FDP'nin koalisyondan ayrılmasıyla birlikte üçlü ittifak sona erse de Scholz, hükümeti korumak için elinden geleni yaptığını belirtti. ARD televizyonuna verdiği demeçte, koalisyonun dağılmasına kasıtlı olarak yol açtığı suçlamalarını reddeden Scholz, "Bu üçlü yapıyı sürdürmek için sonuna kadar mücadele ettim. Uzlaşma çabalarım olmasaydı bu hükümet kurulamazdı," dedi.
Güven oylaması ve seçim süreci
FDP'nin ayrılığı sonrası Scholz, 15 Ocak 2025'te güven oylamasına gideceğini açıklasa da muhalefetin baskıları sonucu güven oylamasını daha erken yapabileceğini işaret etti. "Noel’den önce güven oylaması yapılması benim için sorun olmaz," diyerek aralık ayında bir oylamaya açık kapı bıraktı.
Alman Anayasası'nın 68. maddesine göre, başbakan güvenoyu talebinde bulunduktan 48 saat sonra Federal Meclis’te oylama yapılır. Oylamada güvenoyu alamazsa Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’den seçime gitmesini isteyebilir. Güvenoyu verilmemesi durumunda, cumhurbaşkanı meclisi feshederek 21 gün içinde yeni bir seçim tarihini belirler.
Scholz, güvenoyu alması halinde 28 Eylül'deki genel seçimlere kadar görevine devam edecek. Ancak meclis güvenoyu vermez ve başka bir milletvekilini başbakan olarak seçerse, cumhurbaşkanının meclisi feshetme yetkisi ortadan kalkacak. Almanya’da en son 2005 yılında dönemin Başbakanı Gerhard Schröder, erken seçime gitmek için güvenoyu talebinde bulunmuş, çoğunluğu sağlayamayınca seçim kararı alınmıştı.