Arka arkaya 8 seçim kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye siyaseti açısından eşi benzerine zor rastlanır derecede başarısız; ama bir o kadar da parti siyaseti içinde başarılı. Ne demek şimdi bu? Kılıçdaroğlu girdiği seçimlerin tamamında sandığa gömüldü; lakin her seferinde koltuğunu güçlendirdi. Önceki gün yapılan CHP 36. Olağan Kurultayı’ndan önemli sonuçlar çıktı. Beklenildiği üzere Kemal Kılıçdaroğlu yine kazandı. Gerçi karşısında değil Muharrem İnce, Mustafa Kemal olsa bile Kılıçdaroğlu yine büyük farkla kazanırdı. Niye? Çünkü CHP’de artık kendilerini Atatürkçü olarak tanımlayan delegeler azınlıkta, çoğunlukta olanlar ise Apo’cular, FETÖ’cüler ve mezhepçiler… Kılıçdaroğlu, parti içi siyasetinde başarılı derken bu resimden bahsediyorum. CHP bugün, Kılıçdaroğlu tarafından, Türkiye için “Zararlı”, düşman, tehlikeli diye tabir edilen kim varsa onları bünyesine katmış bir yapıya büründürüldü.
“Dersimli Kemal, CHP’den intikam mı alıyor” diye düşünüyorum bazen; ama yol arkadaşlarının hedefi doğrudan Türkiye… Kurultay, “Demokrasi, özgürlük, adalet” kelimeleri ağzından düşmeyen Kılıçdaroğlu’nun, saydığı kelimelere ne denli karşı olduğunu da ortaya çıkardı. Kılıçdaroğlu’nun imzasını aldığı delege sayısı 1081, aldığı oy ise 790, yani 291 fire var. Buradan şu sonuç çıkar; CHP’de muhalifler tasfiye edilmemek için imzaları Kılıçdaroğlu’na verdi. Kılıçdaroğlu, muhalifleri öyle bir korkutmuş ki, kendisine açıktan karşı çıkacak kimse kalmamış. Kimmiş diktatör? Kimmiş demokrasi düşmanı? Kimmiş özgürlük karşıtı? Her sorunun cevabı tabii ki Kemal Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu, alenen ve aşikâre artık İsmet İnönü’nün veliahdıdır; kısacası İkinci Milli Şef’tir. Ama partisi, İnönü’nün CHP’si mi orası tartışılır… Kılıçdaroğlu’nun partisi CHP, ama yapısı HDP. Bundan böyle CHP’de mahalle başkanları bile Mehmetçik’e katil diyen Canan Kaftancıoğlu, terörist avukatı Sezgin Tanrıkulu, Mehmetçik’le birlikte düşmana karşı çarpışan ÖSO’ya “İt sürüsü” diyen Eren Erdem, DAEŞ’li teröristlere konsolosluğu teslim eden korkak Muhasebeci Kenan gibi olacak. Bu noktadan sonra PKK’nın siyasi ayağı HDP, kendisini lağvedip CHP’ye katılmalı, İkinci Milli Şef Kılıçdaroğlu da CHP’yi fiilen CHDP’ye çevirmelidir. CHP, artık marjinallerin barınağıdır…