Dünya

AB karbon yakalama teknolojisiyle iklim hedeflerini tutturabilecek mi?

AB’nin karbon yakalama ve depolama (CCS) teknolojisi üzerine düzenlediği zirve, çevreci grupların eleştirilerine neden oldu.

Abone Ol

Fransa’nın güneyinde düzenlenen iki günlük AB Karbon Yakalama ve Depolama (CCS) zirvesinde, yetkililer bu teknolojinin geliştirilmesini tartışırken çevreci gruplar, CCS’nin maliyeti ve başarısız projelerle dolu geçmişi konusunda uyarıda bulunuyor. Zirve, AB’nin 2050 net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmak için CCS’yi stratejik bir çözüm olarak görmesine rağmen, bazı uzmanlar CCS projelerinin yüksek maliyetli ve riskli olduğunu vurguluyor.

CCS'ye Eleştiriler

Çevre ve enerji finans uzmanı Andrew Reid, AB genelinde yürütülen yaklaşık 200 CCS projesini incelediği raporunda, bu projelerin maliyetinin 520 milyar euroyu bulabileceğini ve 140 milyar euroluk hükümet desteği gerektirdiğini belirtti. Reid, "CCS projelerinin, özellikle büyük mali destekler olmadan, beklentileri karşılayamayacağını" ifade etti.

ABD merkezli kampanya grubu Oil Change International da CCS projelerine AB’den bugüne kadar 3,3 milyar euro yatırım yapıldığını ve 2020'den bu yana 16 milyar euronun daha ayrıldığını belirterek, bu teknolojiyi "fosil yakıt endüstrisinin kârlarını artırma aracı" olarak nitelendirdi.

AB Yetkililerinden CCS'ye Destek

AB Enerji Komiseri Kadri Simson, Pau’daki zirvede yaptığı konuşmada, CCS'nin 2050 net sıfır hedeflerine ulaşmada hayati bir rol oynayacağını vurguladı. Simson, "Endüstriyel karbon yönetimi, yalnızca bir alternatif değil, aynı zamanda yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğini tamamlayan bir unsur" dedi.

Norveç'te yeni açılan Northern Lights deniz altı depolama projesi ve Danimarka’da karada karbon depolama için verilen ilk lisanslar, AB’nin CCS projelerine yaptığı yatırımların somut örnekleri olarak gösteriliyor. Ancak Simson, bu projelerin yüksek sermaye maliyetleri nedeniyle finansal destek ve risk azaltma tedbirlerinin gerekliliğini de vurguladı.

Eleştiriler ve Gelecekteki Planlar

AB’deki petrol ve doğalgaz şirketleri, karbon depolama kapasitesini 2030'a kadar yılda 50 milyon ton CO2 seviyesine çıkarmak zorunda kalacak. Ancak birçok ülke hala gerekli yatırımları yapmış değil. Bu bağlamda, CCS Avrupa Ticaret Birliği direktörü Chris Davies, bazı projelerin başarısız olduğunu kabul etmekle birlikte, Norveç'teki Sleipner ve Snohvit projelerinin başarıyla devam ettiğini belirtti.

AB, karbon yakalama teknolojisini desteklemek için daha fazla yatırım ve düzenlemeye ihtiyaç duyarken, çevreci gruplar bu teknolojinin yüksek maliyeti ve başarısız geçmişi nedeniyle şüpheyle yaklaşıyor. 2050 hedeflerine ulaşmak için bu tartışmaların daha da derinleşmesi bekleniyor.