ABD Büyükelçisi’nin açıklamaları, Abbas’a tehdit ve Filistin Yönetimi Başkanlığında gözü olanlara mesaj olarak da okunabilir.
İsrail’in ve Körfez’deki müttefiki Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Filistin Yönetimi’nin başında Muhammed Dahlan’ı görmek istediği sır değil.
Ekim 2019’da el-Cezire kanalına konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BAE’nin Abbas’ın yerine Dahlan’ı geçirmeye çalıştığını söylemiş, “terörist başı” olarak nitelediği Dahlan’ın “İsrail ajanı” olduğuna dikkat çekmişti.
ABD’nin İsrail’deki Büyükelçisi David Friedman, önceki gün Israel HaYom gazetesinde yayınlanan mülakatında “Abbas’ı Dahlan ile değiştirmeyi düşünüyoruz. Ancak Filistin Yönetimi’ni şekillendirme arzumuz yok ” dedi.
Netanyahu’ya yakınlığıyla bilinen gazete, yoğun tepkiler üzerine geri adım atarak Friedman’ın sözlerini “Abbas’ı Dahlan ile değiştirmeyi düşünmüyoruz” şeklinde düzeltti.
Yasir Arafat, 13 Eylül 1993’te Washington’da dönemin İsrail Başbakanı İzak Rabin’le Oslo Anlaşması’nı imzalayarak Filistin topraklarındaki işgali meşru kabul etmesine rağmen daha sonra kendisinden istenen bir takım tavizleri vermediği için öldürüldü.
Yerine getirilen Mahmud Abbas da İsrail’le güvenlik koordinasyonunu en üst düzeye çıkarmasına ve Batı Yaka’da direniş yanlılarına kan kusturmasına rağmen Filistin davasını tasfiyeyi hedefleyen “Yüzyılın Anlaşması” planını onaylamadığı için gözden düştü.
Muhammed Dahlan, 2007 yazında İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından Gazze’den kovulunca Ramallah’a gitti fakat Abbas’a karşı faaliyetleri sebebiyle oradan da kaçmak zorunda kaldı.
Fetih üyeliğinden de çıkarıldı.
Dahlan’ın Fetih’in başına getirilmesi Arafat’ın ardından Abbas’ın o koltuğa oturması kadar kolay olmaz.
Çünkü Dahlan’ın Fetih içinde oldukça dişli rakipleri var.
Filistinliler arasında kendisine destek oranı da yüksek değil.
Abu Dhabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed’in kanatları altına alarak kirli işlerinde kullandığı Dahlan’ın Fetih’in ya da Filistin Yönetimi’nin başına getirilmesi ancak İsrail destekli bir darbeyle ve silah zoruyla olabilir.
Bunun da Filistinliler arasında bir iç savaş anlamına geleceğini söylemeye gerek yok.
ABD Büyükelçisi’nin açıklamaları, Abbas’a tehdit ve Filistin Yönetimi Başkanlığında gözü olanlara mesaj olarak da okunabilir.
Friedman kısaca “İstediklerimizi yapmaya hazır olan o koltuğa oturur” diyor.
ABD Büyükelçisi’nin açıklamalarına en ilginç tepki Dahlan’dan geldi.
Halkı tarafından seçilmeyenin ülkesini yönetemeyeceğini ve milli bağımsızlığı sağlayamayacağını ifade eden Dahlan, Filistin Yönetimi’nin değişime ihtiyacı olduğuna inandığını fakat bu değişimin seçimler yoluyla gerçekleşmesi gerektiğini belirtti.
ABD Büyükelçisi’nin açıklamalarını “şayet doğruysa” kaydıyla “birilerini korkutmayı ve iç cepheyi sarsmayı hedefleyen bir taktik” olarak niteleyen Dahlan, Filistinlilere oyuna gelmemek için birlik ve beraberlik çağrısında bulundu.
Neyse ki Filistinliler 2006’daki seçimlerde sandıktan çıkan sonuca saygı duymayarak Gazze’de darbe yapmaya kalkışan Dahlan’ın halk iradesinden bahsetmesinin ve istisnasız tüm grupların ihanet olarak gördüğü BAE-İsrail normalleşmesini desteklemesine rağmen birlik ve beraberlikten söz etmesinin “vatansever” görünmek için başvurulmuş bir taktik olduğunu kolayca anlayacak kadar bilinçli ve deneyimliler.