Gündem

“15 Temmuz, farklı mutfaklarda hazırlanan bir darbe girişimi”

Abone Ol

Makedonya’daki Uluslararası Balkan Üniversitesi (IBU) Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Şener Bilalli, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişiminin, farklı mutfaklarda hazırlanan ve planlanan bir darbe girişimi olduğunu belirtti. Bilalli, 15 Temmuz’un Makedonya’daki Türkler için de “uzun bir gece” olduğunu ve kendilerini çok üzdüğünü ifade ederek “İki bin yıllık Türk tarihinde böyle bir ihanet görülmedi” dedi. FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişiminin farklı mutfaklarda hazırlanan ve planlanan bir darbe girişimi olduğunu vurgulayan Bilalli, “Bu, uluslararası güçler, süper güçler, Avrupa ülkeleri ve belki de şu anda tahmin edemediğimiz bazı devletlerin ortak bir mutfağında hazırlanmış bir darbeydi” diye konuştu.

DARBENİN AMACI GÜÇLENEN TÜRKİYE’Yİ ENGELLEMEKTİ

Darbenin asıl amacının büyüyen, gelişen ve güçlenen Türkiye’yi engellemek olduğuna işaret eden Bilalli, Türkiye’nin son 10-15 yıldır dünyaya alternatif bir model sunduğuna dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin sunduğu bu alternatif modeli açıklayan Bilalli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu, sadece siyasi bir alternatif değil. Ezilenlere bir alternatif. Doğu’nun Batı’ya karşı bir alternatifi. Dünyanın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da söylediği gibi beş ülkeden oluşmadığı bir alternatif. Ekonomide kapitalist şirketlerin yönetmediği bir alternatif. Hak ve hukukun her şeyden üstün olduğunu belirten bir alternatif. Bu, İslam âlemini cesaretlendiren, şahlandıracak, kendi kimyasına dönüştürecek bir alternatifi engellemek için yapılan bir darbeydi. Bu sadece bir kişiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yapılmış bir darbe değildi. Hamdolsun ki gerçekleşmedi. Bu darbeden sonra Türkiye Cumhuriyeti güçlenerek yoluna devam ediyor.”

FETÖ: BİR ZEHİR, BİR VİRÜS

FETÖ’nün, Makedonya ve diğer Balkan ülkelerinde de faaliyet gösteren bir yapı olduğunu kaydeden Bilalli, örgütün turizm ve eğitim gibi farklı kisveler altında bulunduğu ifade etti. Bilalli, FETÖ’yü “bir zehir, bir virüs” olarak nitelendirerek bu virüsün tıbbi olarak kangren olmadan önce durdurulması gerektiğini vurguladı. Makedonya’da son yıllarda var olan siyasi kriz nedeniyle bilinçli veya bilinçsizce bu yapının üzerine gidilmediğini söyleyen Bilalli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aslında uzun vadede, Türkiye’de yaşadıkları böyle bir tecrübeyi Makedonya’da da yapabilirler. Şahsi görüşüm, hukuki ve fiili olarak durdurulmaz ise, Makedonya uzun vadede sıkıntılara gebe kalabilir. Bu sıkıntının illa darbe olarak algılanmaması lazım. Makedonya’da yaşayan Müslüman ahalisini eğitim adı altında aldatmak, kendi tabirleri ile ‘hizmet’ adı altında aldatmak, manipüle etmek kabul edilebilir bir olay değil. Bu sadece Türk, Arnavut veya Boşnakları etkilemez. Uzun vadede Makedonya’yı da etkiler.”

“HER ÜLKE İÇİN TEHLİKELİ”

FETÖ gibi yapıların her ülke için tehlike arz ettiğini vurgulayan Bilalli, FETÖ’nün sadece Türkiye, Makedonya ya da Balkan ülkeleri için değil, tüm dünya için tehlikeli olduğunu söyledi. Bilalli, “Her ne kadar son dönemde ABD bunu göz ardı etmeye çalışsa da bu uzun vadede ABD için de büyük bir tehlike arz edecek. Maalesef ABD başkan adaylarının kampanyalarını da finanse ettiklerine dair kamuoyunda birçok belge çıktı.” dedi.

MAKEDONYA DA FETÖ’YE KARŞI TEDBİR ALMALI

Bu zararlı yapını ortadan kaldırılması meselesine de değinen Bilalli, şunları söyledi: “Türkiye her şeyi hukuk çerçevesinde yapıyor. Makedonya’da bir an önce seçilecek hükümet, Türkiye ile oturup bu terör örgütünün kendi kanunları dâhiline alınması gerekiyor. Eğer Türkiye bu yapılanmayı terör örgütü olarak ilan etmişse o haklı gerekçelerini alıp Makedonya bünyesindeki yasalara da adapte etmesi gerekecek. Makedonya da bunları, terör örgütü kategorisine aktaracak. Bu kategoriye aktardıktan sonra devlet birimleri, istihbarat, içişleri ve dışişleri, bütün devlet mekanizması bunlarla mücadele stratejisi geliştirecektir. Bu mücadele stratejisini hem devlet kendi çapında geliştirecek, hem de uluslararası arenada bu yapının dinamiklerini takip edecek. Türkiye ile ortak bir komisyon da oluşturulabilir. Sürekli bilgi akış olur.”