Vesayet nasıl kurulur ve nasıl yaşatılır? Bu günlerin en lezzetli hedeflerinden biri Türkiye’yi hedef seçmiştik. Vesayetimizi kurmaya ikinci adımla devam ediyoruz.
2.ADIM : Çekirdek operasyonu
korkuyu saldığımıza göre tedbir pozisyonuna çekilen halkı toplum olmaktan çıkarıp çekirdek grup etrafında toplanan bir kalabalığa dönüştürme vakti gelmiş demektir. Savcıyı odasında basar kafasına sıkarız, karakolları basarız diye meydan okumak tek başına yetersiz. Bu sırada kendiliğinden yahut sabotajla olan her kötü şey birleştirilir ve bunlara sözde halk adına isyan eden bir çekirdek grup oluşturulur.
Vesayete zemin hazırlayan çekirdek grubun çeşitliliği önemli bir kriter. Gazeteci, oyuncu, müzisyen, akademisyen, iyilik prensesi STK gönüllüleri ve kendi partisine muhalefet yapan seyreltik solcu siyasi karakterler vesayet çekirdek gruplarının klişe tipleridir. Bu imalat tipler olmadan olmaz. Mutlaka bunlardan satın almalıyız ve örgütlerden ne kadar korkup gidişattan kaygılandıklarını anlattırmalıyız. “Çözüm sürecinde yapılan pazarlıklar neler acaba?”dan başlayıp iki sene içinde bölüneceğimize, padişahlık sistemi kurulacağından, şeriatın geleceğine kadar bir çuval çene kalabalığı ile kehanetler yaptırmalıyız.
Çekirdek grup, hastaya acil müdahale eden doktor edasıyla bu kol çürümüş ölmemek için feda ediyoruz der ve bir silahlı kuvvetin mutlaka siyasi idareyi devirmesi gerektiğini salık vermeye başlar.
“Bu” gitsin de ne olursa olsun.
Çekirdek operasyonunda “bu” diye bir kişinin hedef seçilmesi hayati bir aşamadır. Hemen Erdoğan’ı hedefe koyalım ve bir gitse her şey çok güzel olacak demeye başlayalım. Çünkü “açık kitlenin” (Elias Canetti) ortak düşman etrafında toplanma eğilimi çok hızlı ve masrafsızdır. Düşman olmadan vesayet kurulmaz. Çekirdek grup hedefe koydukları kişiyi şeytanlaştırmaya başlarlar çünkü sahada şeytan fikri varsa her şeyin üzeri örtülür. Korkmaya başlamış insanlar ortak hedeflerinden uzaklaşır, sabretmekten vazgeçer ve gayretlerini terk ederlerse çekirdek grup elindeki acı ilacı ikram etmeye başlar. Maalesef biz de darbe istemezdik ama katlanmak zorundayız keşke olmasaydı diye sistemin meşru idaresini gasp etmeye başlar. Gaspçıların illaki laik olmasına gerek yok. Pazartesi sabahları Peygamber Efendimiz (a.s.) istişare yaparak hareket ettiklerini zanneden istidraç ehli birileri, İran rehberliğinden nasihat alan birileri, yeni bir din kurduğunu iddia eden uzaylılar, medya patronları vesaire herkes olabilir. Kim olduklarının hiç önemi yok. Yeter ki İsrail’i otorite kabul etsin ve devlet içinde sızdırılmış ekipleri olsun.
Birbirinin etini yiyerek beslenen, sonu ‘izm’li zırvaların radikalleri çekirdek grup içinde birleşirler ve devlete sızdıklarından emin oldukları bir grupla ittifak ettiklerinde ikinci adım tamamlanmış olur.
Yarın 3.ADIM : Bir gecede kurtuluş rüyası