DSA çerçevesinde "güvenilir içerik belirleyicileri" olarak adlandırılan bu kuruluşlar, nefret söylemi veya terörist içerikler gibi çevrimiçi yasadışı içerik türlerini tespit etme konusunda uzman olarak kabul ediliyor ve bu tür içerikleri çevrimiçi platformlara bildirmekle yükümlü olacaklar.
Şu ana kadar Avusturya, Danimarka, Finlandiya, Almanya, Romanya ve İsveç olmak üzere altı ülke, toplamda on içerik belirleyici kuruluş atadı. Bu sayı, Temmuz ayında yalnızca Avusturya ve Finlandiya’nın atama yaptığı döneme göre artış gösterdi.
Romanya'da, ulusal elektronik iletişim düzenleyicisi ANCOM tarafından onaylanan Salvați Copiii Derneği, gençlerin çevrimiçi ortamda korunmasına odaklanıyor. Almanya'nın DSA düzenleyicisi BNetzA ise, çocuk haklarını çevrimiçi korumayı amaçlayan Meldestelle Respect'i belirledi.
Dijital Hizmetler Yasası'na göre, kuruluşlar "güvenilir içerik belirleyici" statüsü için başvurabiliyor ve bu statüyü elde etmek için ulusal düzenleyiciler tarafından onaylanmaları gerekiyor. Belirleyicilerin yükümlülüklerinden biri de yıllık rapor sunmak.
Geçen Şubat ayında yürürlüğe giren DSA, çevrimiçi platformların şeffaflık ve içerik denetimi gereksinimlerine uymasını zorunlu kılıyor. Temmuz ayında Avrupa Komisyonu'ndan bir sözcü, şirketlerin statüye başvuru için herhangi bir son tarih olmadığını, ancak listeye daha fazla kuruluşun eklenmesinin beklendiğini belirtmişti.
AB yönetimi, X, TikTok ve Aliexpress gibi platformlar da dahil olmak üzere uyumsuzluk nedeniyle bazı soruşturmalar başlattı. Çevrimiçi perakendeci Temu'ya yöneltilen ek sorular ise tüketici örgütü BEUC tarafından yapılan şikayetlerin ardından gündeme geldi.
