Ha buna bir de Adil Öksüz’ün Samsun’dan yurt dışına kaçırıldığı iddialarını ekleyelim.
Fakat benim şimdi üzerinde duracağım hareketlilikler bunlar değil.
Benim bahsetmek istediğim, gün geçtikçe üzerindeki sis perdesi aralanan 19 Mayıs Hareketi’nin Samsun merkezli ziyaret toplantı ve görüşmeleri.
Önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş Samsun’a geldi. Tarih 03 Mayıs’tı.
Topbaş Samsun’dayken damadı Ömer Faruk Kavurmacı’nın tahliye edilmesinin şokunu hâlâ üzerimizden atamadık.
Sessiz sedasız tamamlanacak olan Topbaş’ın Samsun ziyareti bu tahliyeden sonra merak edilmeye, tartışılmaya, sorgulanmaya başlandı. Türkiye çapında büyük yankı yaptı.
Ardından FETÖ ablası olması gerekçesiyle gözaltına alındığı iddiaları Sivas basınında yer alan Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın’ın eşi Yurdagül Aydın, Kadın Meclis üyeleri ve Sivas Belediyesi Kadın Koordinasyon Merkezi üyeleri Samsun’a geldi. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz tarafından kabul edildi. Tarih 05 Mayıs’tı.
Sonrasında ise Eski Başbakan Yardımcısı ve TBMM Başkanı Bülent Arınç Samsun’a geldi. Tarih 14 Mayıs’tı.
Arınç’ı artık biz “Bugün paralelle mücadele kapsamında açılan o kadar davalar var ki üstüme cübbeyi yeniden geçirmeyi arzu ediyorum” sözleriyle tanıyoruz. Diğer bütün vasıflarını gölgede bırakan bu konuşmayı 31 Ocak 2016’da CNN Türk’te yaptıktan sonra Arınç FETÖ’nün avukatı olarak tanınır, bilinir oldu. Darbeden sonra yaptığı “Bana ahmak diyebilirsiniz” açıklamasıyla durumu toparlamaya çalıştı.
Haklarındaki FETÖ şaibeleri ve iddiaları sürekli yazılıp çizilen bu isimler neden sessiz sedasız, belki de sesli sedalı Samsun’a geliyor ve neden Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ı ziyaret ediyor?
Bu ziyaretleri biz basından öğreniyor takip ediyoruz. Belki de basına yansımayan kim bilir hangi ziyaretler, gelenler gidenler var.
Kanaatim odur ki, bu gelip gitmelerin yani bu hareketlenmenin başlangıç noktası Abdullah Gül’ün referandum sonrası yaptığı değerIendirme konuşmasıdır.
Abdullah Gül’ün, 5 Mayıs cuma namazı çıkışındaki konuşmasında üç önemli vurgusu vardı;
1- Yedi sene tarafsız Cumhurbaşkanlığı yaptım.
2- Türkiye’nin ulusal çıkarların tehdit eden gelişmeler var.
3- AK Parti’nin gerçek öncüleri, kurucuları, emeği geçmiş arkadaşlar hakkında yıpratma kampanyası yürütülüyor.
Kendisinin bağımsız cumhurbaşkanı olduğunu belirterek mevcut Cumhurbaşkanı’nın bağımsız olmadığını ima eden, Türkiye’nin yurt dışı kaynaklı ulusal çıkarlarının tehdit edildiğini belirten ve dava arkadaşlarının yıpratıldığını söyleyen Gül bir de 2019 seçimlerinin konuşulmasının sırasının olmadığı söyledi.
Böylelikle üç önemli mesaj verdi.
19 Mayıs Hareketi’nin başlangıcı için bu konuşmaya işaret etmek çok iddialı olacak ama önümüzdeki günlerde Abdullah Gül’ün Samsun’a yapacağı bir ziyaret beni hiç şaşırtmayacak.