Sabah Gazetesi yazarı Salih Tuna bugün kaleme aldığı köşe yazısında; Kemal Kılıçdaroğlu ve Mustafa Sarıgül ile başarıya ulaşamayan Erdoğan’dan nefret edenler kulübünün (FETÖ ve Aydın Doğan’ın adamları) şimdi ise Akşener üzerinde çalıştıklarını belirtti. 15 Temmuz öncesi, FETÖ yargısıyla “kontrollü ilişki” içinde MHP’yi kongreye zorladıkları günlerde, “Akşener kocasını azarladı” manşetlerinden geçilmediğinin altını çizdiği yazısının devamında “Network’un amacının referandumdaki evet oylarını Akşener aracılığıyla tırtıklamak…” ifadelerini kullandı.

İşte Salih Tuna’nın bugünkü yazısı:

Onca “coşkuyu” hangi insan evladı yese dengesi bozulurdu.

Zaten onun da kimi denge sorunları vardı.

Amiyane tabirle, öyle “dolmuşa” getirdiler ki, hepten göçtü gitti.

Halbuki, PR çalışmasının kralını yapmışlardı.

Ne günlerdi…

Çalışkan Koray adlı bir profesör, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ön adıyla onun ön adını adeta “tepkimeye” sokmuştu.

Elde ettiği bulguyla da “evreka” dercesine havalara uçmuştu:

“Mustafa Kemal doğuyor…” Ne ki, beklenen olmadı.

Yani, terkibin Mustafa ayağı çalışmadı ve haliyle elde sadece “dımdızlak Kemal” kaldı: “Atletli Kemal…” Mustafa dediğim, Mustafa Sarıgül’dü.

Malum networkun iğvâsına kapılmasaydı koltuğundan olmayacak, Şişli Belediye Başkanlığı’na mis gibi devam edecekti.

Velhasıl-ı kelam, piyasadan silinmesine sebep oldular.

NETWORK’UN AMACI BELLİ

Yazar Tuna, Erdoğan’dan nefret edenler kulübünün; Koray Aydın ve Meral Akşener arasında belirli bir atmosfer oluşturmayı başardığının altını çizerek, amaçlarının referandumda toplanan evet oylarını Akşener marifetiyle tırtıklamak olduğunu belirtti.

Salih Tuna’nın yazısının devamı:

Şimdilerde Akşener üzerinde çalışıyorlar.

Kimler mi?

Erdoğan’dan nefret edenler kulübü: FETÖ, Aydın Doğan’ın adamları, Murdoch’un kanalı, ilâ ahir.

Neyse ki Akşener’in kaybedecek bir şeyi yok. Bahçeli zaten onu milletvekili yapmayacak, boşta kalacaktı…

Gelgelelim, mahut network belirli bir “atmosfer” oluşturmayı başardı.

Yoksa…

Koray Aydın hemşerimiz kırk yıllık partisinden istifa ederek daha evvel “Fetullahçı” demeye getirdiği Akşener’in yanına ne diye gitsin?

Veya…

Akşener, “Milli mukavemeti artırmak için gerekirse cami yakılır…” diyen o muhteremi neden sağ kolu yapsın?

Networkun maksadı belli.

Referandumdaki “evet” oylarını Akşener marifetiyle tırtıklamak…

Böylesi bir kurguda gönüllü olarak yer alsa da, 15 Temmuz’un hemen öncesinde FETÖ’nün “yurtta sulh” cuntasıyla (son derece enteresan bir şekilde) benzer lakırdılar etse de…

Meral Akşener’in söz konusu networkun eline düşmesi yine de vicdanımı sızlatıyor!

Kemal Kılıçdaroğlu’na ne yaptıklarını görüyorum çünkü.

Onca yolu yürüttüler sonra ayakkabılarını müzeye aldılar.

Şimdi de “Atlet Kemal” haline getirdiler.

Ve daha hangi işlemi yapacaklar, Allah bilir.

Amaçlarına ulaşmak için yapmayacakları kepazelik yok.

Akşener’e de hiçbir şey yapmasalar (Allah muhafaza) yuvasını yıkarlar.

Unuttunuz mu; 15 Temmuz öncesi, FETÖ yargısıyla “kontrollü ilişki” içinde MHP’yi kongreye zorladıkları günlerde, “Akşener kocasını azarladı” manşetlerinden geçilmiyordu.

Yarın öbür gün (yine PR belâsına) “Azarlamak yetmez, şöyle bir Osmanlı tokadı vursanız…” derlerse ne olacak?

Nihayetinde Türk erkeği bu, hangi nedenle olursa olsun, o tokadı kaldıramayabilir.

Evet, Akşener’in kaybedeceği bir şey yok dedim ama (saadetler dilerim) bir yuvası var.

Bu Allahsız vicdansızlar, çıkarları uğruna onu da yıkarlar!

Sonra da, Sarıgül’e reva gördükleri muamele misali, dönüp bakmazlar.

Editör: TE Bilisim