Akademya Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Hayrettin Soykan 28 Şubat döneminden kalma davadan dolayı 20 sene sonra cezaevine atıldı.
Hayrettin Soykan’a hükmü veren hâkim FETÖ soruşturması kapsamında ihraç edilmiş ve yargılanıyor.
28 Şubat darbe mahsulü bir mahkemenin FETÖ’cü hâkim ve savcılarının verdiği karardan dolayı Hayrettin Soykan yeniden hürriyetinden men edildi.
Mahkeme önünde toplanan Akademya Derneği mensupları bir basın açıklaması yaptı;
“Bu kararı veren hâkim, şu an FETÖ soruşturmasından yargılanıyor olmasına rağmen, bu kararı uygulamak, ’ağaç köklerine kadar çürük, ama meyvesi sapasağlam’ demekten farksızdır. Bu kararlar tamamen darbe mahsulüdür. Ve kabul edilmesi imkânsızdır. 15 Temmuz’da kafasında kaçma planları olmayan ve göğüslerini kurşunlara siper etmiş bu insanlara teşekkür edilmesi gerekirken, 28 Şubat döneminden kalma fosilleşmiş davalarla yeniden cezaevlerine göndermek bir skandaldır. Acilen Hayrettin Soykan’ın şahsında tüm 28 Şubat mağdurlarına özgürlük istiyoruz.”
Ve Metin Kaplan
28 Şubatçı medyanın oluşturduğu bir algı-tasavvur operasyonuyla icat edilen çeşitli çap ve ebattaki suçlar nedeniyle 12 yıldır cezaevinde.
Tek başına hücrede kalıyor. Kanser hastası ve mahkûmiyeti sırasında iki sefer ameliyat olmuş. Üçüncü ameliyatı olması yönünde doktor raporu var. Rapora rağmen tedavisi iki yıldır ihmal ediliyor. Sağlık Bakanlığı tedavisi müracaatlarını cevapsız bırakıyor.
Yeniden yargılanması yönündeki başvurulara da Adalet Bakanlığı sürekli olumsuz cevap veriyor.
Metin Kaplan’ın Anayasa ile güvence altına alınmış “Beden ve ruh sağlığı içinde yaşayabilme hakkı” ivedilikle tahakkuk ettirilmelidir.
Ve Cihat Özpolat
28 Şubat’ın genç mahkûmlarından biri Cihat Özpolat.
Cihat Özpolat’la aynı yaşlarda ve aynı suçlarla yargılanan Yakup Köse ve şehit Halil Kantarcı bu dosyalardan tahliye olmalarına rağmen O, dokuz arkadaşıyla birlikte tam 20 yıldır cezaevinde.
Dile kolay 20 yıl…
Her fırsatta “28 Şubat’ın asıl mağduru biziz” diye ağlayan FETÖ’cü hâkim ve savcıların, brifingli yargı mensuplarının bu gençlerimizin hayatlarını zindana çevirdikleri artık ortaya çıkmış durumdadır.
Cihat Özpolat, çıkarıldığı ilk mahkemede 33 yıl 33 ay ceza aldı.
Yargıtay eksik soruşturma nedeni ile kararı bozdu.
Tekrar yapılan yargılamada hâkim polis zoru ve işkenceyle imzalattırılan bombalama eylemleri iddiasını, eylemlerin gerçekleştiği belirtilen Bakırköy ve Beşiktaş karakollarına sordu.
Her iki karakol da ‘Bu bölgede böyle bir eylem gerçekleşmedi’ şeklinde resmi bir cevap yazısı gönderdi.
Gelen cevaplar nedendir bilinmez mahkeme tarafından umursanmadı bile.
Daha da ilginç olanı ise, FETÖ/PDY örgüt lideri Fetullah Gülen hakkında takipsizlik kararı veren hâkim ile Cihat Özpolat’a idam veren hakim aynı hakim.
Şehit Halil Kantarcı ve Yakup Köse ile aynı suçtan yargılanan ve 20 yıldır tutsak olan Cihat Özpolat ve içerideki Müslümanlar, 15 Temmuz şehit yakınları ve gazilerine gösterilen vefa örneğinin bir benzerini beklemektedirler.
Çünkü 15 Temmuz darbe girişimini başarısız kılan başta Cihat Özpolat’ın dava arkadaşı ve gönüldaşı şehit Halil Kantarcı’yla birlikte İstanbul’da, Ankara’da, Konya’da ve Malatya’da darbecilerin, tankların karşısına ilk dikilen Büyük Doğu Gençliğidir.
Bu gençler, bulundukları şehirlerde ‘kendinden zuhur hikmeti’ ile bir araya gelerek sokaklara dökülen halka öncülük ve liderlik yapmışlardır.
Bu gençler sizlerin de yakinen bildiğiniz gibi FETÖ’cü polisler tarafından işkencelere maruz kalmış, darbe başarılı olsaydı yurdun dört bir yanından toplanacak ve sabahı göremeyecek olan vatan evlatlarıdır.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan ve onun bütün sayın danışmanlarından, Sözcüsü Sayın İbrahim Kalın’dan yeni Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül’den talebimiz…
Velhasıl, 28 Şubat zulmü son bulmalı, 28 Şubat mağdurları yeniden yargılanmalıdır!