Gündem

2 il için alarm! 6.7 büyüklüğünde bir depreme neden olabilir

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nden (DEÜ) Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 11 ili etkileyen 6 Şubat'taki deprem sonrası Kahramanmaraş'ta bilim insanlarıyla incelemelerde bulundu.

Abone Ol

Türkiye, 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerle sarsıldı. Depremler yıkım, ölüm ve yaralanmalara yol açtı. Depremden sonra DEÜ, TÜBİTAK'ın paydaş kuruluşları İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Harita Genel Müdürlüğü, Türkiye Belediyeler Birliği ve birçok üniversiteden bilim insanı deprem bölgesine gitti. Orta Anadolu, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illeri doğrudan etkileyebilecek faylar üzerinde araştırmalar yapılmaya başlandı.

DEÜ'den Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Dr. Mustafa Softa ve Dr. Özkan Cevdet Özdağ, Fırat Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ercan Ersoy, Dr. Elif Akgün, Dr. Serap Çolak Erol, Dr. Sibel Kayğılı, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Volkan Karabacak, Afyon Kocatepe Üniversitesi'nden Prof. Dr. Çağlar Özkaymak, Çukurova Üniversitesi'nden Prof. Dr. Fikret Koçbulut, Selçuk Üniversitesi'nden Dr. Öğretim Üyesi Serkan Gürgüze'den oluşan ve birçok yüksek lisans öğrencisinin de katıldığı ekip tarafından Şirvan Fayı, Cizre Fayı, Antakya Fayı, Ölü Deniz Fayı, Malatya Fayı ve Orta Anadolu Fayı-Deliler segmenti gibi faylar üzerinde çalışmalar yürütülüyor.

'BÜYÜK ÖLÇEKLİ BİR PROJE'

DEÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verip, "6 Şubat depreminden sonra özellikle depremin yüzey kırıklığının etrafındaki bütün fayların 2 yıl içinde çalışılması hedefleniyor. 'Bu faylar geçmişte kaç deprem üretti? Hangi sıklıkta deprem üretip, en son depremi ne zaman yaptı? Bundan sonra ne zaman kırılabilir?' sorularının yanıtını bulmaya çalışılan büyük ölçekli bir proje. Yaklaşık 100 bilim insanı, projede görev yapıyor. 90'a yakın lisansüstü öğrenci projede çalışıyor. 2025 sonunda proje tamamlandığında, 'Türkiye'nin Deprem Tehlike Haritası' da yenilenmiş olacak" diye konuştu.


'TEHLİKE SEVİYESİNİ BULMAYA ÇALIŞACAĞIZ'

Son olarak Kahramanmaraş'ta incelemelerde bulunduklarını belirten Prof. Dr. Sözbilir, "Son çalışmamızı Kahramanmaraş bölgesinde, Narlı civarında gerçekleştirdik. Özellikle 6 Şubat depreminde ilk kırılan parçanın üzerinde 2 hendek açtık. Bu parça aslında ilk kez kırılıyor. Yeni bir fay gelişimi söz konusu. Bu da çok doğal. Normal şartlarda deprem olduğunda var olan bir fayı kullanır. Fakat bazı durumlarda özellikle çok şiddetli depremler olduğunda bazen yeryüzünü yeniden kırabilir. Bu kırılan parçanın hemen güneyinde Narlı Fayı var. Narlı Fayı'nda da 2 hendek açtık. Narlı Fayı üzerinde insanlar yaşarken, 3 deprem gerçekleştiğini gördük. Bu depremlerin sonucunda Narlı Fayı, günümüzde yine deprem tehlikesi yüksek bir fay sınıfına çıkmış durumda. Bu fayın hemen güneyinde Sakçagöz Fayı, Yesemek Fayı, Hacıpaşa Fayı gibi, Ölüdeniz Fayı'nın parçaları var. Bunlar üzerinde de önümüzdeki günlerde hendekler açacağız. Böylece Ölüdeniz Fayı'nın, Türkiye sınırları içindeki kalan kısmında nasıl bir tehlike olduğunu ve tehlike seviyesini bulmaya çalışacağız" dedi.

'ANİ BİR KIRILMA HENÜZ GERÇEKLEŞMEMİŞ'

Narlı Fayı çalışmalarında 3 tane tarihsel deprem olduğunu tespit ettiklerini söyleyen Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "6 Şubat depreminin çok az bir yerde Narlı Fayı'nı etkilediğini gözlemlemiş olduk ama ani bir kırılma henüz gerçekleşmemiş. Dolayısıyla gelecekte Narlı Fayı'nın kırılma olasılığının olabileceğini düşünüyoruz. Narlı Fayı kırıldığında, 6.7 büyüklüğünde bir depreme neden olabilir. Tabii Sakçagöz Fayı'yla birleşirse, bu depremin büyüklüğü daha da artabilir. Narlı Fayı, Kahramanmaraş ile Gaziantep arasında olan bir bölgede yer alıyor. Dolayısıyla bu bölgedeki faylar kırıldığında her iki ilimizi de etkileyecek bir potansiyele sahip. Özellikle hem Kahramanmaraş hem Gaziantep'in deprem tehlikesinin devam etmesi nedeniyle depreme hazırlık anlamında çalışmalara hız verilmesi gerekiyor" diye konuştu.