Muammer Bey gazeteyi telefonla arıyor ve tevafuk, çalan telefonu ben açıyorum. “Diriliş Postası” diye açtım telefonu, “Selamın Aleyküm, Erem Bey’le görüşebilir miyim” dedi Muammer Bey. “Aleyküm selam, buyurun benim” dedim.
“Zam gelecek diye ilaçları satmıyorlar, zor durumdayız. Allah rızası için sesimizi duyurun” dedi ve hasta evladının başında nasıl beklediğini anlattı.
Neymiş bu mesele diye araştırmaya ve bilgi almak için görüşmelere başladık.
Evet, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Hazine Müsteşarlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı temsilcilerinden oluşan Fiyat Değerlendirme Komisyonu 3 Ocak 2017 tarihinde bir toplantı yapmış ve fiyat artırma kararı almış.
Evet, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) 6 Ocak 2017 tarihinde yayınladığı duyuruda ilaçların 23 Şubat’ta yüzde 10.6 zamlanacağını belirtmiş.
Sonra zam tarihi yaklaştıkça ilaçlar özellikle ithal ilaçlar raflardan yok olmaya başlamış.
Eczacılara sorduk: Zam gelecek diye ilaç saklıyor musunuz? İlaç stokçuluğu yapıyor musunuz?
Cevap: Depolar saklıyor. Vermiyorlar.
Depolara sorduk: Zam gelecek diye ilaç saklıyor musunuz? İlaç stokçuluğu yapıyor musunuz?
Cevap: Firmalar saklıyor. Vermiyorlar.
Firmalara sorduk: Zam gelecek diye ilaç saklıyor musunuz? İlaç stokçuluğu yapıyor musunuz?
Cevap: Bazı ilaçlarda yurtdışından gelen hammadde ya da son ürünlerde temin sıkıntısı yaşanabiliyor. Ay sonuna doğru çözüleceğini düşünüyoruz.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’na sorduk: İlaç saklayan, zam için stok yapanlar hakkında bir tedbir planladınız mı?
Cevap: İlaç olduğu halde yok diyen firmalar hakkında idari ve cezai işlem yapılıyor. Stoklar evraklarla belli, firmalar ilaç saklamaya cüret edemezler, ederlerse tespiti edilmesi ya da şikâyet olması halinde çok ağır cezalar alırlar.
Son soru: Tarih 23 Şubat olunca, “Bitti, tükendi, vallahi billahi yok” dediğiniz ilaçlar bir gecede ortaya çıkınca utanmayacak mısınız? Hadi tevil ettiniz bahane bulup sıyırdınız diyelim; hesap günü zelil olmaktan nasıl korkmazsınız? Herkes ölecek efendiler, ilacı satsanız da satmasanız da o hastalar bir gün ölecek ve sizde öleceksiniz. Çok yakın bir zamanda ahirette görüşmek üzere…
Para cezası, hapis cezası, ifşa edip utandırma cezası vs. hepsi aslında suçluya karşı mücadele… Belki dünyada dönen bu sistemin bu kadar acımasız, ahlaksız, merhametsiz ve insan düşmanı olmasının sebebi de budur. Suçluyla mücadele ediyoruz ve buna modern hukuk diyoruz. Hâlbuki suçluyla mücadele edilmez/edilemez suçla mücadele edilir.
Çıkar, konfor, enaniyet, servet ve ölümsüzlükten başka hiçbir derdi olmayan bir ahlak sistemi var modernizmin altında. Ve bunların hepsi Müslümanlar’a zinhar yasak. Bize yasak olan haramlarla kurulmuş bir aklı tartışmasız kabul ederek; yani bir nevi taparak helal bir yaşam süreceğimizi zannediyoruz. Zan üzerine hareket ederek yanılıyoruz. Ecdadın nizam-ı âlem derdini siyasetin, askeriyenin, eğitimin ve hukukun merkezine koymuş olmasının sebebi tam da bu işte. Çünkü gâvurun aklına tabi olup o aklın içinde Müslüman kalınamaz…