Adana Kozan’da ailesiyle birlikte yaşayan Tuğçe Y. (23), 2018’de annesine, 7 yaşından 15 yaşına kadar halasının eşi H.İ.’nin (48) istismarına uğradığını söyledi. Konuşmaya şahit olan Tuğçe Y.’nin o dönem 6 yaşında olan en küçük kız kardeşi E.Y. (12) de aynı kişinin bir süredir kendisine de cinsel istismarda bulunduğunu söyledi. Ardından ortanca kız kardeş S.Y. (17) de H.İ.’nin istismarına uğradığını anlattı. Anne Canan Y. (40) ertesi gün savcılığa şikâyette bulundu. Şikâyetin ardından H.İ. tutuklandı.
ÖNCE 26 YIL HAPİS SONRA BERAAT
Sanık H.İ. ise mahkemede üzerine atılı suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini belirterek, “Eşim benden boşanmak istiyordu ben ise istemiyordum. Şart koşmak için bu tür iddialarda bulunduklarını düşünüyorum. Mağdurlara yönelik bir cinsel istismarım olmamıştır. Suçsuzum” dedi. 2019’un Mart ayında görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti, sanığa, S.Y.’ye yönelik sarkıntılık suretiyle ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan 5 yıl 2 ay 15 gün, Tuğçe Y.’ye yönelik ‘çocuğun istismarı’ suçundan 10 yıl 5 ay, E.Y.’ye yönelik ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan ise 10 yıl 5 ay olmak üzere toplam 26 yıl hapis cezası verdi. Sanık avukatının itirazı üzerine karar Yargıtay’a taşındı. Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi, sanık H.İ.’nin, toplanan deliller göz önüne alındığında ‘çocuğun cinsel istismarı’, ‘sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarını işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraat verilmesini talep ederek kararı bozdu.
‘KARŞIMA ÇIKACAK GİBİ HİSSEDİYORUM’
Bunun üzerine ilk cezayı veren mahkeme, H.İ.’nin beraatına hükmetti. Mağdur kız kardeşler ise avukatları aracılığıyla karara itiraz etti. Yaklaşık 2 yıldır Yargıtay’dan gelecek yeni kararı bekleyen kız kardeşlerden Tuğçe Y., “Her an karşıma çıkacakmış gibi hissediyorum. ‘Çocuğun beyanı esastır denildi’ ama bizim beyanımız esas alınmadı. Kendim, kardeşlerim ve dışarıdaki tüm çocuklar için tedirginim. Bu yüzden gereken cezanın verilmesini istiyoruz” dedi.