Yunus Kök / Diriliş Postası İstanbul muhabiri
Kapitalist düzen insanların alışveriş dürtülerini harekete geçirmeyi yine başardı. Para gücüyle yapılan reklamlarla vatandaşın bilinçaltına lazım olup olmadığına bakılmaksızın ve eş,- dost, akrabayla yarışırcasına bir alışveriş tutkusu işlendi. Yapılan propaganda tutunca tüm dünyada 29 Kasım günü çıldırmışçasına bir alışveriş çılgınlığı yaşandı. Sermaye sahiplerinin yürüttüğü algı operasyonlarından en fazla etkilenen ülkelerden biride ekonomik kriz tartışmalarının yaşandığı Türkiye oldu. Bankalararası Kart Merkezi’nin kamuoyuyla paylaştığı verilere göre, Türkiye’de, 29 Kasım Cuma günü 4,7 milyar TL kartlı ödeme gerçekleşti. Bu rakam 2018 yılının aynı gününe denk gelen cuma günüyle karşılaştırıldığında kartlı ödemelerde yüzde 36 artış görülürken; bu önemli artış, Türkiye’nin nakitsiz toplum tuzağına doğru hızla ilerlediğinin önemli bir göstergesi oldu.
ONBİNLERCE KART İLK DEFA KULLANILDI
29 Kasım Cuma günü 2,6 milyon farklı kart internetten ödemelerde kullanıldı ve bir günde en fazla kartla internetten ödeme rekoru kırıldı. Bu günde kullanılan kartların yüzde 5’i yani 130 bin farklı kartın ise ilk defa internetten ödemelerde kullanılması, medya gücüyle topluma empoze edilmeye çalışılan kapitalist oyuna düşenlerin sayısının hızla arttığını gösterdi.
VATANDAŞIN AKLIYLA OYNADILAR
Sözde indirim kampanyaları başlamadan önce her tarafta reklamlar dönmeye başladı. Kara Cuma, Efsane Cuma, Şahane Cuma isimleriyle firmalar, yüzde 90’a varan indirimler yapacağını açıkladı. Fakat firmaların fiyat oyununu vatandaşlar ifşa etti. Sosyal medyada gündem olan Kara Cuma’da firmalar, sözde indirimle 300 liralık ürünü, 1000 liraya satmaya çalıştı.
Ürünlerin kendi değerinden daha fazla bir fiyat belirleyen firmalar, fahiş fiyatlarla ürünleri pazarladı. Ürün fiyatlarını şişiren firmaların oyununu ifşa oldu. Sosyal medyada Trend Topic olan dolandırıcılık olayında vatandaşlar, 300 liralık ürünlerin 1000 liraya satıldığını ekran görüntüsü alarak paylaştı. Sosyal medyada sert tepki gösteren kullanıcılar, “İndirim adı altında insanların aklıyla oynuyorlar ” şeklinde yorumlar yaptı.
YAPAY BİR MUTLULUK TABLOSU ORTAYA ÇIKARIYOR
Sosyolog İsmail Öz, yaşanan alışveriş çılgınlığının altında yatan toplum sosyolojisini gazetemize anlattı. Modern kapitalist sistem toplumların psikolojisini nasıl paraya dönüştürebileceği konusunda oldukça mahir bir durumda olduğunun altını çizen Öz, “Her günümüz bir şeyi kutlamakla geçiyor.İnsanların duygularına işlemeyen onların manevi duygularını tatmin etmeyen bu gün kutlamaları kimin çıkarlarına hizmet ediyor bunu ortaya koyduğunuz zaman fotoğraf daha net bir şekilde ortaya çıkıyor.Bu tür kutlamalar yahut günler kalıcı olarak ruhumuzu tamir etmiyor.Tamamen yapay bir düzlemde ilerleyen suni bir mutluluk tablosu ortaya çıkarıyor. Hiç bir zaman kalıcı olmuyor. Mutluluğun sürekli olarak insana enerji kazandıran bir tarafı olmalıdır. Günümüz dünyasında kapitalist düzeni içselleştirmiş insana bir vadi dolusu altın verseniz yine yetmez .Ruhumuzu mu yoksa nefsimizi mi doyuracağız buna karar vermeliyiz.Kapitalist düzenin içinde insanlar üzücü olarak bir gösteriş yarışının içinde kanaat edilmeli ve bu çılgınlıktan vazgeçilmelidir” ifadelerini kullandı.
KARGO ÇALIŞANLARI ‘KARA CUMA’ DEDİ
Kasım ayı sonunda internet ortamında satış yapan bazı alışveriş sitelerinin ‘Black Friday’ adıyla göstermelik indirimlere gitmesine vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Oluşan bu yoğunluk kargo şirketlerine yansıdı.
‘Black Friday’ günlerinde alışveriş sitelerine gelen siparişler üretici ile paylaşıldı. Gelen siparişleri vatandaşlara ulaştırmaya çalışan firmalar anlaşmalı oldukları kargo şirketlerine ürünleri gönderdi. Kargo şubelerinde olağanüstü bir yoğunluk oluştu. Normal zamanda iki gün içerisinde müşteriye ulaşan kargolar beklenmedik yoğunluktan dolayı 20-25 gün sürede sahibine anca ulaşıyor.
“BÖYLE BİR DURUM HİÇ GÖRMEDİM”
Kargo şirketinde çalışan Birol Akçay, vatandaşı mağdur eden bu durumu gazetemize anlattı. Yıllardır kargo sektöründe çalıştığını ve böyle bir yoğunluğu hiç yaşamadığını söyleyen Birol Akçay, “Bu kadar yoğun bir alışveriş olması kargo şirketlerini de etkiledi. Dağıtımlar şubeler tarafından yapılamaz hale geldi. Bu yüzden transfer merkezinde kargolar bekletilerek şubelerin gelen kargoları dağıtması ve bu yolla şubede kargo birikmesi engellenmeye çalışılıyor.Bu yoğunluktan önce gelen kargoları dağıtabilecek kadar personel şubelerde bulunuyordu. Fakat şuan oluşan yoğunluğu ivedilikle giderecek kadar eleman şubelerde yok. Kargo şirketleri 2 ve ya 3 haftalık eleman alamayacağı için dağıtımlarda sıkıntılar oluyor” şeklinde konuştu.
Kargo dağıtımlarının bir hafta sonra normale gireceğini söyleyen Birol Akçay, ” Bir haftadan sonra her şeyin yoluna gireceğini umuyoruz. Transfer merkezinde 5 gün önce çıkışı yapılan kargolar halen daha tutuluyor ama özümüzdeki haftadan sonra her şey yoluna gireceğini düşünüyoruz.Geçtiğimiz yıllarda bu kadar bir yoğunluk hiç olmadı. Hatta şunu diyebiliriz ki geçtiğimiz yıla göre %50 oranında bir artış var” ifadelerini kullandı.
Alışveriş çılgınlığının altındaki sosyal psikoloji
Bir davranış bağımlılığı olan alışveriş bağımlılığının kişilerin kontrol etmekte güçlük çektiği ve içten gelen dürtülere bağlı olan depresyon, anksiyete gibi psikolojik semptomlarla ilişkilendirilen ciddi bir bağımlılık türü olduğu görülmektedir. Alışveriş bağımlılığında sadece kişisel nedenlerin değil; ailenin, internetin, kredi kartı kullanımının, sosyal çevrenin, artan reklamlar ve gelişen pazarlama imkanlarının da etkilerinin olduğu görülmektedir. Alışveriş bağımlılığı belli kuramlar çerçevesinde farklı tanımlamalara sahiptir. Bu yazının temel amacı alışveriş bağımlılığını genel hatlarıyla açıklamak ve satın almaya yol açan kişilik özelliklerini ve psikolojik faktörleri özetleyerek, alışveriş bağımlılığına ilişkin kuramlarını tanıtmaktır.
Neden Kara Cuma dendi?
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Şükran günü olan Kasım’ın dördüncü perşembesini takip eden cuma gününü ifade ediyor. Ellerinde kalan ürünleri kapitalist bir akılla alışveriş çılgınlığı oluşturarak satmaya çalışan firmalar, 1952’den bu yana sözde indirim çılgınlığı adı altında medyanın gücünü de kullanarak toplumların psikolojisini paraya çevirmeye çalışıyor. Resmi bir tatil olmayan bugüne ‘Kara’ denmesinin nedeni ise 1960’larda başlıyor. Dükkanların o gün daha hava aydınlanmadan çok erken açılması ve kararmadan kapanmaması, bunun yanı sıra alışveriş caddelerinde yaşanan yoğun araç ve insan trafiğinin neden olduğu günlük hayatı etkileyen olumsuzluklar Amerikalılar tarafından endüstri oyunu olan bugüne ‘Kara Cuma’ denmesine sebep oldu.Bu tabirin ilk kez Philadelphia kentinde kullanıldı.