Bir yılı geride bırakmak hüzün sebebi midir? Yoksa geçmiş yılı geride bırakmanız yeni bir yıl için umut beslemenize mi sebep olur? Her ikisi de aslında. İnsan için bir şey biterken başka bir şey başlar. Ölen insan için ahiretin varlığı gibidir yeni başlangıçlar. İyi bir şey ekersen girdiğin yerde iyi şey toplayacaksın.
Kültür sanat alanında 2021’in 2020’ye göre bir miktar umut ve daha fazla üretimle geçtiğini söylersek yanılmayız. Pandeminin bıraktığı kalıcı hasarlar özellikle yılın ikinci diliminde daha fazla sarılmaya başlandı. Devletin sunduğu destekler ve salonları özleyen kültür sanat meraklıları bir anda iklimin rotasını güzele çevirdi. Şimdi 2021’den zihnimde biriktirdiğim birkaç notu paylaşayım ki 2022 bereketlensin.
2021 Nobel Edebiyat Ödülü, Abdulrazak Gurnah’ın oldu. Gurnah, sözde (!) mültecilerin kaderine merhametli şekilde nüfuz etmesi nedeniyle ödüle layık görülmüş. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi’nden ödülü bildirmek için kendisini aradıklarında onlara ‘Şaka mı yapıyorsunuz’ demiş.” Batı hakikaten şaka gibi değil mi? Bir de George Orwell’in 1984 romanının hâlâ çok satanlar listesinin başında olması hangi toplumsal çelişkiyle anlatılabilir? Ben kendime anlatamıyorum da…
Bu arada benim için 2021’in edebiyat olayı Öğretmen, Şair ve Yazar Ercan Yılmaz’ın Sakarya Sosyal Bilimler Lisesi’nde organize ettiği Roman Kahramanları Festivali oldu. Bir kültür sanat insanının büyük kaynaklar olmadan iyi fikir ve iyi insanla ne şahane işler ortaya koyabileceğini göstermiştir Sakarya’daki gençler ve Ercan Hoca. Yaşayarak ve yaşatarak öğrenen bu pırıl pırıl gençler bile ‘bazı çevreleri’ rahatsız etmiş. Başardınız gençler!
Tiyatro alanında 2021 dalgalı bir ivmedeydi. Açılıp kapanan perdeler açık havaya dönen oyunlar ve 1 Eylül’de tekrar merhaba diyen tiyatromuz… Benim açımdan 2021 geleneksel Türk tiyatrosu için bir hüzün yılıydı. Kavuklu olmuş iki tiyatrocumuz Rasim Öztekin ve Ferhan Şensoy bu yıl vefat etti. Allah rahmet eylesin.
Sinema alanında da yılın ilk altı ayı salonların açılıp açılmayacağı tartışmalarıyla geçti. Bazı filmleri dijitali seçti, bazıları yalnızca dijital için çekildi. Nuri Bilge Ceylan’ın çekimleri devam eden ‘Kuru Otlar Üstüne’ setinden fotoğrafların gelmesi bile sinemaseverleri heyecanlandırdı. Oscar ödüllerine Nomadland filmi damgasını vurdu. Türk Sineması’nın en değerli isimlerinden Kartal Tibet’i kaybettik. Ahmet Toklu’nun yönettiği ‘Pota’ filmi 8. Calzada de Calatrava Uluslararası Film Festivalinde ‘En Yönetmen’, ‘En İyi Film Seyirci ’, ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” ödüllerini aldı.
94. Oscar Ödülleri için aday adayı olarak Semih Kaplanoğlu imzalı Bağlılık Hasan filmi aday adayı olarak seçildi. Bağlılık Hasan da aday 15 filmlik listeye maalesef giremedi. Şu aday adaylık meselesinde neden ciddi bir lobi çalışması yapılamıyor? Cannes’da Nuri Bilge Ceylan’ın yaptığını Oscar’da ülke olarak yapamıyoruz. Yapılar farklı olsa da İran’dan gelen adayların sık sık geliyor olması düşündürmeli bence.
Müzik dünyasının 2021’de neler yaptığına bakmak isterken 2021’de kaybettiklerimizi not etmek durumunda kaldım. Hüner Coşkuner, İnci Çayırlı, Selçuk Tekay, Hasan Saltık, Alaeddin Yavaşça… Çok değerli isimler ve farklı üretimler geride kaldı. Yılın son günlerinde hayata gözlerini yuman Alaeddin Yavaşça hocanın Türk Müziği’ndeki yerini sayfalarca anlatsak derdimize çare olmaz. Fakat Alaeddin hoca yaptığı eşsiz eserlerle yaralarımıza merhem oldu.
2021’den yoğun olarak birikimli, kaliteli ve sağlıklı bir kültür sanat yılı yaşayalım. 2022 bizim yılımız olsun.