Güncel

950 yıllık tarih ayağa kalkıyor: Anadolu’daki ilk Türk camisi ibadete açılacak

Abone Ol

Diriliş Postası Muhabiri Sümeyye Aksu/Ankara

Sultan Alparslan’ın 1071’de Malazgirt Savaşı’nı kazanmasının ardından, bugün Ani Harabeleri olarak bilinen yerde inşa edilen Anadolu’nun ilk Türk camisi yeniden ayağa kaldırılıyor. 1072’de Ebu’l Manuçehr Bey tarafından yaptırılan ve onun adını taşıyan cami, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün koordinasyonunda restore edilecek. Caminin restorasyonu Malazgirt Zaferi’nin 950’nci yıl dönümü olan 26 Ağustos 2021 tamamlanacak ve cami ibadete açılacak.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakanlığa bağlı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda faaliyetlerini yürüten Serhat Kalkınma Ajansı, caminin gelecek nesillere aktarılması, ulusal ve uluslararası çapta bilinirliğinin artırılması için kolları sıvadı.

CAMİ İHYA EDİLECEK

Bu kapsamda geçmiş yıllarda da restorasyonları yapılan caminin tam anlamıyla ayağa kaldırılması için Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü çalışmalarına başladı.

Çalışmaların sonuçlanmasının ardından Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Barış Yeniçeri ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Gökhan Yazgı arasında projelendirme ve restorasyon uygulamalarına ilişkin protokol imzalandı. İmza törenine Kars Valisi Türker Öksüz, eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı- AK Parti Kars Milletvekili Ahmet Arslan, AK Parti Kars Milletvekili Yunus Kılıç katıldı.

Protokol kapsamında, Türkiye genelinde bölgesel bazda faaliyet yürüten 26 kalkınma ajansı, projeye maddi destek verecek. Restorasyon çalışmaları Malazgirt Zaferi’nin 950’nci yıl dönümü olan 26 Ağustos 2021’de tamamlanacak ve cami ibadete açılacak.

Sekizgen planlı minare

Kars’a 42 kilometre uzaklıkta bulunan Ebu’l Manuçehr Camii, Ani Arkeolojik Alanı’ndaki diğer anıtsal eserlerle birlikte 2016 yılında UNESCO Dünya Kültürel Miras Listesi’ne girdi.

Bugüne yıkılmadan ulaşabilmeyi başaran cami, Anadolu’daki en eski Selçuklu eserlerinden biri olarak biliniyor. Dikdörtgen planlı iki katlı yapının tavanı zengin Selçuklu motifleri ile süslü bulunuyor. Orta Asya Türk minarelerinin geleneğini sürdüren sekizgen planlı minarenin üzerinde renkli taşla işlenmiş “Bismillah” yazış bulunuyor. Caminin 99 merdivenli minaresinin gözcü kulesi olarak da kullanıldığı belirtiliyor.

İNANÇ TURİZMİ İÇİN ÖNEMLİ

Vali Öksüz, törenin ardından yaptığı açıklamada, restorasyonun kısa sürede tamamlanmasını hedeflediklerini belirterek, “Bu bizim için inanç turizminin gelişmesi ve ilimizin ulusal ve uluslararası çapta bilinirliğinin artması yönünde de çok önemli bir adım olacak.” ifadelerini kullandı.

Eski Bakan Arslan da “Ecdat yadigarı bu kadar değerli bir eserimizin gün yüzüne çıkarılması konusundaki gayret nedeniyle mutluyuz. Kısa zamanda restore edilerek burada namaz kılınacak hale gelmesi de hepimizin hasretle beklediği bir durum.” değerlendirmesinde bulundu.

Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Yeniçeri, bölgeyi geçen yıl ziyaret ettiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:

“Bir an önce burayı ayağa kaldıralım, ezan okunabilir, namaz kılınabilir hale getirelim diye karar aldık. Serhat Kalkınma Ajansımızın önemli potansiyel başlıklarından biri de turizm. Burayı Anadolu’ya yurt yapanlara bir vefa göstergesi olarak Anadolu’daki 26 kalkınma ajansımızın emeği ve iş birliğiyle ayağa kaldıralım istiyoruz. Tüm kalkınma ajanslarımızla beraber Anadolu’yu temsilen her biriyle imece usulü burayı ayağa kaldırmayı hedefliyoruz. Burası 5 bin yıllık ören yeri ve burada gün yüzüne çıkmış 23 eser var. Biz bunu bir kolyeye benzetiyoruz, her biri bir yakut, zümrüt, elmas.”

BAKANLAR TALİMAT VERDİ

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yazgı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın talimatlarıyla çalışmalara başladıklarına işaret ederek, “Biz de hızlı bir şekilde hizmete açma arzusu içindeyiz.” ifadesini kullandı.

Ani Ören Yeri Kazı Başkanı Dr. Muhammet Arslan, cami minaresinin “Kufeki” adı verilen yöreye özgü bir taşla inşa edildiğine dikkati çekerek, “Caminin iç mekanı kıbleye dikey üç sahanlı olarak inşa edilmiş ve her sahanın üzerinde karelere bölünerek tonoz örtüler meydana getirilmiş. Bu tonoz örtülerde Selçuklu mimarisini yansıtan süslemeler yer almaktadır.” değerlendirmesini yaptı.

SELÇUKLU MİMARİSİNİN ÖRNEĞİ

Dr. Arslan, şu bilgileri verdi:

“Camimizin batı cephesinde kayıp bir kitabemiz var, maalesef günümüze ulaşamamış. Ne zaman kayıp olduğuyla ilgili bir bilgi de mevcut değil. Bu kitabede caminin Alpaslan oğlu Sultan Melikşah’ın emriyle yerel emirlerden olan Ebu’l Menuçerh tarafından yaptırıldığı yazılı.”

Türkiye-Ermenistan sınırında yer alan Ani Arkeolojik Alanı, Erken Demir Çağı’ndan 16’ncı yüzyıla kadar sürekli bir yerleşim yeri oldu. İpek Yolu üzerinde bulunan alan, Orta Çağ’ın şehircilik ve mimari açısından çok kültürlü özelliğiyle dikkati çekti. Ermeni, Gürcü, Bizans ve Selçuklu kültürlerinin buluşma noktası olan Ani’de kilise, cami, manastır, kervansaray, hamam, köprü, değirmen gibi 23 tescilli anıt yapı bulunuyor. Ani ayrıca, yıkılarak toprak altında kalmış birçok sivil mimarlık örneğine de ev sahipliği yapıyor.