Ramazan ayına sayılı günler kaldı. Bir yandan ramazan ayının manevi iklimine hazırlık yapılırken diğer taraftan da çarşı pazarda ramazan bereketinin heyecanı yaşanıyor.
Marketler tekrar “birlikten berekete” kampanyalarına başladı.
Ekonomi ve ticaret yönetimimiz fiyatlar konusunda tüketici lehine hassas olunması ricasında bulunuyor.
Umarım bu içli ricalar piyasada karşılık bulur.
Ramazan denince ilk akla gelenlerden birisi de “ramazan pidesi” oluyor.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da pide fiyatları merak konusuydu.
Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, iller bazında uygulanacak ramazan pidesi fiyatlarını açıkladı.
Buna göre İstanbul, Ankara ve Antalya'da 250 gram ramazan pidesi 15 liradan satılacak. İzmir'de ise 300 gram pide 18 lira olacak.
Bunun yanında fırıncılar, 330 gram pideyi 20 lira veya 500 gram pideyi 30 lira olarak tüketicinin talebine göre üretebilecek.
Durumu özetlemesi açısından kısa bir hatırlatma yapmak isterim.
Geride kalan 2023 yılında 300 gram ramazan pidesi fiyatı 10 lira olarak açıklanmıştı.
Fazla değil, dört yıl öncesi... 2020 yılında ise İstanbul’da 350 gram sade ramazan pidesi 3 liradan satılıyordu.
Yaşananlar, nereden nereye geldiğimizin özeti gibi.
Zaman ilerledikçe gramaj azaldı, fiyatlar arttı!
Görünen o ki enflasyon canavarı maalesef ramazan ayında da boş durmayacak.
Yorum tüketicinin!
Ramazan denetimleri hız kazandı
Ramazan ayında tüketicinin zamlar karşısında mağdur olmaması için Türkiye genelinde market denetimleri hız kazandı.
Ramazan bereketini tabana yayabilmek; fırsatçılara göz açtırmamak, ramazan ikliminin maddi ve manevi kazanımlarına halel gelmesini engellemek amacıyla marketleri gezen ekipler, gıda ürünlerini dikkatle inceliyor.
Denetimler hem fahiş fiyat artışlarına karşı hem de bozuk gıdaların satışını engellemek için yapılıyor. Denetim ekipleri tarafından sebze, meyve, bakliyat, makarna, şarküteri, sıvı yağ, temizlik malzemesi gibi temel gıda ve ihtiyaç maddelerinin fiyatları inceleniyor.
Ticaret Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı kaynaklarından aldığım bilgilere göre denetimler ramazan ayı boyunca devam edecek.
Güzel bir gelişme ama yeterli değil!
Gıda fiyatlarının denetimi yıl boyu etkin bir şekilde devam etmeli.
Etmeli ki tüketici suistimale uğramasın, fırsatçılar servetine servet katamasın, insanımız göz göre göre soyulmasın! Piyasalarda sükûnet sağlansın, kalıcı ekonomik istikrara kavuşalım…
Nasıl mı?
7/24 teyakkuzda kalarak, en ufak ihbara en büyük tepkiyi göstererek, vatandaşa “yanındayım” mesajı vererek…
Bir örnekle kısaca izah etmeye çalışayım.
Malum!
Türkiye teknolojide ve savunma sanayisinde destanlar yazıyor.
Millî teknoloji hamlesinin ve yazılan destanların temelinde inanmışlık, adanmışlık, fedakârlık ve gece gündüz çalışmak yatıyor.
Bunu ben söylemiyorum. Bizzat olayın kahramanları söylüyor.
TUSAŞ Genel Müdür Prof. Dr. Temel Kotil, KAAN projesi için emek veren mühendislerin günlerce evine gidemediğini, kararlılıkla, fedakârlıkla çalıştıklarını ifade etmişti.
KAAN Baş Mühendisi Emre Yaban'ın açıklamaları da benzer adanmışlığı ortaya koyuyordu.
Bu destansı başarıya imza atanları buradan bir kez daha tebrik ediyor, ülkemiz ve insanımız adına şükranlarımı arz ediyorum.
Gelelim ekonomi yönetimine…
“Marketler yangın yeri” diye aylardır haykırıyoruz.
İşleri kolaylaşsın diye de hesaplar yapıyoruz. Üretim girdi maliyetleriyle perakende fiyatları arasındaki makasın dengesiz olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Milyarlarca lira tutarındaki tarımsal desteklerin karşılığını alamadığımızı söylüyoruz.
Denetim yapılmasını talep ediyoruz.
Neyse ki 11 ayın sultanı imdadımıza yetişti, denetim ekipleri sahaya teşrif ettiler.
Umarım bu defa olur, 12 ay süren bir denetim mekanizması kurulur.
Bekleyip göreceğiz…