Thüringen eyaletinde yaklaşık 1,66 milyon, Saksonya eyaletinde ise yaklaşık 3,3 milyon seçmen oy kullanacak. Seçim öncesi yapılan anketlerde aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi'nin Thüringen'de birinci, Saksonya'da ise ikinci sırada yer aldığı görülüyor.
Forschungsgruppe Wahlen tarafından ZDF televizyonu için yapılan ankete göre, Saksonya'da AfD, yüzde 30 oy oranına ulaşarak Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ve yüzde 33 oy oranıyla birinci sıradaki CDU'nun ardından ikinci sırada bulunuyor. Sol Partiden ayrılan "Sahra Wagenknecht İttifakı-Anlayış ve Adalet İçin" (BSW) yüzde 15 ile üçüncü sırada yer alırken, SPD ve Yeşiller yüzde 6'şar oy oranına sahip.
Thüringen'de ise AfD, yüzde 29 oy oranıyla, CDU'nun yüzde 23'ünün önünde bulunuyor. Bu eyalette BSW, yüzde 18 ile üçüncü sırada, SPD ise yüzde 6 oy oranıyla eyalet meclisine girmeyi başarıyor. Yeşiller ve FDP ise yüzde 5’lik barajı geçemeyerek meclis dışında kalıyor.
Halkın Memnuniyetsizliği ve Etkileri
Thüringen ve Saksonya'daki seçimlerde federal hükümete olan memnuniyetsizlik açıkça gözlemleniyor. Seçmenlerin yüzde 76'sı Başbakan Scholz'un çalışmalarını olumsuz bulurken, yalnızca yüzde 14'ü olumlu buluyor. Bu durum, halkın memnuniyetsizliğini ve aşırı sağcı AfD ile BSW gibi popülist partilere olan yönelimi gösteriyor.
Geçmişte eyalet seçimlerinde yaşanan sonuçlar, federal hükümetlerin kaderini etkilemişti. Örneğin, 2005’te SPD ve Yeşiller'in Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde yenilgiye uğraması, dönemin Başbakanı Gerhard Schröder'in erken seçim çağrısı yapmasına neden olmuştu. Benzer şekilde, 2018'de CDU'nun Hessen eyaletinde oy kaybetmesi Angela Merkel'in adaylıktan çekilmesine yol açmıştı. Bu geçmiş tecrübeler, Thüringen ve Saksonya'daki seçimlerin önemini artırıyor.
Erken Seçim Olasılığı
Siyasi gözlemciler, erken seçim ihtimalini düşük görüyor. Eylül 2025'te yapılacak genel seçimlere kısa bir süre kalması ve mevcut iktidar partilerinin son seçimlerdeki oy oranlarına ulaşamayacaklarını düşünmeleri, erken seçimin olasılığını azaltıyor. Ayrıca, Başbakan Scholz'un mecliste güvenoyu kaybetmesi durumunda erken seçim ihtimali söz konusu olabilir, ancak milletvekillerinin bu durumu istemeyeceği belirtiliyor.
AfD ve BSW’nin Yükselişi
AfD ve BSW, hükümetin göç ve Ukrayna politikalarını eleştirerek oy kazanıyor. AfD, Almanya'nın Ukrayna'ya silah yardımı yapmasını ve Rusya ile ticaretin yeniden başlamasını talep ediyor. BSW ise Avrupa ve ABD'nin Ukrayna'ya silah yardımı yapılmasını eleştiriyor ve Rusya ile ticaret yapılmasını savunuyor.
Her iki parti de düzensiz göçün durdurulmasını ve suç işleyen göçmenlerin sınır dışı edilmesini talep ediyor. Bu talepler, toplumsal değişime kapalı olan doğu eyaletlerinde ilgi görüyor. Ayrıca, AfD ve BSW, bu bölgelerde kendilerini yeterince temsil edilmediğini düşünen seçmenlere hitap ediyor.
Eyaletlerde Hükümet Kurma Zorluğu
AfD'nin anketlerde öngörüldüğü gibi bir eyalette en fazla oyu alması durumunda, bu parti ilk kez bir eyalet parlamentosunda en fazla sandalyeye sahip olacak. Ancak, CDU ve diğer partiler, AfD ile koalisyon kurmaktan kaçınıyor ve bu durum eyaletlerde hükümet kurmayı zorlaştırabilir. CDU'nun BSW ile koalisyon yapması gerekecek, ancak bu da çeşitli zorluklar ve belirsizlikler doğurabilir.
Thüringen ve Saksonya'daki seçimler, federal hükümetin kaderini ve ülke genelindeki siyasi dinamikleri etkileyebilir. Bu durum, hükümet içindeki anlaşmazlıkları derinleştirerek genel seçimlere kadar sürecek bir belirsizlik ortamı yaratabilir.
