2018’de cumhurbaşkanını seçmek, önümüzü görmek istiyoruz!

Abone Ol

Türkiye’nin yerli ve milli hükümetlerle hürriyet, adalet ve kalkınma yolculuğunun en gergin aşmasını, krizlere gebe çift başlı kaos sisteminden kurtulup Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçtiğimiz süreçte yaşadık. Hamdolsun, ekonomi ve terör üzerinden aldığımız saldırılara, beklenmedik bir mukavemetle dayanıyoruz. Her şeyi denediler, son çare 15 Temmuz’da Türkiye’yi işgal etmeye bile kalktılar; ama Allah’ın izniyle millet, emperyalist çeteleri geri püskürttü. Millet, “Tek başlı olalım, krizlere gebe kaos dolu sistemden kurtulalım, bürokratik oligarşinin prangalarını kıralım” diye Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçmek için sabırla mücadele etti… O halde millet, gerçekleşsin diye mücadele ettiği sistemi yaşamayı da hak ediyor. Millet istediği, sabrettiği, talep ettiği ve mücadelesini verdiği hakkı olan bir şey için neden 2 sene daha beklemek zorunda? Neden Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne bu sene geçmiyoruz?

23 ay daha beklersek emperyalistlerin, Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye’ye zarar verme umutları da olacak, yeni planlar yapmaya zamanları da… “Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne ne kadar erken geçersek baskılardan o kadar çabuk kurtuluruz” diye düşünüyorum; çünkü artık umutları kalmayacak. Türkiye düşmanları için, önlerinde her türlü fenalığı yapacakları 2 yıl daha zaman var ve bizim onların elinden bu süreyi almamız lazım. En erken zamanda Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçersek şu mesajı bütün dünyaya vermiş olacağız: “Biz kararımızı verdik, başkanımızı da seçtik. Şimdi geri adım atın; çünkü ne yaparsanız yapın varlık iddiası ve iddiadan mülhem beş yıllık planı belli olmuştur…”

Etrafımız dengesiz ve giderek daha da dengesizleşiyor. Bu senenin bahar aylarında ABD ve Suudi ortaklığı ile İsrail’in planı doğrultusunda yeni savaşlar çıkacak ve bu savaşlar 2019’da hızlanacak. Böyle ateşli bir bölgede 5 yıllık kararını vermiş ve beyan etmiş Türkiye, her türlü fenalığa karşı güçlü olacaktır. 2019 olduğunda seçim havasında olan bir Türkiye‘nin, emperyalistlerin ağzını sulandıracağını tahmin etmek hiç de zor değil. İşte bu sebeple de mümkün olan ilk fırsatta seçime gidip Cumhurbaşkanımızın kim olacağına karar vermeliyiz…

Sermaye piyasası, sanayici, orta ölçekli işletmeler, işçiler, yabacı yatırımcılar önünü görmek istiyor; plan yapmak istiyor. Bütün Türkiye uzun vadeli plan yapabilmek için 23 ay daha beklemek zorunda. “Seçim” belirsizliğini ne kadar kısa zamanda ortadan kaldırırsak o kadar kazançlı oluruz.  Bu sebeple de mümkün olan en kısa zamanda Cumhurbaşkanlığı seçimine gidip önümüzü görmeliyiz.

Bu yıl seçim olmazsa, 2019 yılında hem yerel hem genel seçimlerle resmen seçim yılı yaşayacağız. Birkaç ay belki ama koca bir yılın seçimlere feda edilmesi ekonomik istikrar için de pek iyi sonuçlar doğurmayacaktır. “Şu seçimler bir bitsin”, “Seçimler bir geçsin hele”, “Seçimlerden sonra belli olur” laflarını hatırlıyorsunuz değil mi? 2019 oldu mu, Ocak ayında bir başlayacağız böyle konuşmaya; ta Kasım ayına kadar yaprak kıpırdamayacak memlekette… 2019’da etrafımız ateş çemberinde yanarken Cumhurbaşkanı seçmeyi bir daha düşünmeliyiz?..