki DAEŞ’li katiller sürüsünün 2 bin kişilik bir kuvvetle Musul’u nasıl teslim aldığına dair tek cümle yok! 25 bin kişilik Irak ordusunun ellerindeki Amerikan menşeli silah ve teçhizatı tek kurşun atmadan nasıl teslim aldığına dair de tek cümle yok! Varsa yoksa Amerika’nın yüce hedeflerinin yüceltilmesi var!
Yine biliyorsunuz Amerika Irak’a demokrasi getirmek üzere girmiş ve işgal etmişti! Irak’ın ABD işgali altında kaldığı dönemde Amerikalı katiller tarafından bir buçuk milyonun üstünde Iraklı Müslüman ve sivil insan katledildi. Milyonlarca sivil insan Amerikalı katil ve hasta yaratıklar tarafından işkenceden geçirildi. İşte bu makbul ve muteber İslâmcı gazetecimiz işgal sonrası (dikkatinizi çekerim işgali kimin, hangi devletin yaptığını söyleyemiyor) altüst olan Irak’ta birazcık da olsa istikrarı temin ve tesis etmek için Musul harekâtına katılmasının amaçlarından biri olduğunu söylüyor! Üstelik tutup bir de DAEŞ’li katiller sürüsünü temizlemeyi hedeflediğini söyleyebiliyor!
Sanki DAEŞ’li katiller sürüsünün Amerika–İngiltere–İsrail gibi ülkelerin istihbarat şirketleri tarafından kurulduğunu, bu ülkelerin katiller sürüsüne hem silah ve teçhizat hem de lojistik ve eleman takviyesinde bulunduğunu bilmiyormuş gibi yazıyor üstelik bu cümleleri! Hadi bu pek makbul ve muteber İslâmcı gazetecimiz DAEŞ denilen katiller sürüsünün 6 ayrı parça halinde faaliyet yürüttüğünü, 6 ayrı kesim olarak katliamlarını gerçekleştirdiğini bilmiyor olsun! Hadi bu pet makbul ve muteber kalem DAEŞ’li katiller sürüsünün her kanadını farklı bir istihbarat örgütünün yönettiğini ve yürütülen istihbarat savaşında bu kanadına eylemler yaptırdığını bilmiyor olsun! O kanatlardan birini de CIA’in yönettiğini bilmiyor olsun! O bir gazetecidir ve haber ajansları tarafından geçilen haberleri görmeme, duymama ihtimali yoktur haliyle! O haber ajansları bu örgütü başta Amerikan istihbaratı CIA olmak üzere birden fazla devletin istihbarat şirketleri tarafından kurulduğu haberini tüm dünyaya geçtiler ve bu haberler Türk medyası tarafından da kullanıldı. Bunlardan haberdar olmaması mümkün değil.
O halde bu pek makbul ve muteber gazetecimiz bu cümleleri hangi maksadı devşirmek üzere kurmuş olabilir ki?
Bizim aklımıza sadece şu geliyor: Burada daha önce de dile getirdik: Yeni medya baronu ile birlikte medyada yapılacak gavurluklar çok daha sofistike bir yolla icra edilecek. Yeni icra yönteminin başında ise DİL geliyor. Bakacaksınız ki İslâmcı bir gazeteci tam da ABD ve küresel iktidar odaklarının hedefleri doğrultusunda yazılar kaleme alıyor! Ve fakat neye hizmet ettiğinin, kimin çıkarlarını savunduğunun farkında değil! Tam da sözünü ettiğimiz yazıda ABD çıkarlarını savunmak gibi!
ABD Irak’ta istikrar falan istemiyor. ABD Musul’u DAEŞ’ten temizlemek falan istemiyor! Tek istediği daha fazla Müslüman’ın ölmesi ve mümkünse çok kapsamlı bir mezhep savaşının fitilinin ateşlenebilmesi! Musul’un biraz berisinde Telafer var! Plan çok kapsamlı!