Hiçbir sürdürülebilir başarı tek başına ortaya çıkmaz. Eğer başarıyı besleyen iklim yoksa başak veren tohumlar ürüne dönüşmeden ziyan olur gider. İşin garip tarafı başarı için canla başla çalışanlar da imkânları boşa harcayan insanlar olarak anılırlar. Maalesef ülkemiz uzun yıllar “yapamayız-beceremeyiz”in öğretilmiş çaresizliği ile çok zaman kaybetti.
Eski defterleri fazla karıştırmak istemiyorum. O kadar çok anlatacak şey var ki neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Türkiye 20. yüzyılın sonuna büyük bir buhranla girdi. Vesayetçi yönetimler yüzünden millet perişan edildi. Çok şükür, 28 Şubat süreci ile başlayan milleti baltalama projesi (Bin yıl süreceği söylenen) 2002 yılında yine milletin iradesiyle son buldu. AK Parti’nin iktidar olmasıyla yeni bir dönem başladı.
22 yılda birçok alanda devrim niteliğinde olağanüstü işler yapıldı. Ancak son 10 yıla damgasını vuran sektör, savunma sanayisi oldu. Hava, kara ve deniz alanında dünyanın en başarılı projelerine imza atıldı. İletişim yöntemi olarak bir alanda başarılara imza atarsanız o konuyu öne çıkarır, dikkatlere sunarsınız. Savunma sanayisinin tüm mecralarında başarıyı yakalamak asla tesadüfen olmadı. Bu iklimi besleyen birçok kahraman var arka tarafta. Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bu ülkeye inanmış samimi binlerce yiğit, bu mücadeleyi sürdürüyor. Tabii ki içeride ve dışarıda hainler de boş durmuyor. En son TUSAŞ’a saldıran caniler, beş kişiyi şehit etti.
Savunma sanayisindeki başarıyı yakından görmek amacıyla cumartesi günü SAHA EXPO Fuarı’nı ziyaret ettik İstanbul Ticaret Odası’ndaki dostlarımızla birlikte. Dünya Ticaret Merkezi’nde bulunan İstanbul Fuarcılık Merkezi (İFM) bu görkemli organizasyona ev sahipliği yaptı. Fuar SAHA İSTANBUL tarafından düzenlendi. Birlikten kuvvet doğar ilkesi gereği savunma ve hava sanayisinde ülkemizin en büyük kümelenmesinin başlangıç günlerine şahit olmuştum. Bu kümelenmede çok kişinin emeği vardır ama ben bir tanesini size hatırlatmak istiyorum. Sanayi ve Teknoloji eski bakan yardımcımız Hasan Büyükdede, söz konusu yapının kurulması için olağanüstü gayret gösterdi.
TUSAŞ’a saldıran teröristlere tepki gösteren bir çalışan şu ifadeyi kullanmıştı: Bu manalı cümleyi TUSAŞ’ın girişine büyük tabela olarak asmak lazım. Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihat Vardan başkanıma hatırlatmak isterim.
SAHA EXPO’da hainlere inat, yüksek bir performans ortaya konulmuştu. Salonlarda savunma sanayisi adına yok yoktu… Uçaktan helikoptere, drondan torpidoya, füzeden zırhlı araçlara kadar en son teknoloji ile ortaya çıkmış binlerce ürün vardı. Bilgi ete kemiğe bürünerek ürüne dönüşmüş, ürün de ihracata yönelmiş. 170’den fazla ülkeye 5 milyar dolardan fazla bir ihracat yapılmış.
Fuar katılımcısı her firma yaptıkları ürünleri ziyaretçilerine büyük bir heyecanla ve gururla anlattı. Konuştuğumuz firma yetkilileri, ürettiklerinin dünyada birinci veya ikinci olduklarını ve tamamen yerli üretim yaptıklarını ifade ettiler. Savunma sanayisinde üretilen silah ve araçların isimleri, insanı Türk tarihine yolculuğa çıkarıyor gibi. Göktuğ, Kaan, Atmaca, Kızılelma, Barbaros, Yavuz, Fatih, Akıncı, Altay gibi isimleri yan yana getirdiğinizde gözünüzün önüne kocaman bir Türk tarihi ortaya çıkıyor.
SAHA EXPO’da bir kez daha anladık ki hainlere inat daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz.