600 küsur belediye bir BKM etmiyor!

Abone Ol

Öncelikle beni böyle bir yazı yazmaya iten nedeni anlatayım biraz. Nasipse 2018 gibi bir yayınım çıkacak. Artık siz kitap deyin ben acemice hazırlanmış bir deneme diyeyim. Bu çalışmam için bir takım mülakatlar yapmam gerekiyordu ve mülakatlarını yaptığım arkadaşlar beni farklı konular üzerinde düşünmeye itti. Belediyelerde ve partilerde gençlik politikalarının karşılaştırmalı analizlerini incelerken gençlerin birinci önceliklerinden biri olan kültür ve sanat alanındaki eksikliklerden bahsedeyim.

Bir ilçenin CHP gençlik kolları başkanıyla mülakatım sırasında genç başkanın söyledikleri beni gerçekten bu konu üzerinde detaylı düşünmeye sevk etti. Ne idi o düşünce? Konuştuğum arkadaşın yaşının genç olmasına rağmen bir sanat atölyesinin olduğunu ve üniversitede okuduğu bölümle hiçbir alakası olmayıp kendini sanat ve kültüre adaması etrafındaki genç kitleyi de bu motto doğrultusunda eğitmesi benim dikkatimi çekti ve bunun nedenini sorduğumda aldığım cevap enteresandı. Kendini bu denli kültür ve sanata adamasının tek sebebi varmış. 2013 yılında gerçekleşen Gezi Parkı kalkışmasında sanatçıların yetersizliği, genç başkanı bu yöne doğru itmiş. Sanatçılar toplumun önderidir deyip eğer kuvvetli bir sanatçı kitlesi arkalarında olsa idi bu direniş çok daha farklı hal alacağını dile getirdi. Bende ister istemez bizim belediyelerimiz ve partimiz bu işin neresinde diye araştırdım.

Geçen haftalarda parti ve gençliğin bu konudaki eksikliklerini yazmıştım. Bu hafta da AK Parti belediyelerinin bu konudaki eksikliklerini dile getireceğim. Aslında Gezi olayları bizlere gösterdi ki sosyal algı oluşturacak toplumun önderi nev’inde sanatçılar yetiştirememişiz. Sanat ve sanatsal faaliyetler ve özelliklede sanatçılar Türkiye siyasetinin belirli unsurlarıdır. Belediyelerimiz kültür ve sanat merkezleri oluşturmakta mahir oldukları kadar içeriğinin doldurulmasında da mahir olmaları gerekir. Müsamere kabilinden tiyatro oyunları, konserler, cılız söyleşi programları, imza günleri, önemli gün ve haftalara yönelik beylik organizasyonlar… Tüm bunlar cılız ve yetersiz, yetmez. Örneğin; 600 küsur belediyemizin kültür merkezlerinin ve bütçesinin gücünün etkisi bir BKM etmiyor.

– Geleceği kapsayan ve kuşatan projelerin üretimi yapılmalı.

– Sanatçı yetiştirme mantalitesiyle birlikte program ve projeler üretilmeli.

– Projeleri üretirken günü kurtarma değil de kalıcı çalışmalar üretmeliyiz.

– Belediyelerde sanatsal kurul oluşturulmalı ve yerelde koordinasyon sağlanmalıdır.

Muhakkak ve muhakkak sanat üretmeliyiz. Üretemezsek üretilenleri tüketmek zorunda kalırız. Zaten şikâyet ettiğimiz durumda bu değil mi?