14 Ağustos münasebetiyle gecikmiş bir AK Parti yazısı…

Abone Ol

Erdoğan ve Davutoğlu liderliğine bu nefret ve kinlerinin sebebi nedir? Cumhurbaşkanı’nın, Genelkurmay Başkanı’na Devlet Şeref Madalyası takmasından neden bu kadar rahatsızlar?

14 Ağustos 2001 tarihinde doğan çocuklar, geçtiğimiz Cuma günü 14. yaşlarına bastılar. Aynı tarihte Afyonkarahisar vilayetinde bulunan bir otelin toplantı salonunda ”Bundan sonra Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” sözleriyle doğuşunu tüm dünyaya ilan eden AK Parti de bu vesileyle 14. yaşını idrak etmiş oldu. Her ne kadar ülkemizin bugünlerde içinde bulunduğu karmaşık vaziyet ve her gün gelen şehit haberleri nedeniyle bu yıl dönümü etkin bir şekilde kutlanamadıysa da, bu durum 14 Ağustos gününün Türkiye ve dünya siyaset tarihindeki önemini asla azaltacak değildir.

28 ŞUBAT TRAVMASINDAN SONRA…

Kurulması üzerinden bir yıl geçmeden ve henüz teşkilatlanma çalışmaları devam ederken, seçim gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalan AK Parti, siyaset tarihinde eşine az rastlanır bir başarıya imza atarak 3 Kasım 2002 itibariyle büyük bir parlamento gücüyle iktidara geldi. 28 Şubat sürecinin yorucu travmaları altında ezilen, hakları gasbedilip ekonomik olarak derin sıkıntılara sürüklenen milletin büyük çoğunluğu bir çıkış umudu olarak gördükleri AK Parti’yi, oligarşi sevicisi merkez medyanın ve diğer güç odaklarının tüm aleyhteki baskı ve olumsuz propagandalarına rağmen bağrına basmıştı. Ancak o günlerin Türkiye’sinde iktidara gelmeye yetecek halk desteğine sahip olmak, dönemin egemenlerinin iradelerine aykırı politikalar izlenmesi durumunda orada kalmayı garanti edemiyordu. Ay ışığı, Sarıkız vs. gibi girişimleri, Erdoğan ve AK Parti’yi tepelemek için fırsat kollayan ordu içerisine çöreklenmiş 28 Şubat uzantısı cuntacıların o günlerde ne gibi tezgâhlar içine girdiklerini ise daha sonradan öğrenecektik.

2004 yerel seçimlerinde oy oranını yüzde 34’ten yüzde 42’ye yükseltmeyi başaran AK Parti’nin lideri Erdoğan, yaptığı bazı özel görüşmelerde dönemin üst düzey askeri komutanlarının ve yüksek yargı başkan ve mensuplarının CHP Genel Başkanı’nı partisinin genel merkezinde ziyaret ettiklerini, ancak yerel seçimlerden büyük başarıyla çıkan iktidar partisinin yanından bile geçmediklerini dile getirip durumun hassasiyetini vurguluyordu. Tüm bu badireleri Allah’ın inayeti ve milletten aldığı gücü, kurmaylarının kıvrak siyasi zekasıyla mecz edip atlatabilme becerisi gösteren AK Parti, 2007 yılında bu kez Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde tarihi kayıtlara ”27 Nisan Vakası” olarak geçen bir başka imtihanla karşı karşıya kalıyordu.

HER SEÇİMDE OYUNU ARTIRMAYI BİLDİ

İktidara geldiği andan itibaren Türkiye’nin çözülemez sanılan kronik iktisadi, içtimai ve idari sorunlarını bir bir ele alıp çözmek konusunda büyük başarılara imza atan Erdoğan liderliğindeki AK Parti, bu gibi kriz durumlarında milletin iradesini korumak noktasında gösterdiği kararlı tutum ve duruşuyla girdiği her seçimden oy oranını artırarak çıkmayı başardı. Abdullah Gül’ün ardından Türkiye halkı, 12 yıl Başbakanlık yapmış AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan’ı da Cumhurbaşkanlığı makamına taşıyordu.

Bu yıllar içinde Türkiye her açıdan büyürken, AK Parti’nin oy oranı da belirgin bir şekilde arttı, her ne kadar 7 Haziran seçimlerinde göreceli bir başarısızlık yaşamış olsa da. Seçimlerle ve önceki askeri darbe senaryolarıyla AK Parti’den kurtulmanın mümkün olmadığını gören ve yeni bir seçmen kitlesi de yaratmayacaklarını bilen Türkiye düşmanı odaklar, sinekten yağ çıkartırcasına bir hassasiyetle demokrasi dışı birtakım senaryolar üzerinden Erdoğan ve AK Parti’yi ezmeye; hatta yok etmeye kalktılar. Gezi olayları, Paralel Darbe girişimi ve Suriye’de kantonculuk oynayan ruhdaşlarından esinlenen PKK/PYD ve bağdaşık iyilik düşmanı alt örgütlerinin insanlık dışı terörist eylemlerini bugünlerde devreye sokarak yine seçimleri etkileyip AK Parti’nin temsil ettiği değerleri yerle bir etmeye çalışıyorlar. AK Parti 14. doğum gününü kutlarken ülkenin vaziyeti umumisi budur.

DOĞRULAR YANLIŞLARDAN AYRIŞMALI

Peki, uslanmaz düşmanı oldukları AK Parti hangi değerleri temsil ediyor? Erdoğan ve Davutoğlu liderliğine bu nefret ve kinlerinin sebebi nedir? Cumhurbaşkanı’nın, Genelkurmay Başkanı’na Devlet Şeref Madalyası takmasından neden bu kadar rahatsızlar?

Biz gençlik zamanlarımızda “doğrular, yanlışlardan ayrışmalı” derdik, sırf teolojik bir önerme olarak. Yaşamın pratiğinden bîhaberdik ve bunu soyut kavramlar üzerinden yapmaya çalışırdık. Allah bizlere AK Parti üzerinden öyle günler gösteriyor ki kalbimiz hala atarken, işte bu ayrışım tam da doğasına uygun olarak ve hiçbir entelektüel zorlama olmaksızın kendiliğinden gerçekleşiyor. Hamdolsun bu günleri bize gösteren Yüce Rabbimize!..

14 Ağustos AK Parti doğum günümüz kutlu olsun…

Selam ve dua ile…