Geçen haftaki yazımı yazamayınca 15 Temmuz hakkında söyleyeceklerim bu haftaya kaldı.
15 Temmuz destanının 6. yıl dönümünü bir tarafta sevinç, diğer tarafta hüzünle kutladık.
O şanlı direnişi anmadan…
251 şehidimize Allah’tan rahmet dilemeden…
Üç bin gazimize şükranlarımızı sunmadan…
15 Temmuz 2016 gecesi Türkiye’nin üzerine kara bulut gibi çöken ABD/ FETÖ darbe girişimini yerle yeksan eden kahraman milletimize minnetlerimi sunmadan başka bir konu hakkında yazmak istemedim!
15 TEMMUZ’UN SİLAHLI KANADI ÇÖKTÜ AMA SİYASİ KANAT AKTİF
Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Milletimizin “bir kesimi” 15 Temmuz 2016 gecesi sadece Türkiye tarihine değil, dünya tarihine altın harflerle bir destan yazdılar!
Kanları ve canlarıyla emperyalizm ve içimizdeki maşalarına karşı çok büyük bir zafer kazandılar…
Ancak farkında mıyız bilmiyorum ama o darbe gecesinin tarafları hala mücadelelerine devam ediyorlar!
Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın liderleri, ABD/FETÖ darbesine karşı durdukları yeri eylem ve söylemleriyle her fırsatta gösteriyorlar.
FETÖ elebaşı Gülen’in 15 Temmuz günü yayınladığı video, Millet İttifakını oluşturan parti lider ve temsilcilerinin paylaşımları karşı cephenin de hala aktif olduğunu gösteriyor.
İyi ama FETÖ’nün silahlı kanadı, yargı ve bürokrasi kanadı çökertilmişken; 15 Temmuz nasıl devam ediyor olabilir ki?
Evet FETÖ yeni bir 15 Temmuz “silahlı” darbe girişiminde bulunabilecek güçte değil. Ama FETÖ’nün hedeflerini gerçekleştirmek isteyen yeni bir “siyasi” cephe oluşuğunu görmemiz gerekiyor.
Bu sefer “silahla” değil, “siyasetle” ülke yönetimini ele geçirmek istiyorlar. Darbeye direnenlere hesap soracağını saklamayan bu “siyasi” cephe,
FETÖ’cülere ise makamlarına dönüş ve özgürlük vadediyor…
FETÖ’nün amacı Erdoğan’ı devirip Türkiye’nin anahtarını ABD’ye teslim etmek değil miydi?
Bu “siyasi” ittifak ülkenin anahtarını ABD’ye verme konusunda “dostları” Biden’i üzmeyeceklerdir. Çünkü Erdoğan’ı devirip iktidara gelmelerine Joe abileri yardım edecek!
15 TEMMUZ DİRENİŞİ HAKKETİĞİ GİBİ Mİ KUTLANIYOR?
Güzelliklerimizi, destanlarımızı anlatmayı beceremiyoruz…
Milletimizin şanlı tarihini gelecek nesillere aktarmayı beceremiyoruz…
Milletimiz, bize 15 Temmuz destanı için duvara asılacak binlerce fotoğraf karesi verdi. 251 şehidimizin şanlı ve şerefli onlarca güzel hikayesi var…
Ama biz onların kanlarıyla yazdıkları destana yakışır ne bir şiir yazdık, ne bir şarkı besteledik, ne bir film çevirdik, ne de kahramanlıklarını halkımıza ve dünyaya duyuracak bir eser ortaya koyabildik…
Cumhurbaşkanımız ve Cumhur İttifakı liderleri olmasa hangi kurum ya da lider 15 Temmuz direnişini anacak?
15 Temmuz destanını yaşatmak, nesilden nesle aktarmak istiyorsak…
Türkiye’nin yönetimini“ darbelere” karşı olan parti, ittifak ve liderlere teslim etmek zorundayız. Bu bilinç ve şuuru kaybetmemeliyiz.
Çünkü 15 Temmuz’un “darbeci” güruhu ülke yönetimini ele geçirmek için“ siyasette” harıl harıl çalışıyor…