Yeni bir yıla girdik. Geride bıraktığımız yıldan çıkarmak durumunda olduğumuz birtakım derslerle.
Dünyanın ve ülkemizin yüz yüze kaldığı pek çok kötü olay gerçekleşti 2020 yılında.
Dünya 2020 yılına gözünü Çin’den yayılan pandemi ile açtı sonrasında ise doğal afetlerin birçok türü ve kazalar ile yıl bitirilmiş oldu. Bu kadar çok farklı acının bir araya toplandığı bir yıl dünya tarihinde aslında çokta fazla değildir.
Dünya tarihine bakıldığında insanların acılarla dolu yıllar geçirdiği malumdur fakat farklı acı türlerinin aynı yıl içerisinde vuku bulduğu rastlanılan bir olgu olmaktan çok uzaktır.
Her yeni başlangıç insan hayatında yeni bir umuttur. Bu sebepledir ki 2021 yılı da insanlık için umudun yeşerdiği bir yıl olmaya namzettir.
İnsanoğlu umudunu hiçbir zaman kaybetmeden hayatına devam etmelidir. Fakat geçmiş yaşanmışlıklardan dersler çıkararak ve bilgiyi iyi kullanarak bu devam sürecine dahil olmalıdır.
Edinilen tecrübeler yaşamımıza yön vermez ve elimizdeki bilgi setlerini verimli kullanamaz isek göz göre göre kendimizi ateşe atmış olabiliriz.
Böyle düşünüldüğünde 2021 dünya ekonomilerinde daralmanın yerini büyümenin alacağını şimdiden söylemek yerinde olur.
Aynı büyümenin ülkemiz içinde gerçekleşmesi hepimizin en büyük temennisidir ve Türkiye’nin bunu gerçekleştirebilecek gücüde vardır.
Ülkemizin güç unsurları yerinde ve zamanında verimli bir şekilde kullanıldığında yoluna en iyi şartlarda devam edebilecek seviyeye fazlasıyla sahiptir.
Bu yıl için gerek dünya adına gerekse de ülkemiz adına söylenebilecek olumsuz anlamdaki en önemli konu kuraklıktır. Kuraklık her alanı çok büyük derece de etkileyecek ve ülkemiz için ciddi ekonomik bir sorun halinde duran enflasyonu da yukarılara çıkaracak bir husustur.
Dolayısıyla kuraklık için gerekli tüm önlemler hızlı bir şekilde alınmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulamaya konulmalıdır. Bunun için yerel yönetimlerin su kaynakları için en önemli kaynak türü olan kar yağışını beklemek yerine yağan en küçük yağmur damlasını bile su kaynaklarına ulaştıracak alt yapıları hızlı bir şekilde inşa edip uygulamaya koyması hayati bir zorunluluktur.
Mücadele hızlı bir şekilde yapılmaz ise virüs döneminde artan ürün fiyatları kuraklık vesilesiyle daha da artacak enflasyon balonu çok daha büyük hacimlere ulaşmış olacaktır ki bu durumda büyümenin önündeki en büyük engel olacaktır.
Tüm bunların yanında dünyanın büyümeye doğru yol almasında aşı çalışmalarının ve aşıların etkinliğinin yeri çok ama çok önemlidir.
2021 yılının büyüme yılı olacağı ön görüleri tamamen aşı çalışmalarının çok iyi olacağı tezi üzerine kurulmuştur.
Hiç kimsenin istemediği ve ummadığı bir şekilde aşı ile ilgili çalışmalardan beklenilen sonuçların alınamaması ya da mutasyona uğramış virüs türleri üzerinde aşıların herhangi bir etkinliğinin sağlanamamış olması 2021 yılının 2020 yılından ehem ekonomik hem de sosyal anlamda daha da kötü geçmesine sebep olabilir.
Çünkü 2020 yılında gerek bireyler gerekse de şirketler kötü gün için kenarda tutmuş oldukları birikimlerini bitirdiler.
Kenarda birikimin kalmadığı bir durum ortaya çıktığında 2021 zorlukların yılı olmaya aday olacaktır.
Fakat ümidimiz ve duamız her şeyin umduğumuz gibi olması yönünden başka bir yöne en ufak bir kaymaya mahal bırakmamalıdır.