Almanya’nın "trafik lambası koalisyonu" olarak adlandırılan SPD, Yeşiller ve FDP hükümetinin çökmesinin ardından Olaf Scholz, azınlık hükümeti olarak göreve devam ederken bir güven oylaması sözü vermişti. Scholz, 11 Aralık'ta Federal Meclis Başkanı Bärbel Bas’a resmi olarak güven oylaması talebini sundu.

Güven oylaması nedir?

Güven oylaması, Federal Şansölye'nin meclisin kendisine ve politikalarına olan güvenini test etmesini sağlayan bir siyasi mekanizmadır. Bu uygulama, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde, şansölyenin Federal Meclisi tek başına feshedememesi amacıyla Alman yasalarına dahil edilmiştir.

Oylama, Alman Anayasası’nın 68. Maddesi ile düzenlenmektedir. Bu maddeye göre, güven oylaması talebinin en az 48 saat önceden sunulması gerekmektedir. Scholz, bu süreyi 11 Aralık’ta yaptığı başvuruyla karşılamıştı.

İsrail’in Dublin Büyükelçiliğini kapatma kararı İrlanda Başbakanı tarafından üzücü olarak nitelendirildi İsrail’in Dublin Büyükelçiliğini kapatma kararı İrlanda Başbakanı tarafından üzücü olarak nitelendirildi

Oylama, mecliste yapılacak bir konuşmanın ardından isim okuma yöntemiyle gerçekleştirilecek. Ancak mevcut siyasi tabloya göre Scholz’un güven oylamasını kaybetmesi bekleniyor. SPD ve Yeşiller'in toplamda 324 sandalyeye sahip olduğu mecliste çoğunluk için gerekli olan 367 sandalyeye ulaşmaları mümkün görünmüyor. Ayrıca bazı Yeşiller milletvekilleri oylamada çekimser kalacaklarını açıkladı.

Olası Sonuçlar: Meclis Feshi ve Yeni Seçimler

Scholz’un güven oylamasını kaybetmesi durumunda, Federal Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’e meclisin feshedilmesi önerisini sunması bekleniyor.

Cumhurbaşkanının yetkisi nedir?

Cumhurbaşkanı Steinmeier, meclisi feshetme kararını 21 gün içinde almak zorunda. Steinmeier, Kasım ayında yaptığı bir konuşmada, güven oylamasının kaybedilmesi durumunda meclisi feshedeceğini belirtti. Alman basını, bu kararın Noel tatillerinden sonra, 27 Aralık’ta alınacağını öngörüyor.

Meclisin feshedilmesinin ardından 60 gün içinde yeni seçimler yapılması gerekiyor. Yeni seçim tarihi şimdiden 23 Şubat 2025 olarak belirlendi. Bu süreçle birlikte seçim kampanyalarının hızlanması bekleniyor. SPD, FDP ve CDU/CSU partileri salı günü seçim programlarını açıklamayı planlıyor.

Siyasi Durum ve Seçim Kampanyası

Güncel kamuoyu yoklamalarına göre, CDU/CSU, Olaf Scholz’un SPD'sinin önünde yer alıyor. FDP ise bu sürecin en büyük kaybedeni olarak görülüyor. Siyasi analist Dr. Hajo Funke, "SPD ve Yeşiller, koalisyonun sona ermesinden kısmen fayda sağlıyor. Scholz, koalisyonun dağılmasından sonra kendini özgürleşmiş hissediyor," ifadelerini kullandı.

Yaklaşan seçim kampanyasında ise ekonomik kriz yönetimi, sosyal adalet ve savaş-barış meselelerinin üç ana gündem maddesi olacağı öngörülüyor.

Arka Plan: Scholz ve Azınlık Hükümeti

Scholz’un azınlık hükümetiyle yönetim süreci, ABD'deki seçimlerin ardından gelen dramatik gelişmelerle daha da zorlu hale geldi. Donald Trump’ın ikinci kez ABD başkanı seçildiği saatlerde Alman hükümeti de çöktü. Scholz, Maliye Bakanı Christian Lindner’i görevden alırken düzenlediği basın toplantısı duygusal anlara sahne oldu.

Bu gelişmeler ışığında, Almanya’nın siyasi geleceği ve Scholz’un liderliği, bugün yapılacak güven oylaması ve ardından yaşanacak süreçlerle şekillenecek.

Kaynak: Haber Merkezi